Akkuyu NGS Elektrik Üretim AŞ Genel Müdür Yardımcısı Rauf Kasumov, nükleer güç santralinin enerji üretimi ve nükleer teknoloji gibi özelliklerinin yanında inşaat aşamasında istihdama da katkı sağlayacağını belirterek, ''Çalışmaların en yoğun olduğu dönemde yaklaşık 12 bin kişiye istihdam sağlayacağız'' dedi.

Kasumov, yaptığı açıklamada, Akkuyu'daki saha çalışmalarının devam ettiğini, zemin etüdü kapsamında 485 noktaya sondaj yapılacağını söyledi.

Rauf Kasumov, yıl sonuna kadar Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporunun gereklerini yerine getirmeyi planladıklarını söyledi.

2014 yılında başlaması planlanan inşaat çalışmaları için ana taşeronları Atomstroyexport JSC aracılığıyla 50'ye yakın büyük Türk müteahhitlik şirketinin yer aldığı bir bilgi havuzu oluşturduklarını aktaran Kasumov, 2013'ün sonuna doğru bu şirketler arasından alt taşeron firma ya da firmaların belirleneceğini bildirdi.

Nükleer güç santralinin enerji üretimi ve nükleer teknoloji gibi özelliklerinin yanında inşaat aşamasında istihdama da katkı sağlayacağını vurgulayan Kasumov, şunları kaydetti:

''Nükleer güç santrali için toplamda 20 milyar dolar yatırım yapılacak. İlk ödenek olarak 700 milyon dolar geçtiğimiz aylarda Rusya'dan Türkiye'ye havale edildi. Bu para şimdilik ihtiyaçları karşılayacak miktarda. Bölgede zemin etüdü için iki firma çalışmalarına devam ediyor. İlerde çalışmaların yoğunlaşmasıyla bölgeye ekonomik katkı da artacak. İnşaatın en yoğun olduğu dönemde 12 bin kişiye iş imkanı sağlayacağız. Ayrıca, her bir işletmede olan güç ünitesinde 2 bin 500-3 bin kişi istihdam edilecek.''

''Türkiye'de 3 hatta daha fazla farklı sahada nükleer güç santrali yapılabilir''

Türkiye'nin son yıllarda yüksek büyüme hızıyla dikkati çeken bir ülke olduğunu ve enerji ihtiyacının her geçen gün arttığını ifade eden Kasumov, ''Nükleer güç santrali 10 yıl sonra elektrik ihtiyacı iki katına çıkacak Türkiye için hayati öneme sahip. Türkiye'de 3 hatta daha fazla farklı sahada nükleer güç santrali yapılabilir. Bu ülkenin menfaatine olur'' görüşünü dile getirdi.

''Bugün nükleere karşı olanların geçmişte İskenderun Demir Çelik Fabrikasına karşı çıkanlarla aynı zihniyette olduğunu'' ifade eden Kasumov, şöyle konuştu:

''İskenderun Demir Çelik Fabrikasından önce Türkiye çelik ihtiyacını Almanya'dan karşılıyordu. Fabrika açıldıktan sonra Türkiye kendi çeliğini kendisi üretmeye başladı. Aynı şey alüminyum ve cam fabrikası için de geçerliydi. Bugünkü şartlarda Türkiye, tüketilen elektriğinin yüzde 5'ini Akkuyu santralinde üretebilecek.''

''Türkiye en avantajlıyı seçiyor''

Rauf Kasumov, Türkiye'nin enerji alanında Rusya'ya daha çok bağımlı olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, nükleer de dahil yapılan anlaşmalarda iki ülkenin de çıkarının söz konusu olduğunu söyledi.

Rusya'nın Türkiye'ye çeşitli avantajlar sunduğunu dile getiren Kasumov, ''Türkiye bütün teklifleri değerlendirerek kendisi için en avantajlı olanı seçiyor'' dedi.

Santralin yapımı için gerekli 20 milyar doların tamamının Rusya tarafından karşılanacağını vurgulayan Kasumov, kendilerinden farklı olarak Sinop'ta yapılması planlanan santrale talip olanların Türkiye bütçesinden finansman sağlanmasından yana olduğunu öne sürdü.

Kasumov, ''Büyükeceli beldesinde kurduğumuz bilgilendirme merkezimiz aracılığıyla bölge halkı projeye dair bilinçlendiriliyor. Bölge halkıyla görüşmelerimiz oluyor. Onlar genel olarak projeye olumlu yaklaşıyorlar. Projeye karşı olanlar sadece bir grup çevreci. Onları da ikna etmek çok zor, çünkü ön yargılılar'' görüşünü ifade etti.

Haber Kaynağı : Haber7.com