Temiz toplum, temiz siyaset,Adres Saadet

Saadet Partisi İl Başkanları, İl Müfettişleri toplantısı Ankara’da büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Partinin Kadın Kolları, Gençlik Kolları ve 81 ilin kurmay kadrosunun da iştirak ettiği toplantı önümüzdeki yerel seçimlere ilişkin önemli bir mesaj niteliğindeydi. Coşku ve heyecanın dorukta olduğu toplantıda yerel seçimlere yönelik stratejik adımlar masaya yatırıldı.

Temiz toplum, temiz siyaset,Adres Saadet

 Saadet Partisi İl Başkanları, İl Müfettişleri toplantısı Ankara’da büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Partinin Kadın Kolları, Gençlik Kolları ve 81 ilin kurmay kadrosunun da iştirak ettiği toplantı önümüzdeki yerel seçimlere ilişkin önemli bir mesaj niteliğindeydi. Coşku ve heyecanın dorukta olduğu toplantıda yerel seçimlere yönelik stratejik adımlar masaya yatırıldı.

Kavganın Millete Faydası Yok

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, dün İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, temiz toplum, temiz yönetim ve temiz siyaset çağırısı yaptı. Kamalak, “Temiz bir toplum, temiz bir yönetim, temiz bir siyaset istiyorsak, adres Saadet Partisi’dir” dedi. “Bu millet kavga istemiyor, gerilim istemiyor. Kavganın gerilimin millete vereceği hiçbir fayda yoktur. Taraflar ellerinde bir takım dosyalar olduğunu söylüyor. Siyasilerin elindeki bu dosyalar ülkemiz bakımından bir bakıma bomba gibidir. Kimin elinde ne gibi dosya ve belge varsa hukuka, adalete teslim etmelidir. Vatanseverlik bunu gerektirir. Bizler kardeşleriz, kardeşler birbirlerini tehdit etmemeli, destek olmalıdır.”

Gerçek Dostlar Milli Görüşçülerdir

DÜŞMANLIKTAN, gerilimden, milleti germekten kimseye ama hiç kimseye hayır gelmez. Dost bağının gülleri hiç şüphesiz ki Milli Görüşçülerdir. Aziz milletin gerçek temsilcileri hiç şüphesiz ki, Milli Görüşçülerdir. Çanakkale şehitlerinin bıraktığı emanetlere Milli Görüş erlerinden başka sahip çıkan var mıdır. Unutmayalım ki hepimiz bu milletin evlatlarıyız. Hepimiz, aynı gemide yolculuk yapıyoruz. Gemiyi tahrip etmenin kimseye faydası olmaz. İktidarın yanlışlarına bakıp da ‘oh’ olsun diyemiyoruz, diyemeyiz de. Dik durmak ne işe yaradı, hangi problemi çözdü. Başkalarının hatası, yanlışı bize prim kazandırır düşüncesiyle hareket etmedik.

ANKARA BÜROSU

 Saadet Partisi İl Başkanları, İl Müfettişleri toplantısı Ankara’da büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Partinin Kadın Kolları ve Gençlik Kolları’nın da 81 ilin kurmay kadrosunun da iştirak ettiği toplantı önümüzdeki yerel seçimlere ilişkin önemli bir mesaj niteliğindeydi. Coşku ve heyecanın dorukta olduğu toplantıda yerel seçimlere yönelik stratejik adımlar masaya yatırıldı.

Ankara Afitab Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantının açılışını Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak yaptı. Kamalak, gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmelerde önemli mesajlar verdi. Türkiye’de son iki haftadır yaşanan 17 Aralık Operasyonu ile ilgili taraflara seslenen Kamalak, kardeşlik vurgusu yaptı.

İşte Mustafa Kamalak’ın Konuşmasının Satırbaşları…

“Türkiye uzun bir süredir yolsuzluk, rüşvet hırsızlık gündemi ile meşgul. Üzüntü ile takip ediyoruz. Olmaması gereken olaylardır diyoruz. Bakanların çocuklarının evlerinde para kasaları bulunmuş. Emniyet savcının emriyle bunlara el koydu. İddialar büyük. İddiaların ortadan kaldırılması gerekir, temizlenmesi icab eder.  Ortada bir pislik var. O pisliğin üzerini örtmekle o pislikten kurtulmak mümkün değil. Üzeri örtülen pis koku etrafı daha çok rahatsız eder. Siyasi konularda temizlenmenin en kestirme, en sağlıklı yolu yargı sürecinden geçmektedir. Bakan ve hükümet yetkilileri polislere ‘bize niye haber vermiyorsunuz’ diye görevden alıyorlar.

Yargının yolunu kesmek için Adli Kolluk Yönetmeliği’nde değişiklik yapıyorlar. Olacak şey değil. Sonra feryat ediliyor. Komplo ile karşı karşıyayız deniyor. ‘Dış mihraklar harekete geçti, onların içerdeki işbirlikçileri de harekete geçti’ deniyor. ‘Hükümetimize karşı komplo kuruluyor’ deniyor. Ortada böylesine bir yolsuzluk iddiası bulunduğuna göre hükümete düşen şey, yanındaki bir kısım bakanlara da ‘arkadaşlar siz derhal kenara çekilin’ denilmesi gerekmiyor muydu. Eğer başta öyle denseydi, ‘bu polisleri tebrik ediyorum’ denseydi. O zaman komplo teorilerinin kuranların aleyhine dönmez miydi. Ama böyle olmadı. Suçlu olduğu iddia edilenleri yakalayan polis suçlu ilan edildi. Bu olay Nasreddin Hoca’nın bir fıkrasını akla getiriyor. Hoca, bir köye gidiyor ve kendisine köpekler saldırıyor. Hoca da yerde taş almak istiyor ama alamıyor. Hoca da, ‘Bu köyde köpekler salıverilmiş, taşlar bağlanmış’ diyor.  Suçlu olduğu iddia edilenler masum, savcının emriyle onları yakalayanlar suçlu. Kabul edilemez bir durum.

Eğer Paralel Yapı Varsa Senin Zamanında Oldu

Başbakanımızın en akil insanlarından birisi ise, ‘TSK’ya kumpas kurdunuz’ diyor. ‘Türkiye’de devlete karşı paralel bir yapılanma var’ diyor. Gerçekten ağlanacak bir durum bu. Yahu siz 11 yıldır iktidarda değil misiniz? Sizin döneminizde TSK’ya karşı kumpas kuruldu demek suretiyle ‘Balyoz ve Ergenekon davalarında hukuk dışı bir şey yapıldı mı’ diyorsunuz. Bu ne biçim iş. Böyle devlet ciddiyeti olur mu. Sen ne işe yararsın o zaman. Dışarıdan komplo diyorsun önleyemiyorsun, içerden hukuk dışı işler diyorsun durduramıyorsun. Paralel yapılanmadan söz ediyorsun iyi ama 11-12 yıldır sen iş başındasın. Devlet yönetimi Merhum Erbakan Hocamızın ifadesiyle ‘çoluk-çocuk işi değildir’ Dış mihrak diyorsun, seçim meydanlarında bunla mücadele edilir mi! Bunun yeri meydanlar mı diplomasi mi. Nereye baksak bir açmaz ile karşı karşıyayız.

Gemiyi tahrip etmeyin

Milleti germenin bu ülkeye ne faydası var. Her türlü yolsuzluğa, hukuk dışı her türlü davranışa karşıyız. Unutmayalım ki hepimiz bu milletin evlatlarıyız. Hepimiz, aynı gemide yolculuk yapıyoruz. Gemiyi tahrip etmenin kimseye faydası olmaz. İktidarın yanlışlarına bakıp da ‘oh’ olsun diyemiyoruz, diyemeyiz de. Dik durmak ne işe yaradı, hangi problemi çözdü. Başkalarının hatası, yanlışı bize prim kazandırır düşüncesiyle hareket etmedik. Bizim temel inancımıza göre benim lehime ama ailemin aleyhine ise o şeye lanet olsun. Bir şey ki ailemin lehine ama ülkemin aleyhine o şeye de lanet olsun. Bir şey ki ülkemin lehine ama insanlığın aleyhine o şeye de lanet olsun.

Gerçek Dostlar Milli Görüşçülerdir

Düşmanlıktan, gerilimden, milleti germekten kimseye ama hiç kimseye hayır gelmez. Dost bağının gülleri hiç şüphesiz ki Milli Görüşçülerdir. Aziz milletin gerçek temsilcileri hiç şüphesiz ki, Milli Görüşçülerdir. Çanakkale şehitlerinin bıraktığı emanetlere Milli Görüş erlerinden başka sahip çıkan var mıdır.

Kardeşler birbirini tehdit etmemeli!

Bu millet kavga istemiyor, gerilim istemiyor. Kavganın gerilimin millete vereceği hiçbir fayda yoktur.  İsterdik ki, Sayın Başbakan bakanlara, ‘siz kenara çekilin. Olay nereye kadar gidiyorsa gitsin’ deseydi bütün komplolar biterdi. Taraflar ellerinde bir takım dosyalar olduğunu söylüyor. Siyasilerin elindeki bu dosyalar ülkemiz bakımından bir bakıma bomba gibidir. Kimin elinde ne gibi dosya ve belge varsa hukuka, adalete teslim etmelidir. Vatanseverlik bunu gerektirir. Bizler kardeşleriz, kardeşler birbirlerini tehdit etmemeli, destek olmalıdır. 11 günde Türkiye’nin zararı 120 milyar dolar. Döviz kurları tarihi zirve yaptı. Borsa ise çöküyor. Kardeşlerin tehditi, islam ülkeleri arasında da geçerlidir. İslam ülkeleri de birbirlerine karşı silahlanma yarışına giriyor. İslam ülkeleri niçin silahlanıyor. Birbirlerini vurmak, kırmak için silahlanıyor.

Temiz Toplum, Temiz Siyaset Çağrısı

Temiz bir toplum, temiz bir yönetim, temiz bir siyaset istiyorsa milletimiz, adres Saadet Partisi’dir. 2009 yılından bu yana geçen 4 yıllık süre zarfında 1521 belediye hakkında soruşturma açılmıştır. Yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvetten, ihaleye fesat karışmaktan açılmış. Bu belediyelerin 600’ü iktidar partisine ait. 454 belediye ise CHP’ye ait. 231 MHP, 96’sı ise BDP’ye ait. Biz yerel yönetimlerde iktidara gelirsek tıpkı eskiden olduğu gibi ‘rüşvet alanda verende melundur’ tabelalarını yeniden asacağız”

SİVİL HABER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209