Çağlayan'dan büyümede rekor öngörü

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin 2011 yılı itibarıyla yüzde 8'in üzerinde büyüme rakamına sahip olacağını ve yüzde 8,3'lük büyüme rakamıyla dünya büyümesinde çok önemli bir yer alacağını bildirdi.

Çağlayan'dan büyümede rekor öngörü

Çağlayan, Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi 1. İş Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, 7 ülkenin toplam GSYH'sının yaklaşık 2 trilyon dolar, ihracat toplamının yaklaşık 1,1 trilyon dolar, toplam ithalatının 650 milyar dolar, toplam dış ticaret rakamının da yaklaşık 1,8 trilyon dolar olduğunu anlattı.

2008 küresel krizin dünyanın aklını başına getirdiğini, krizin etkilerinin hala devam ettiğini kaydeden Çağlayan, Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinin bir kısmının şu anda ''oksijen çadırında, yoğun bakım çadırında'' olduğunu, şu andaki gidişatın AB'deki düzelmenin daha uzun süre alacağını gösterdiğini, bunun dünya ekonomisindeki gidişi de olumsuz etkilediğini söyledi.

Dünyanın yaşadığı küresel krizden çıkış yolunun küresel işbirliğinden geçtiğini vurgulayan Çağlayan, ''Bizim atasözlerimizde önemli bir söz vardır: 'el elden üstündür, akıl akıldan üstündür' deriz. Mutlaka bilgi birikimlerimizi, tecrübelerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz'' dedi.

-Türkiye'nin büyümesi...-

Türkiye'nin kaydettiği büyümeye değinen Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Türkiye, 2011 yılı itibarıyla bana göre yüzde 8'in üzerinde büyüme rakamına sahip olacaktır. Yüzde 8,3'lük büyüme rakamıyla Türkiye, dünya büyümesinde çok önemli bir yer alacaktır. 2012 yılında Türkiye ve Hollanda'nın aynı büyüme performansına sahip olması halinde, Türkiye'nin bugün dünyanın 17. büyük ekonomisindeki konumu 16. sıraya gelecektir. Brezilya, artık dünya ekonomisinde 6. sıraya gelmiştir. Artık 6. sırada İngiltere değil Brezilya var. 2014 yılında Brezilya, bu gidişle Fransa'yı geçecek ve dünyanın 5. ülkesi haline gelecek. Aynı şekilde bu yıl bittiğinde Rusya Kanada'yı, 2014 sonunda ise Hindistan İtalya'yı geçecek. İşte dünya ekonomisinde böylesine önemli bir değişim ve dönüşümün olduğu bir ortamda Türkiye de uluslararası yatırımcılar açısından önemli bir cazibe merkezi haline gelmiştir.''

-''8 yılda 107 milyar dolarlık doğrudan sermaye''-

Cumhuriyetin kuruluş yılı olan 1923 yılından 2003 yılına kadar Türkiye'ye gelen toplam doğrudan yatırım miktarının 15 milyar dolar olduğuna değinen Çağlayan, 2003'ten sonra son 8 yılda Türkiye'nin, 80 yılda aldığı doğrudan yatırımın 7 katından fazlasını alarak 107 milyar dolarlık doğrudan sermaye çektiğini söyledi.

Bakan Çağlayan, Türkiye'ye gelen 107 milyar dolarlık doğrudan yatırımların yüzde 82'si Avrupa kaynaklı olduğunu, Avrupa'dan geldiğini ifade ederek, ''Artık Türkiye'ye 80 yılda gelen toplam doğrudan sermaye artık bir yılda geliyor'' dedi.

Türkiye'nin karın ve sermayenin transferinin serbest yapıldığı bir ülke olduğunun altını çizen Çağlayan, özellikle ülkeye uluslararası yatırımcıların çekilmesi noktasında önemli bir teşvik sistemini çok yakında dünya ve Türkiye kamuoyuna açıklayacaklarını ifade etti.

-Yeni teşvik sistemi...-

Ekonomi Bakanı Çağlayan, yeni teşvik sistemine ilişkin şunları kaydetti:

''Yeni teşvik sistemi, son derece iddialı bir teşvik sistemi olacak. En geç bir hafta, 10 gün içinde kamuoyuna açıklayacağız. Yeni teşvik sistemi ile bilhassa otomotiv sektöründe, demir-çelik sektöründe, kimya sektöründe, rafineri sektöründe, ilaç-eczacılık, hava yolu, hava taşıtları ve yüksek katma değerli yüksek teknoloji ürünlere çok özellikli, önemli destekler vereceğiz. Bilhassa stratejik yatırımlar kapsamında değerlendirmiş olduğumuz yatırımları yapanlara arsa tahsisi ücretsiz yapılacaktır. Gerek vergilerde, gerek yatırımda, gerek iş gücünün maliyetlerinde, sosyal güvenlikte çok önemli destekler verilecektir.''

TBMM'ye sunulan yabancıların mülk edinmesiyle ilgili kanuna da değinen Çağlayan, ''Bu kanunla getirilecek kolaylıkla, artık İslam ülkelerinin vatandaşları Türkiye'de istediği araziye sahip olabileceklerdir. Arazi konusunda yatırım yapmak için, başka ülkelere gitmek yerine kendi inancınızın, kendi kardeşlerinizin, kendi tarih ve kültürünüzü en iyi şekilde paylaşacağınız, sizlere en fazla 3 saat mesafede olan Türkiye'ye gelip gerekli yatırımları burada yapma imkanına sahip olacaksınız'' şeklinde konuştu.

-''İhracat yapılamayan iki yer var''-

Türkiye'nin ihracatındaki gelişime de değinen Çağlayan, bugün 135 milyar dolarla 246 gümrük bölgesine ihracatın söz konusu olduğunu vurguladı.

Dünyada Türkiye'nin ihracat yapamadığı sadece iki yer bulunduğuna işaret eden Çağlayan, ''Biri Kiribati, biri Palau... Türkiye, bu iki gümrük bölgesinin dışında 246 gümrük bölgesinin tamamına ihracat yapar bir yapıya dönüşmüştür'' diye konuştu.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Körfez ülkesi iş adamlarını Türkiye'ye daha fazla beklediklerini belirterek, ''Körfez ülkeleri ile Türkiye'nin ticaret hacminin son 10 yılda 6-7 kat artmasına rağmen, bu ticaret hacmi yeterli değildir'' dedi.

Çağlayan, Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi 1. İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bir çok sektörde önemli gelişmeler kat ettiğini, bu sektörlerden biri olan turizm sektöründe Türkiye'ye Cumhuriyet tarihinde ilk defa 36 milyon turistin geldiğini kaydetti.

Türkiye'nin ilk defa turizmden 23,5 milyar dolarlık bir gelir elde ettiğine değinen Çağlayan, Türkiye'nin bu rakamlarla birlikte dünyanın 6. büyük turizm destinasyonu, Avrupa'nın da 4. büyük turizm destinasyonu olacağını anlattı.

Zafer Çağlayan, Türk müteahhitlik, mühendislik ve müşavirlik sektörünün dünyanın en nitelikli sektörlerinden biri haline geldiğini dile getirerek, dünyanın birçok noktasında Türk müteahhitlerinin önemli işler yaptığını söyledi.

Bugüne kadar 94 ülkede 207 milyar dolar tutarında müteahhitlik işlerinin yapıldığını bildiren Çağlayan, ''Bu konuda sizlerle beraber gelin üçüncü ülkelerde, Afrika'da, bilhassa Kafkas coğrafyasında ortaklıklar kuralım, önemli işler yapalım'' dedi.

Çağlayan, Körfez ülkesi iş adamlarını Türkiye'ye daha fazla beklediklerini dile getirerek, Körfez ülkeleri ile Türkiye'nin ticaret hacminin son 10 yılda 6-7 kat artmasına rağmen, bu ticaret hacminin yeterli olmadığını ifade etti.

Bugün Türkiye ile 6 Körfez ülkesinin toplam ticaret rakamlarının 13,5 milyar dolar seviyesinde olmasının gerçek potansiyeli yansıtmaktan çok uzak olduğuna işaret eden Çağlayan, Türkiye ile Körfez ülkelerinin bu ticaret hacmini artıracak bir yapıya sahip olduğunu belirtti.

Bakan Çağlayan, Körfez ülkeleri ile Türkiye arasındaki vizelere de değinerek, ''Gelin aramızdaki vizeleri kaldıralım. Biz Türkiye olarak bugüne kadar 62 ülke ile vizeyi kaldırdık. İş adamlarının serbestçe ülkemize geleceği mekanizmayı kurduk. Diğer taraftan serbest ticaret anlaşması (STA) çok önem arz ediyor. Türkiye Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması yapmıştır. Sanayi ürünlerinde gümrükler sıfırlanmıştır. Bugün Türkiye ihracatının yüzde 46'sını Avrupa'ya yaparken, Avrupa'ya yapmış olduğumuz ihracatın yüzde 95'i sanayi ürünlerinden oluşmaktadır. Türkiye 18 ülke ile STA yapmıştır. STA yapılması ülkelerin karşılıklı yatırımlarının daha fazla artırılmasını sağlayacaktır. Birbirimizi adeta yatırım üssü, noktası haline getirecektir'' diye konuştu.

Çağlayan, Körfez ülkeleri ile Türkiye arasında STA'ların yapılmasının son derece önemli olduğunu dile getirerek, iş adamlarından siyasetçilerden bu noktada talepte bulunmalarını istedi.

Körfez ülkelerinde çeşitli zenginliklerin olduğuna değinen Çağlayan, tek başına enerji kaynaklarının bir ülkenin yeterince zengin olmasını getirmeyeceğine işaret eden Çağlayan, enerji fiyatları yükseldiğinde durumun iyi olduğunu, ancak enerji fiyatları düştüğü zaman birikimlerin kaybedileceğini anlattı.

Zafer Çağlayan, ticaretin ve ekonominin çeşitlendirilmesi gerektiğine değinerek, STA'ların bunları sağlayacağını ifade etti.

-''Boynumuz bükük''-

İslam ülkeleri arasındaki işbirliğinin ''boynu büken'' bir yapıda olduğunu bildiren Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''İslam İşbirliği Teşkilatına üye ülke sayısı 57'dir. Bu 57 ülkenin nüfusu toplam dünya nüfusunun dörtte biridir. 57 ülkenin toplam yeryüzündeki kara parçası, dünyanın tüm toplam kara parçalarının üçte biridir. Ama gelin görün ki nüfusta ve kara parçası olarak elde edilmiş olan bu rakamlar, ekonomik rakamlarda bu büyüklüğü yansıtmaktan çok uzaktır.

Bugün dünya toplam ihracatı 16 trilyon dolar seviyesine gelmiştir. 57 İslam ülkesinin toplam dünya ihracatı, bundan almış olduğu pay, sadece 1,5 trilyon dolardır. 57 ülke toplam ihracatın sadece yüzde 10'una sahiptir. Bunun yüzde 70'i de 10 ülke tarafından yapılmaktadır. Mutlaka buradan kendimize çıkarmamız gereken önemli dersler var.''

Bakan Çağlayan, 57 İslam ülkesinin dünya milli gelirinden almış olduğu payın da son derece düşük olduğuna işaret ederek, yaklaşık 65 trilyon dolarlık dünya milli gelirinden 57 İslam ülkesinin aldığı payın sadece 5 trilyon dolar olduğunu anlattı.

-''İki ülkeye çağrıda bulunuyorum''-

Türkiye'nin İslam ülkelerinde ticaretinin yüzde 25'in üzerinde olduğunu dile getiren Çağlayan, bu konuda müsterih olduklarını söyledi.

Körfez ülkeleri arasındaki ticaret hacminin artırılmasının yolunun İslam Ülkeleri Tercihli Ticaret Anlaşması'ndan geçtiğine değinen Çağlayan, şunları kaydetti:

''Yıllardır bir türlü bu işi bitiremedik. 10 ülkenin karşılıklı imzalamış olduğu bu niyet beyanının hemen onay sürecinin bitirilmesi, onay sürecinin arkasından menşe kurallarını belirlenmesi bu işi devreye sokacaktır. Avrupa Birliği'nden bizim ne farkımız var? Diğer birliklerden ne eksiği var İslam aleminin. Ama bu konuda gelin artık şu işi bitirelim. Şu anda bu anlaşmanın artık yürürlüğe girmesi ve İslam ülkeleri arasındaki tercihli ticaret anlaşması ile çeşitli alanlarda gümrüğü sıfırlanması için iki ülkeye çağrıda bulunmak istiyorum.

Bir tanesi Kuveyt'tir. Kuveyt bütün anlaşmaları imzalamış ancak onay sürecini henüz bitirmemiştir. Kuveytli kardeşlerimizden süratli bir şekilde bu anlaşmayı onaylamasını istirham ediyorum. Bir diğeri de Bahreyn'dir. Bahreyn'in de menşe kurallarını tamamlayıp vermesi ile beraber artık İslam ülkeleri arasındaki tercihli ticaret mekanizmasının da önü açılacaktır.''

-Türk-Arap İş Kadınları Konseyi kuruldu-

Bu arada konuşmaların ardından, Arap İş Kadınları Konseyi Başkanı Hissah Saad A.A. Al-Sabah ile TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, Türk-Arap İş Kadınları Ortak Konseyi'nin kurulmasına dair anlaşmayı imzaladı.

Türkiye-Körfez İşbirliği Konseyi 1. İş Forumu'na katılması beklenen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, toplantıya katılmadı.

Haber Kaynağı : Haber7.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209