Sivil Haber

NEDEN HERKES BU ADAMIN PEŞİNDE?

SİYASET

“Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün, Başkan Yardımcısı Osman Şevket Aslan aracılığı ile suç örgütü lideri Mithat Yılmaz’a Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal’ı vur emri” verdiğine ilişkin ihbarın mimarı Kahraman Şeref KASAP’ ın kim olduğu halen sırrını koruyor.

 NEDEN HERKES BU ADAMIN PEŞİNDE?

“Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün, Başkan Yardımcısı Osman Şevket Aslan aracılığı ile suç örgütü lideri Mithat Yılmaz’a Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal’ı vur emri” verdiğine ilişkin ihbarın mimarı Kahraman Şeref KASAP’ ın kim olduğu halen sırrını koruyor.

CIA, BND, SVR VE MOSSAD istihbarat örgütlerinin takibi altında olan, orduya hizmet ettiği öğrenilen, Adalet ve Kalkınma Partisi İstanbul Üsküdar Teşkilatı 2010/2 Dönem Aktif üyesi olan Kripteks Kripto ve Bilişim Teknolojileri Bilgi Güvenliği Uzmanı, Bilgisayar Kriminalisti, Araştırmacı Gazeteci ve Yazar olan Kahraman Şeref KASAP yakın korumaları eşliğinde ünlü bir çiftin Küçük Çamlıca’da ki Aşşrom Restaurant’ ın bahçesinde gerçekleştirilen kır düğününde görüntülendi.

DAVA HAKKINDAKİ SON GELİŞMELER NELERDİ!

Kahraman Şeref Kasap, 15 Haziran 2012 tarihinde “Baykal’a Suikast Davası” na bakan İstanbul 36.Asliye Ceza Mahkemesi’nden Soruşturmanın Genişletilmesi (Tevsii Tahkikat) talebinde bulunmuş, 22 Haziran 2012 tarihinde görülen davaya taraflardan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Başkan yardımcıları Osman Şevket Aslan ve Ayhan Kızılöz, örgüt lideri Mithat Yılmaz ve ihbarda isimleri geçen kişilerden ve avukatlarından hiçbiri katılmamıştı.

Eski siyasetçilerden, Türkiye’nin Ünlü Ağır Ceza Avukatı Cihan Tufan’ın mahkemeye gelmesi güne damgasını vurmuş, Tufan, mahkemeye sunduğu vekâleti ile Kasap’ın vekili olarak davayı takip edeceğini beyan etmesi ile gözler Kasap’a çevrilmişti.

Kahraman Şeref Kasap’ın Soruşturmanın Genişletilmesi talebini içeren 20 sayfa dilekçesi, resmi yazışmaları ve bireysel video çözümlemelerini içeren 10 sayfalık ekleri, tetikçi Yılmaz Çelik ve Önder Sav’ın konuşmalarını içeren videoların bulunduğu USB Bellek hakkındaki taleplerini inceleyen mahkeme “talep konusu hususların soruşturma aşamasında soruşturma savcısı tarafından araştırılması gerekirken araştırılmadığı, bu konuların şuan araştırılmasının kovuşturmaya etkisi olmayacağı ve ilgili konuların araştırılmasının mahkemenin yetkilerini aşabileceği” gerekçeleriyle reddedeceğini söyleyince Av.Cihan Tufan söz alarak “müvekkilimin talepleri aşırıya kaçmış gibi görünse de, taleplerinin her biri üzerinde durulması ve araştırılması gereken konulardır. Zira, olay tarihinde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yönelik bir suikast ihbarı alınmış ama nedense yirmi bir gün boyunca Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verilmemiş, soruşturmanın başlatıldığı günün gecesi ise genel başkan’ a ait olduğu iddia edilen görüntüler yayınlanmış ve de soruşturmanın ikinci günü genel sekreter Önder Sav tarafından şüphelilerin delilleri karartmasına imkan sağlarcasına ihbarın içeriği kamuoyuna tamamen deşifre edilerek soruşturmanın gizliliği ihlal edilmiştir. Bunların hiçbiri kabul edilebilir değildir. Konuyla ilgili ihmali olan kişilere karşı gereken neyse yapılacaktır. Sizden öncelikli talebimiz eksik ifadelerin alınması ve eksik delillerin toplanmasıdır. Bu davanın en çok zarar gören mağduru müvekkilimdir. Eksiklerin toplanmasına müteakip, esas hakkındaki savunmamızı yapacağız” dedi. Bunun üzerine hâkim “bu konuların şuan araştırılmasının kovuşturmaya etkisi olmayacağından talebin reddine” diyerek eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 23.10.2012 saat 10.25’ e ertelemişti.

BAYKAL’I İSTİFAYA SÜRÜKLEYEN SÜRECE KİM(LER) GÖZ YUMMUŞTU?

Kahraman Şeref Kasap tarafından 15.04.2010 günü saat 20.59’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne “Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün, Başkan Yardımcısı Osman Şevket Aslan aracılığı ile suç örgütü lideri Mithat Yılmaz’a Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal’ı vur emri” verdiğine ilişkin Çok Gizli ve Çok İvedi ibareleriyle gönderilen elektronik posta ihbarıyla ilgili ilk beş (5) gün hiçbir işlem yapılmamış, akabinde 20.04.2010 günü ihbarın gereği için Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ile Devlet Büyüklerini Koruma Şube Müdürlüğü’ne ve bilgi için İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne göndermiştir. İhbarla ilgili ilk beş (5) gün hiçbir işlem yapmayan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün amacının ne olduğu ve bu süreçte Baykal’a suikast düzenlenseydi kimlerden hesap sorulacağı halen daha merak edilen konular arasında yer alıyor.

EMNİYET’İN SAVCILIK’TAN GİZLİ SORUŞTURMA YAPMASININ SEBEBİ NEYDİ?

20.04.2010 günü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderilen ihbar’ a 28.04.2010 günü ihbarda adı geçen şahısların herhangi bir terör örgütü ile ilişkisi olduğuna dair herhangi bir bulgu elde edilemediği, şahısların yapılan GBT tetkiklerinde Mithat Yılmaz hakkında 4442 S.K.M (Çıkar Amaçlı Suç Örgütleri) suçlarından birçok kez işlem yapıldığı tespit edilerek, gereği için Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderilmesi üzerine 29.04.2010 tarihinde Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince çalışmalara başlanıyor ve ilk olarak ihbarın gönderildiği internet kafe tespit edilerek buraya gidiliyor ve görüntü kayıtlarının olmadığı öğrenilerek aynı gün çalışmalara ara veriliyor. 03.05.2010 tarihinde ihbarda isimleri geçen şahısların kayıtları sorgulanarak adres ve kimlik tespiti, suç kayıtlarının olup-olmadığı, şahısların haksız ekonomik çıkar sağlamak amacı ile kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde beraber hareket edip-etmedikleri, ihbarda belirtilen iddiaların doğru olup-olmadığı ile ilgili delil ve emarelere ulaşmak amaçlı istihbarı ve açık kaynaklardan araştırma yapılıyor ve toplanan bilgiler ilk kez yirmi bir (21) gün sonra 05.05.2010 günü Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirerek soruşturma izni talebinde bulunuluyor.

BAYKAL’IN VURULMASI MI BEKLENDİ?

CMK.MD.158/4,161/1-2, KY.MD. 6, PVSK MD.EK-6 hükümleri, “ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikâyetin, gecikmeksizin ilgili Cumhuri­yet Başsavcılığı’na gönderileceğini ve Cumhuriyet Savcılığı’nın emri ve izni dışında kolluğun araştırma ve soruşturma yapamayacağını” çok açık ve net olarak ifade etmektedir. İstanbul Emniyet Müdürlüğünün “suikast ihbarını” yirmi bir (21) gün boyunca ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan gizlemesi Baykal’ın vurulmasının mı beklendiği sorusunu akıllara getiriyor.

CHP GENEL SEKRETERİ ÖNDER SAV “SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİNİ” NEDEN? İHLAL ETTİ!

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne 15.04.2010 günü gelen elektronik posta ihbarı yirmi bir (21) gün Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan gizlendikten sonra ilk 05.05.2010 tarihinde Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmiş ve 06.05.2010 tarihinde soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma izninin verildiği günün gecesi 6 Mayıs’ı 7 Mayıs’a bağlayan gece ise CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın “Seks Skandalı” olarak adlandırılan video görüntüleri internette yayınlandı bunun akabinde 08.05.2010 günü canlı yayınlanan basın toplantısında konuşan CHP Genel Sekreteri Önder Sav “Seks Skandalı” videosunun üzerini örtmek için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan ihbarı birebir okuyarak kamuoyunun dikkatini “suikast” ihbarına çevirmeye çalışmıştır. Ama kimsenin dikkat etmediği çok önemli ayrıntıyı ilk kez biz ortaya çıkarıyoruz. İlk bakışta Önder Sav’ın “suikast” ihbarı metnini birebir okuyarak dikkatleri bu yöne çekmeye çalışıldığı izlemini yaratılmak istenmişse de buradaki asıl maksadın soruşturmayı sekteye uğratmaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Zira, Sav’ın iki gün öncesinde soruşmaya konu olan ihbarın içeriğini açıklayarak “soruşturmanın gizliliğini ihlal” ettiği ve ihbarda geçen şahısların isimlerini deşifre ederek şüphelilerin “delilleri karartmasına ve yok etmesine imkan sağladığı” çok açık ve nettir.

DELİL TOPLANMA İMKANI KALMAYAN SORUŞTURMADA NEDEN YAKALAMA EMRİ VERİLDİ?

Sav’ın “soruşturmanın gizliliğini ihlal” ettiği ve şüphelilerin “delilleri karartmasına ve yok etmesine imkan sağladığı” 08.05.2010 tarihli yayından iki (2) gün sonra delil toplama imkanı kalmamışken Şişli Cumhuriyet (Soruşturma) Savcısı H.Nazmi Okumuş’un yetkilerini aşarak CMK.Md.98’ e göre (CMK.Md.98 "Soruşturma evresinde çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında, Cumhuriyet Savcısının istemi üzerine sulh ceza hakimi tarafından yakalama emri düzenlenebilir.) “yakalama emri” düzenleyerek ihbarda isimleri geçen kişileri yakalatması, zaten deşifre olmuş “suikast ihbarının” doğruluğunu ve üzerinin nasıl kapatılmak istendiğini açıkça gözler önüne sermiş oldu.

KİMSENİN BİLMEDİĞİ HERŞEYİ EKREM AÇIKEL NEREDEN BİLİYOR!

Peki ya Kanal D Muhabiri Ekrem Açıkel’in şüpheli olarak gözaltına alınan, 21:00 – 23:45 saatleri arasında alınan ifadesinde ihbarı gönderdiğini ikrar (kabul) eden Kahraman Şeref Kasap’ın kimliğini deşifre ederek ihbarı gönderdiğini Kasap’ın ifade vermeye başlamadan iki (2) saat ve ifade alınma işleminin bitmesinden yaklaşık dört (4) saat önce İstanbul Emniyeti dahil kimsenin bilmediği bu bilgiyi nereden biliyordu?

KAHRAMAN ŞEREF KASAP’ IN GERÇEKLERİ GÜNYÜZÜNE ÇIKARMA ÇABASINI KİMLER ENGELLEDİ!

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal’a yapılacak suikastı deşifre ederek durumu İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne elektronik posta ihbarı ile bildiren Kahraman Şeref Kasap İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün “görevi savsaklaması” ve CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın “soruşturmanın gizliliğini ihlal ederek, şüphelilerin delilleri karartmasına ve yok etmesine” imkan sağlan açıklamalarından dolayı hakkında açılan “iftira, suç uydurma, bilişim sistemlerine hukuka ayrı girme ve orada kalma ve halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit” suçlarından yargılandığı İstanbul 36.Asliye Ceza Mahkemesi’nde olayın aydınlığa çıkarılarak gerçek suçluların cezalandırılması için büyük çaba sarf ediyor.

15.06.2012 tarihinde hukuka aykırı yürütülen soruşturma safhasının ve mimarlarının ortaya çıkarılması için suikast gerçeğini ortaya çıkaracak bilgi, belge ve video kayıtlarından oluşan delilleriyle birlikte Soruşturmanın Genişletilmesi (Tevsii Tahkikat) talebinde bulunan Kahraman Şeref Kasap’ın talebi 22.06.2012 tarihinde İstanbul 36.Asliye Ceza Mahkemesi’nce reddedildi acaba neden?

KAHRAMAN ŞEREF KASAP VE ÜNLÜ AĞIR CEZA AVUKATI CİHAN TUFAN’IN 23.10.2012 GÜNÜ GÖRÜLECEK DURUŞMAYA YOĞUN BİR ŞEKİLDE HAZIRLANDIKLARI ÖĞRENİLDİ.

23.10.2012 günü saat 10.25’ te görülecek duruşmada, soruşturma evresinde yapılan önemli usul hataları üzerinde durulacağı öğrenildi.



 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.