Bir medeniyet tasavvurunun sebep-öncül olduğu toplumlarda, medeniyet tasavvuru hayat tarzını belirleyicidir veya üretime yön veriri. Bu sistematiğin teorisini okudum. Batı'da yani Avrupa'da pratiği bizzat gördüm. 

Medeniyet tasavvurunun sonuç olduğu toplumlarda ise önce dışarıdan bir hayat tarzıgelir, toplum tarafından yaşanmaya başlanır ve o tarzı oluşturan değerler o yaşaman tarzınınbir sonucu olarak benimsenir ve medenniyet tasavvuru ortaya çıkar.

Değer üretmenin zaman içersinde ya aynı kalarak devam ettiğini yahut da aynı toplumsal kabulle kendi içinde evrilerek dönüştüğünü,kendi içinde birbirini, doğurduğunu çok kısa süre içirunde de olsa Amerika'da gördüm.

Mesela aydınlanmanın (felsefi manada) kabulleri bir yoruma tâbidir ve onu önkabulleri de bütün olarak aslında bir imandır.

Ronesans'ın ön kabulleri aydınlanmada iyice tebellür etmiştir (belirmştir).
O kabuller modern ve post-modern Avruba'da halen hayatiyetini sürdürmektedir.

SİVİL HABER

Güncelleme Tarihi: 13 Ocak 2015, 16:22