KÜLTÜR- SANAT

Baharın ilk çiçeği Gümüş Motor

Necmettin Erbakan ve Gümüş Motor kitabını sorduk, Sedat Özgür cevapladı

Bilali YILDIRIM

Konuşurken konu konuyu açtı. Eskilere gittik. Dertleştik biraz. Çok düşünmediğimiz bir konuydu bu. İşin başladığı yerde neler yaşanmıştı? Ortada bir dert vardı ve çözülmeliydi peki nasıl? Başbakanlığa uzanan bu uzun yolun başladığı yerden okumaya başlamaya ne dersiniz?

Neden böyle bir kitaba ihtiyaç duyuldu? Milli Görüş cumhuriyet tarihinin yaklaşık 60 yılına damgasını vurmuş; geliştirdiği siyasi, sosyal, iktisadi, kültürel söylem ve projelerle bugüne kadar toplumda etkisini göstermiş ve gelecekte de etkisi devam edecek bir harekettir. Gümüş Motor’da adıyla, kurucularıyla, temel prensipleriyle bu hareketin fikri ve fiili ilk nüvelerini taşımaktadır. Ancak bugüne kadar Gümüş Motor’la ilgili herhangi bir akademik çalışmanın yapılmamış olması bu kitabın ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

Ne kadar bir zamanda hazırlandı?

Bu kitabın 9 yıl öncesine dayanan bir geçmişi var. Üniversiteyi bitirdikten sonra Milli Görüş’le alakalı bir şeyler araştırma isteği;  buna da ‘hareketin en başından başlamalıyım’ düşüncesi karşıma “Gümüş Motor”u çıkardı. Ancak Gümüş Motor’la ilgili bilgiler mahduttu. Dönemin özelliklerini anlatan kitapları okuyarak, günlük gazete ve dergileri tarayarak konuyla ilgili ilk notlarımı almıştım. Sonrasında iş yoğunluğum arttı ve ben birkaç yıl Gümüş Motor’dan uzak kaldım. 2011’de Eminönü AGD’nin tertip ettiği bir programda “Gümüş Motor”u anlatmamı istemeleri; akabinde de AGD üniversite komisyonun tertip ettiği “Milli Görüş” konulu makale yarışması bizi tekrar bu işin içine soktu. Bu vesileyle notlarım makaleye dönüştü. Sonrasında da çevremin teşvikiyle bu makaleyi biraz daha zenginleştirerek Allah’ın izniyle kitaplaştırmış oldum.

Kitap ne anlatmak istiyor?

Bu soruya cevap vermeden önce şunu söylemeliyim. Gümüş Motor’u araştırmaya başladığımda temel beklentim araştırmanın sadece sanayileşme konusu etrafında olacağı şeklinde idi. Ancak konu beni farklı noktalara taşıdı. Buradan hareketle;

Kitap, kısaca; Müslümanın “inandım” demesiyle; kültürel, siyasi, iktisadi ve ahlaki başta olmak üzere bir değerler sistemine tabi olduğunu ve hayatını buna göre tanzim etmesi gerektiğini ve bundan dolayı karşısına çıkacak engellerle mücadelenin şart olduğunu anlatmak istiyor. Diğer bir ifadeyle İslami hassasiyetlere sahip bir topluluğun inandığı gibi yaşayabilme adına yaptıkları mücadeleyi anlatıyor. Biraz daha ayrıntılı söylemek gerekirse; Cumhuriyet Türkiye’sinde İslami hassasiyete sahip insanların beraber hareket ederek faize bulaşmadan nasıl bir şirket kurduklarını; kurulan şirketin bir taraftan Türkiye’nin sanayileşmesine olan katkısını.  Tarihi süreç içerisinde büyük toplumsal görevler üstlenmiş olan tarikatların, yakın geçmişimizde de ne kadar önemli görevleri ifa ettiklerini. İnananların başarılı olabilmesi için mutlaka birlik ve beraberlik içinde hareket etmelerinin şart olduğunu. Bunların hepsini planlarken ve hayata geçirirken içeriden ve dışarıdan bunu akamete uğratmaya çalışanların çıkacağını.

 Gümüş Motor’a nasıl bakmalıyız?

Ben Gümüş Motor’u suya atılan bir taş olarak değerlendiriyorum. O günkü şartlarda halis niyetlerle yapılan bir girişim halka halka genişlemiş; Türkiye’de siyasete Müslüman’ca bakabilme ve yapabilmenin, faizsiz bankacılığın, faizsiz borç verme anlayışının, maddi ve manevi kalkınma hamlelerinin temelini oluşturmuştur. Bununla beraber bizde bir şey yapılamaz anlayışının yerine, biz de pekâlâ yapabiliriz düşüncesini yerleştirmiştir. Diğer taraftan Gümüş Motor’a 60 yıl öncesinde yaşanmış ve bitmiş tarihi bir olay olarak bakarsak Erbakan Hoca’ya ve onu besleyen tüm kaynaklara haksızlık yapmış oluruz. Mesele; O gün için Gümüş Motor’u önemli kılan unsurları tespit etmek ve bugün için bu unsurların hangi şartlarda ve nasıl gerçekleşeceği konusunda harekete geçmektir. İnsanların günden güne etnik ve siyasi kimliklere bölünerek parçalandıkları bir toplumda birlik ve beraberlik nasıl sağlanacaktır? İktisadi olarak maruz kaldığımız kapitalist sistemin bütün değer anlayışımızı değiştirdiği, faizin bir hayat gerçeği olduğu anlayışını yerleştirdiği bu zamanda; inandığımız gibi yaşayabilmek için hangi projeleri gerçekleştirmeliyiz? Bugün Gümüş Motor’dan bahsederken üzerinde durmamız gereken asıl konu bu diye düşünüyorum. Teşekkür ederim.

Sedat Özgür

1980 yılında Malkara’da doğdu. Ortaokul ve liseyi Malkara İ.H.L.’de tamamladı. 2003 yılında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Yaklaşık 8 yıl özel okullarda ve devlet okullarında din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak çalıştı. Halen meslek dersleri öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Evli ve 2 çocuk babasıdır.