Müziğin insan üzerinde reddedilemez bir etkisi olduğunu düşünenlerdenim. Ama bu etki bende her zaman tesirini gösteremiyor. Bir kere psikolojik olarak boka batmış olmalıyım işte o sıralar ağır, isyankâr, biraz da sorgulayıcı parçalar nedense farklı anlam kazanıyor. 

Geçenlerde de bir üstgeçitten geçerken, hava da tam puslu, lilya 4ever filmindeki sahneyi hatırladım, eğer arkamda "mein herz brennt" çalsaydı ve ben de bi an Allah'ımın intihar yasağını unutmuş olsaydım betona çakılmamam için hiçbir sebep yoktu.

Yine geçenlerde bu berbat psikolojilerden birine bürünmüşüm, bi yerden dışarı çıktım, kulaklıklar takılı tabi, mor ve ötesin'den ayıp olmaz mı? Şarkısı çalmaya başladı ama farklı bir versiyonu, müzik o kadar etkileyici ki... Sözlerinde;
“Hayat O kadar zor mu” diyor.

“Atılır mıyız oyundan, benzemezsek onlara,

Bahane mi lazım, Mazeretimiz mi kalmamış,

Çok ayıp olmuş, Çok ayıp olmuş” diye devam ediyor...

"Evet" dedim "hayat o kadar zor mu?" ardından "evet Allah'ım, şuan olabilir, şuan ölebilirim" aslında öyle dedim ama yollarda kötü bi şekilde ölmeyi hiç istemem. Kazalardan çok korkarım, tatlı canım vardır. Artık hangi ölüm can yakmayacaksa onu kastetmiştim.

Demem o ki, müzik insanları transa geçirmek için hakikaten etkili, bu nedenle zikirlerde def kullanılıyor. Allah bu trans anında ayaklarımızı kaydırmasın... Onun için şu minicik yazımı şu sözlerle noktalayayım.

 “Sana başarılamayacağını söyleyecek binlerce insan var. Felaket tellalığı yapacak binlerce insan var. Seni yutmayı bekleyen tehlikeleri, sana birer birer gösterecek binlerce insan var. Ama yüzündeki gülümsemeyle ceketini çıkar ve yola koyul. Başarılamayan şeyle uğraşırken şarkılar söyle ve başar”.Gözünü bir yıldıza diken kişi, kararınıdeğiştirmez.  Siz de kendi kutup yıldızınızı bulun ve gözünüzü ondan ayırmayın.

 

Sevgi ile kalın...

Günün sözü: Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez. (Andre Gide)