Türkiye'deki cari açığın önemli nedenleri arasında gösterilen dış ticaret açığı geçen yıl AB ülkeleriyle 29 milyar dolara yaklaşırken, aynı dönemde İslam ülkelerinden ise yaklaşık 6 milyar dolar dış ticaret fazlası elde edildi.
Dış ticaret verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye geçen yıl 37 milyar 348,8 milyon dolar ihracat yaptığı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkelerinden 31 milyar 418,1 milyon dolar da ithalat yaptı. Bu dönemde Türkiye, İİT üyesi ülkelerle dış ticaretinden 5 milyar 930,6 milyon dolar fazla verdi.
Bu ülkelere yapılan ihracat geçen yıl 2010 yılına göre yüzde 15 oranında arttı. Aynı dönemde Türkiye'nin bu ülkelerden gerçekleştirdiği ithalatın artışı da yüzde 41,5 oldu. Türkiye'nin 2010 yılında İİT üyelerinden elde ettiği dış ticaret fazlası ise 10 milyar 269 milyon dolar olarak gerçekleşmişti.
Türkiye geçen yıl yaptığı her 100 dolarlık ihracatın 27,7 dolarını İİT üyesi ülkelere yaparken, aynı dönemde Türkiye'nin her 100 dolarlık ithalatının 13 doları da bu ülkelerden gerçekleştirildi.
2011 yılında Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı İslam ülkeleri, 8 milyar 315,5 milyon dolar ile Irak, 3 milyar 713,4 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri, 3 milyar 590,4 milyon dolar ile İran, 2 milyar 764,4 milyon dolar ile Suudi Arabistan, 2 milyar 758,5 milyon dolar ile Mısır, 2 milyar 65,1 milyon dolar ile Azerbaycan şeklinde sıralandı.
Bu dönemde Türkiye en çok dış ticaret fazlasını ise, 8 milyar 228,6 milyon dolar ile Irak'tan elde etti.
''En önemli ekonomik hedef İİT üyeleri arasındaki ticareti arttırmak''
AA muhabirine bilgi veren İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu da, göreve geldiği 2005 yılından bu yana ana ekonomik hedeflerinden birinin, İİT üyeleri arasındaki ticaretin arttırılması olduğunu belirtti.
Bu hedef doğrultusunda yürümeye devam ettiklerini anlatan İhsanoğlu, İİT üyeleri arasındaki ticaret rakamlarının ulaştığı noktaların son derece olumlu olduğunu ve bu konudaki yoğun mesailerinin devam edeceğini vurguladı.
''Bizim gündemimiz özellikle ticaret, tarım, kırsal kalkınma, gıda güvenliği ve yoksulluğun azaltılmasıdır'' diyen İhsanoğlu, bu kapsamda yürütülen planların daha hızlı uygulanabilmesi için gerekli işbirliği ve birlikteliğin arttırılmasını amaçladıklarını dile getirdi.
''GSYİH krize rağmen 6 yılda 4 kat büyüdü''
Bölgesel ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği ağını genişlettiklerini ifade eden İhsanoğlu, ''Yaşamakta olduğumuz küresel ekonomik krize rağmen İİT içi ticaret rakamları 2005 yılından bu yana yükselmeye devam etmektedir.
2004 yılında 205 milyar dolar olan İİT içi ticaret 2010 yılında 539 milyar dolara ulaştı. Bu yükseliş devam ederse, göreve geldiğimizde başlattığımız en önemli projelerden biri olan 'İİT 10 Yıllık Eylem Programı'nda konulan yüzde 20 İİT içi ticaret hedefine inşallah 2015 yılında ulaşabileceğiz'' diye konuştu.
İİT üyesi devletlerin 2004 yılında 2 trilyon dolar olan Gayrisafi Yurtiçi Hasılasının 2010 yılında 8 trilyon dolara yükseldiğine dikkati çeken İhsanoğlu, bunun da İİT üyelerindeki ekonomik canlanmanın en önemli göstergesi olduğunu dile getirdi.
''Ekilebilir arazilerin yüzde 21'i İslam ülkelerinde''
Teşkilat üyesi ülkelerin 2004 yılında dünya Gayrisafi Yurtiçi Hasılasının yüzde 5.36'ına sahipken, 2010 yılında bu oranın yüzde 11'e çıktığına işaret eden İhsanoğlu, şunları kaydetti:
''23 İİT üye devleti, hububattan tropik mahsullere değişiklik gösteren farklı tarımsal emtianın, dünya çapında en büyük 20 üreticisi arasında yer alıyor. Dünyadaki toplam ekilebilir arazinin yüzde 21 gibi oldukça yüksek oranına ve yenilenebilir su kaynaklarının yüzde 14'üne sahipler. Bu rakamların ışığında İİT olarak bizim için en mühim proje artık tarım alanındaki İİT içi işbirliğini arttırmaktır.
Bu konuda çeşitli platformlarda çalışmalarımız devam ediyor. Geçtiğimiz sene Ekim'de İstanbul'da bir toplantı yaptık. Sayın Mehdi Eker'in katkılarıyla gerçekleştirdiğimiz Gıda Güvenliği ve Tarımsal Kalkınma Bakanlar Konferansından son derece başarılı sonuçlar elde ettik.
Bütün bunların ışığında bizce artık üye ülkeler stratejik emtia geliştirilmesi ve tarladan pazara tarımsal katma değer üretilmesinin teşvik edilmesi konusunda özel çalışmalarda bulunmalılar.''
Haber Kaynağı : Haber7.com
