Sivil Haber
2013-10-12 03:55:04

HAZIRI MI TÜKETİYORUZ?

12 Ekim 2013, 03:55

 HAZIRI MI TÜKETİYORUZ?

Hayat bir şekilde devam ediyor. Bunun içinde en manalı değerimiz, evlatlarımız. Onların eğitimi önemli gündemimiz. Her aile, çocuğuna iyi bir gelecek hazırlamak ister. Çağın gereği; okuyan, araştıran, bilen, kültürlü insanların yetişmesi sadece anne babalar için değil milletimizin bakası ve geleceği için de önemlidir.

Bir milletin hedefi, iyi nesiller yetiştirmek olmalıdır. Çünkü bir milletin devam ve bekası, o milletin içinden inançlı, ahlaklı ve milli şuura sahip, uyanık bir neslin yetişmesine bağlıdır. İman ve ahlaktan yoksun olarak yetişen nesillerin eline bırakılan vatan ve milli-manevi değerler kısa zamanda yok olmaya mahkûmdur. Bir milletin istikbalini görmek için neslin nasıl yetiştirildiğine bakınız.

Çoğu defa, geleceğimiz olacak olan gençlere hedeflerini, hayallerini sorduğumuzda ne acıdır ki, bahçeye neler ektiğimizi daha doğrusu neleri ekemediğimizi görüyoruz. Hiç alaka ve ilgileri olmayan alanlarda sırf iş olsun diyerek, nice yetenekler geçim ve hayat şartlarının verdiği zorluk sonucunda vasıfsızlığı kabullenmekte.

Hedef ve ideallerden uzak, üreten ve geliştiren bir toplumdan daha çok, tutku ve mefkûresi olmayan deyim yerindeyse, hayatın iplerini tamamen kaybetmiş, yöneten değil de yönetilen safına geçmiş bulunuyoruz.

İdealleri olan, üreten gençlerin yetiştirilmesi gerektiği herkesin malumudur. Bunun içinde evvela özenti, hayal âlemi ile beyinlerin uyuşturulduğu gereksiz TV programlarından kurtulmalı ve iyi bir eğitimle yola çıkmalıyız. Bizim kültürümüzde olmayan, toplumun ahlak kurallarına aykırı, asimilasyon uygulamalarına son vererek, sağlıklı düşünen bir nesil yetiştirmelidir.

İyiliğin eğitimle, eğitimin de ahlakla desteklenmesiyle sağlıklı bir "gelecek" nesil oluşabileceği kanaatindeyim. Her devrin gençliği, kendi ihtiyaç, beklenti ve öz karakterine uygun olarak enerjisini açığa çıkarabileceği bir iklime sahip olmalıdır.

Her millet gençliğinin his ve fikir dünyasına göre şekil alır. Eğer bir toplumda gençler güçlerini maneviyat ve fazilet yolunda sarf ediyorlarsa, o millette istikbal vardır. Bunun en bariz misalini tarihte Çanakkale ve İstiklal Savaşı’nda gördük. Şuna bütün dünya şahittir ki, sineleri iman dolu olan şanlı ecdadımızın sahip olduğu manevi güç, düşmanların maddî gücünü bertaraf etmiştir.

Fakat bunların aksine, gençlik, bütün enerjisini kendi nefsine, ya da kaba kuvvete esir ederse, tarihte olduğu gibi, akıbeti hezimet olmaktan öteye gidemeyecektir. Evet, bizler aile içinde çocuklarımızı kendi isteklerimiz doğrultusunda eğitebiliriz, bu bir ailenin en doğal hakkıdır. Onlara Dinimizi, inancımızı, ahlaki değer ve seciyelerimizi öğretebiliriz. Ama ebeveyn de olsak çocuğumuza dayatmalarda bulunmakla ya da onun adına bir tercihte bulunmakla bir şey öğretemeyiz. Elbette ki ailenin görevi öğretmek ve eğitmektir. Fakat bu baskı yaparak veya zorlama ile kendisi gibi olması için zorlamak şeklinde olmamalıdır. Devlet ise onlara özgürce düşünebilmenin, düşündüklerini özgürce ifade edebilmenin imkânını sunmalıdır. Onların tercihlerine saygı duymalı, farklı düşünmeyi insan fıtratının bir gereği olarak değerlendirmelidir. Devletin görevi bu zemini hazırlamaktır. Baskı yapmak ve kendi arzusuna göre bir gençlik yetiştirmek değil.

Bir toplumda her türlü düşünceye sahip insan olur, olmalıdır da. Mesele farklı düşünmek değil, farklı düşünen insanların bir arada huzur ortamı içinde yaşayabilmelerini sağlamaktır. Fakat biz, şöyle bir gençlik istiyoruz dersek ve bunu topluma dayatırsak, bu huzur iklimini sağlayamayız. Hatta yeni ve hiç bitmeyecek huzursuzlukların kapısını aralamış oluruz. Tüketen bir toplum olmaktan çıkarıp onları üretken ve bilinçli bir gençlik olarak yetiştirmek devletin en asli görevlerindendir. Tek tip bir anlayıştan uzak; öğrenen, sorgulayan, özgürce düşünen ve tercih yapabilen, farklı düşünenlere son derece saygılı bir nesil inşa etmek aklın da bir gereğidir. İşte geleceğin şeref sayfalarını dolduracak örnek nesiller, bütün bu vasıflarla donanmış keyfiyetli bir manevi eğitimin mahsulü olacaktır. Bu toplum gerçek huzura ancak o zaman kavuşabilir. Kendi kendini yok eden pimi çekilmiş bomba gibi veya bir başkasının akıntısına kapılıp kendimizi ve evlatlarımızı yok etmeyelim.

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.