Gaziantep saldırısında kullanılan bomba yüklü aracın Sakarya’dan çalındığı, patlayıcıların da Şanlıurfa ’da yüklendiği öne sürüldü. 500 el bombasına eşdeğer bir patlayıcıyla dehşet saçan araç, çekici tarafından Gaziantep ’e getirilerek önce Şehitkamil Emniyet Müdürlüğü önüne çekildi. Ancak nöbetçi polis, çekiciye karakolun önüne park edemeyeceğini söyleyince araç 25 metre ileriye bırakıldı. 4 dakika sonra da patlama gerçekleşti. Çekici sürücüsüyle birlikte beş kişi gözaltında.

Gaziantep ’te dördü çocuk 9 sivilin öldüğü katliamın detayları ortaya çıkmaya başladı. Emniyet kaynaklarından alınan bilgilere göre bomba yüklü araç, 11 Nisan’da Sakarya Geyve’den çalındı. 54 UE 926 plakalı siyah renkli Citroen’in, daha sonra rengi ve plakası değiştirildi. Bomba, Şanlıurfa ’nın Siverek ilçesinde yüklendi. Patlamanın olduğu gün saldırgan, Şanlıurfa ’dan bir çekiciyle anlaştı. “Aracım bozuldu” diyerek çekiciyi çağıran saldırgan, Gaziantep ’e gitme karşılığı 500 lira ödedi. İddiaya göre çekicide saldırgan da yolculuk etti.

Polis uyardı: İleri al
Saldırgan, çekicinin şoförüne “Evim karakolun karşısında, oraya bırak, ben geleceğim” diyerek talimat verdi. Çekici aracı karakol önüne götürdüğünde nöbetçi polis “Buraya bırakamazsın, ileri al” diye uyarıda bulundu. Bunun üzerine çekici aracı 25 metre ileriye bıraktı. 4 dakika sonra da saldırgan uzaktan kumandayla aracı patlattı.

Bomba A-4 çıktı
Araçtaki patlayıcının türü de belirlendi. Olayda metalle güçlendirilmiş 50 kilo A-4 tipi plastik patlayıcı kullanıldığı öğrenildi. Uzmanlar patlamanın bu kadar geniş alana yayılmasını patlayıcı miktarına bağlıyor. 50 kiloluk A-4 tipi bir patlayıcının yaklaşık olarak 500 adet el bombasına eşdeğer olduğu belirtildi. Aralarında çekici şoförünün de bulunduğu beş kişinin gözaltında olduğu öğrenildi.

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Şanlıurfa ’nın Siverek ilçesinde dört kişiyi yakaladı. Beş kişinin sorgusu devam ediyor.

Sonradan üstlendiği saldırılar
PKK , 9 kişinin öldüğü Gaziantep ’deki saldırıyı üstlenmedi. Ancak, daha önce de bazı saldırılardan sonra ‘ilgimiz yok’ diyen örgüt, ortaya çıkan deliller üzerine ‘yerel inisiyatif’ bahanesine sığınmıştı. İşte PKK ’nın önce reddetiği, daha sonradan üstlendiği bazı saldırılar:

Diyarbakırda dershane önünde patlama (3 Ocak 2008): Saldırıda 6’sı öğrenci 7 kişi yaşamını yitirdi.
Lice’de pusu (29 Nisan 2009): 9 şehit
Termos bomba ( 12 Eylül 2006) 7’si çocuk 10 öldü
Sivil katliam (20 Eylül 2011): Siirt’te 4 genç kız otomobillerinde taranarak öldürüldü
Kuşadası bombası (15 temmuz 2007): 2’si turist 5 kişi can verdi
Kumrular (20 Eylül 2011): 5 kişi hayatını kaybetti