''Başta Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları, Garp Cephesi Komutanı İnönü göğüslerini siper etti. Ülkenin bağımsızlığı için mücadele ettiler. Kavgasını verdiler ve bağımsız Türkiye'yi kurdular. Düşünün, İzmir'e çıkıyor düşman, ilk kurşunu bir gazeteci Hasan Tahsin atıyor. İlk kurşunu atıyor ve yaşamıyla bedelini ödüyor. Düşman İzmir'den başlıyor, Ankara'ya kadar geliyor. Top sesleri Ankara'dan duyuluyor. Başkenti Kayseri'ye taşımayı düşünüyorlar. Dersim Milletvekili kürsüye çıkıyor 'Biz buraya savaşmaya, ölmeye, bağımsızlık mücadelesi vermeye geldik' diyor. İnönü'de makus talihimiz yeniliyor. Önemli bir kilometre taşına Garp Cephesi Komutanı İsmet İnönü imza atıyor. Onun bedeli olarak sadece ve sadece soyadına 'İnönü' deniliyor. Bu kadar mütevazı bir insan. Türkiye Cumhuriyeti'nin ona armağan ettiği bir şey var. 'Senin soyadın İnönü olsun' diyor. Bu büyük insan daha sonraki yaşamında da Türkiye Cumhuriyeti'ne büyük katkılarda bulunuyor. Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrasına bakın. Toplu iğne üretecek fabrika yok. Bir metrelik demiryolumuz yok. Tamamı yabancıların. Bir bankamız bile yok. Türk lirasını basacak matbaa yok.''
-''Bu kadar görkemli bir geçmişe hangi ulus sahip olabilir?''-
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kurtuluş Savaşı sonrası İzmir'de 1923'te İktisat Kongresi'nin yapıldığını hatırlatarak, şunları söyledi:
''Mustafa Kemal şunu söylüyordu, 'Savaş meydanlarında kazanılmış zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça bağımsızlığımızı sağlayamayız. 'Kimseye el avuç açmayacağız' diyorlardı. Kimseye el avuç açmadılar. Kimseden para dilenmediler, kimseden borç dilenmediler. Kul hakkı yemediler. Bütün demiryollarını millileştirdiler, fabrikaları milleştirdiler, yeni fabrikalar kurdular. Demiryollarını bütün ülkenin sathına yaydılar. Bugün sata sata bitiremediğimiz fabrikaların tamamını kurdular. Bununla da yetinmediler, 1925 yılında Kayseri'de uçak fabrikasını kurdular. 1934 yılında yani 9 yıl sonra Kayseri'den kalkan ilk milli uçağımız Ankara'ya indi. İşte bu insanlar bunu yaptılar. Savaş meydanlarında zafer de kazandılar ama o zaferi ekonomik zaferlerle taçlandırdılar. Yolsuzluklara asla ve asla izin vermediler. Yolsuzluk yapanları yüce divana göndermekten çekinmediler. 1930'larda kadınlara seçme ve seçilme hakkını getirdiler. Bu kadar görkemli bir geçmişe hangi bir ulus sahip olabilir.''
-''Kavgasız, barış içinde yaşayan bir Türkiye'yi kuracağız''-
Kılıçdaroğlu, ''Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrasında niye demokrasi olmadı, seçimler olmadı?'' denildiğini kaydederek, ''Bunu söyleyenler kendi tarihlerini bilmiyorlar. Bir baksınlar okuma yazma oranı yüzde 3, Ankara'dan Polatlı'ya gitmek mesele. Okuma yazma oranı yüzde 3 olduğu yerde hangi okuma yazma bilen insanı sandık başına koyacaksınız. Bu kadar zor koşullarda bu ülke kuruldu. Silahı yoktu, topu tüfeği yoktu ama o insanların onurları vardı. Onurlarıyla mücadele yaptılar. Halkını seviyordu o insanlar'' diye konuştu.
Ulusal Kurtuluş Savaşı kahramanlarının parçalanmış eğitim sistemini değiştirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Tevhid-i Tedrisat'ı getirdiler. Parçalanmış eğitim sistemi Osmanlı'nın sonunu getirmiştir. Onun için eğitim birliği önemlidir. Onun için eğitim dünya ülkelerinde stratejik bir alandır. Onun için eğitim tartışılır. Bu insanlarımız böyle mücadele verdi. Silahla mücadele verdi. Bağımsızlığımızı kazandılar. İstiklal Marşı'mızı bunun üzerine yazdık. Bu memleketi sahipleniyorsak, kardeşçe ve beraberce sahipleneceğiz. Kavgasız bir ülkede sahipleneceğiz. O insanların bize bıraktıkları mirası daha da ileri taşıyacağız. Demokrasi huzur ve kardeşlik içinde bunun mücadelesi vereceğiz. Birbirimizi seveceğiz ve kucaklayacağız. Kavgasız, barış içinde yaşayan bir Türkiye'yi kuracağız. Yaşamlarını bizim çocuklarımızın geleceği için veren şehitler, gaziler, onları minnetle, şükranla ve rahmetle anmak hepimizin boynunun borcudur. Onları şükranla, rahmetle anıyoruz.
91. yılında yine gönlümüz onların yanında, onlarla beraberiz. Geçmişimizi seviyoruz, saygı duyuyoruz. Geçmişimizden onur duyuyoruz. Bizim geçmişimizde utanılacak hiçbir şey yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmişi onurlu bir geçmiştir. Bütün dünyanın saygı duyduğu bir geçmiştir. O geçmiş, benim onurumdur. Bu ülkenin insanının onurudur.''
Çok sayıda gazi ve şehit yakınının da katıldığı tören, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi halk Oyunu ekibinin gösterisi ve geçit töreniyle sona erdi.
Buradaki törende, Eskişehir Valisi Kadir Koçdemir, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca, CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, Merkez Tepebaşı ilçe Belediye Başkanı Ahmet Ataç, CHP Eskişehir İl Başkanı Erman Gölet, Eskişehir Barosu Başkanı Rıza Öztekin de hazır bulundu.
-Bilecik'teki tören-
Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar, Eskişehir Valisi Dr. Kadir Koçdemir, TBMM İdari Amiri Mustafa Kabakcı, İsmet İnönü'nün torunu olan CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, MHP Bilecik milletvekili Bahattin Şeker, 1. Hava Kuvvet Komutanı Korgeneral Abidin Ünal, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Şafak Karakoç, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ertan Koşarsoy ve diğer ilgililer, İnönü muharebelerinin yaşandığı Bozüyük ilçesindeki Metristepe Anıtı'nda bir araya geldi.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından askerler saygı atışı yaptı. Burada, Akpınar, Koçdemir ve Kabakcı, şeref defterini imzaladı.
Daha sonra, Bozüyük'e bağlı Akpınar köyündeki şehitliğe geçildi.
-''Türk milletinin tarihinde önemli dönemler var''-
TBMM İdari Amiri Mustafa Kabakcı, burada yaptığı konuşmada, 91 yıl önce bu topraklarda yaşananların esarete mahkum edilmek istenen bir milletin onurunu, bağımsızlığını ve özgürlüğünü korumak için verdiği destansı mücadelenin en şerefli halkalarından biri olduğunu söyledi.
''İnönü Zaferi, Anadolu insanını ağlatan ve muhakkak ağlatması gereken bir mücadele sonrasındaki ibretlik sahneyi ortaya koyan zaferdir'' diyen Kabakcı, şöyle konuştu:
''Türk milletinin tarihinde önemli dönemler var. Milli mücadelenin her safhasında olduğu gibi burada da maddeyle mananın çekişmesi söz konusu olmuş. Asker ve teçhizat olarak kat ve kat fazla olmasına rağmen düşman orduları için mağlubiyet mukadder olmuştur. Bunun yegane izahı, vatan müdafaasında ki azmin yarattığı moral ve güçtür. Buradan almamız gereken ders tarihi iyi okumaktır. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de 'Tarihini bilmeyen milletler, başka milletlerin şikarıdır, avıdır' diyerek tarihe verdiği önemi söylemektedir. Dünü bilmezsek, bugünü anlayamayız, yarına da ulaşmamız mümkün değil. Milletçe, şehitlerimizin bize bıraktığı bu mukaddes mirası, aynı şuur ve inançla daha da yükseklere hep birlikte taşımaya kararlıyız.''
Haber Kaynağı : Haber7.com
