“Her anne bir kitap her kitap bir anne gibidir”

Mehmet tüm hafta boyunca babasından aldığı harçlıkları heyecanla biriktirirdi. Hastalandığında kendisine her akşam iğnelerini vurmak için gelen, komşusu Dr. Aslı ablasıyla bir anlaşma yapmışlardı. Mehmet harçlığını her hafta sonu aslı ablasına veriyor, Aslı ablasıda iş çıkışı eve gelirken Mehmet’in kitaplığına bir yeni kitap daha alıyordu. Cuma akşamları mehmet pencere kenarında heyecanla bekler ve aslı ablasının aldığı kitabı sanki yıllardır bekliyormuşcasına özlemle alıp, kütüphanesine yerleştirirdi. Mehmet’in kütüphanesin de çok değerli kitapları olmuştu. O kitapların karşısına geçip seyretmek bile yetiyordu Mehmet’e. Babası oğlunun kitapları sevmesinden memnundu. Mehmet’in okuma bilmediği için bir özentidir diye de, düşünüyordu. Çünki, Mehmet, her defasında hemen okumak istediğini dile getirir, bazı akşamlar babasına kitaplığından bir kitap alır ve okuması için ısrar ederdi.  Babası; başka zaman, sen okula gidince kendin okursun, diye geçiştirirdi. Oğlunun masal ve hikayelere olan sevgisini  tüm gün evde bakıcısıyla beraber kalışı ve tek çocuk oluşuna bağlıyordu.

 Mehmet yaşlı bakıcısına da çok defa kendisine kitap okuması konusunda  baskı yapmış, fakat yaşlı teyzesi okyamadığı için çaresiz kitapları biriktirmeye devam ediyordu. Yine bir Cuma akşamı kapı çalındı  komşuları  Aslı hanım, Mehmet için aldığı kitabı getirmişti. Kapıyı açan baba, komşularına çocuğu için zahmet ettiğini ,mahcubiyetini dile getirdi ve “Aslı hanım Mehmet ile aranızdaki anlaşma nedir “ ? “Mehmet’in bu okuma, kitap aşkı çok güzel bu alışkanlığı nasıl kazandırdınız” diye sordu? Dr. Aslı hanım Mehmet’in tedavisi sırasın da annesini sayıkladığını duymuş ve Mehmet ile konuşmuştu. Mehmet annesini hiç görmedini, annesi olsa hasta olmayacağını ve hastanede çok sıkıldığını söyleyip ağlamıştı. Peki anne neye benzer? Neden çocuklar anneleriyle sıkılmazlar diye ard arda sorularla, doğumun da kaybettiği annesini, anne merakını ,dile getiriyordu. Dr.Aslı hanım, mehmet’ in o saf, tertemiz, bomboş,anlamını  bilemediği annenin yerini neyle dolduracağını düşünürken, kendi annesini kaybettiği seneki hüznü ve o karmaşadan  sığındığı kitapları aklına gemişti.

                Sevinçle!  Mehmet’ e    Mehmet; “Anne bir kitaptır.” Kitaplar; her gün yeni bilgiler öğreten, hayatın her köşesinden bilgi veren, hikayeler anlatan, annelerdir.  Mehmet ‘in gözlerinde ki, ışık ile yüzündeki hüzün birleşmiş  Dr Aslı hanıma;  “benim çok param ve oyuncağım var, ama hiç kitabım yok ki” diye tüm heyecanı gitmiş bir şekilde üzüntüsünü dile getirmişti. Dr.Aslı  hanım, Mehmet ‘e  seninle bir anlaşma yapalım, sen harçlıklarını biriktir ben de sana kitap alayım. Baban da akşamları o kitaları sana okusun. Böylece her gün annenden bir şeyler öğrenmiş olursun diye Mehmet ile bir anlaşma yapmış Mehmet içinde ki, boşluğu heyecan ve güvenle doldurmuştu. Oğlunun bir senedir akşamları ısrarla kendisine hikyeler, kitaplar okumasını isteyişini  tüm heyecanıyla kitapları seyredişini anlamış ve her gün biraz daha büyüyen evladının, ruhunun da büyüdüğünü farkına varmıştı. 

“Her anne bir kitap.her kitap bir anne gibidir” her gün ruhumuza dokunan hayattan yeni şeyler kazandıran. Yaşayan ve yaşatan kitaplar olabilmemiz dileğiyle