Sivil Haber
2012-06-01 20:20:15

Cezasız Cinayet

Mustafa KARAHAN

anadoluselcuklu@hotmail.com 01 Haziran 2012, 20:20

 Minik bir can; Yüce Yaradan’ın lütfu ile hayat bulan, hem dünyada alabileceğimiz en büyük ve en güzel hediye. Aynı zamanda dünya hayatının sınav olması inancıyla daha doğmadan çoğu kimse için bir sınavın başlangıcı. Yaşamalı mı ölmeli mi? Bu can mı yoksa sadece bir et parçası mı?

Kürtaj kelime manası; vücutta boşluklar içinde bulunan yabancı cisimleri, hasta veya zararlı sayılan dokuları kazıyarak alma, kazıma. Kelime manası itibariyle vücutta bulunan yabancı cisim veya dokular, uygulama manası ile sizden sizin vücudunuzdan hasıl olan bir can yaşayan kalbi ve diğer uzuvları olan kimileri için küçücük bedeni ile devasa bir sevgi vazgeçilmez , paylaşılamaz bir tutku, bir bağlılık.

Sevgi, aşk, insanlık, duygusallık dendiğinde mangalda kül bırakmayan materyalist zihniyet, bir canın paramparça edilerek öldürülmesi noktasında, cezası olmayan bir cinayet işlediğinin farkında mı acaba? Olay aslında tam burada düğümleniyor. Materyalist düşünce bu noktada bile bir yavruya madde gözüyle bakma zihniyetini değiştiremedi. Acaba insan bu evrende neyin sahibi? İnsan hiçbir şeyin sahibi değil aslında; bedeninin, bedeninden olacak olanlar da… O zaman kendisinin olmayan bir şey üzerinde de tasarruf yapması düşünülemez.

Cahiliye döneminde çocukların diri diri mezara gömüldüğü hepimizin bildiği bir gerçektir. Bu konuda hepimizin duyduğu hikâyeler vardır. Bedeni uzay çağında kafası cahiliye de kalmış bu zihniyet “ Beden benim değil mi, istediğimi yaparım”, “Çocuk benim değil mi ister doğururum ister kürtaj yaptırırım” diyerek, yapmış olduğu ve yapacağı cinayeti meşrulaştırma çalışma ve çabası içine girmiştir.

Hayatı Allah’ın bir lütfü olarak görenler için bebek kutsal bir emanettir. Anne dokuz ay karnında taşır, yemesini, içmesini, oturup kalkmasını, nefes alışını bile ona göre ayarlar. Sonra dünyaya gelir yavru. Göbek mandalını saklarsın, ilk kesilen saçlarını saklarsın, her gece kalkıp üzerini açmış mı diye bakarsın, hasta olursa onunla sende hasta olursun, çoğu zaman alır koynunda yatırır saçlarını okşar, tertemiz nefesini hisseder ve saatlerce koklarsın. Bazen yüzüne bakar ve Yaradan’a bir kez daha şükredersin verdiği bu hediye için. Allah’ın bir emaneti gözüyle bakılan bu can her şey den sakınılır, ona zarar gelmemesi için kendi canını bile hiçe sayar insan… Bu noktada Yaradan’ın ikinci lütfu gerçekleşir şehit olursun.

Mustafa KARAHAN 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.