İsrail güçten anlar güç de D8

İsrail'in, İslam dünyasının gözleri önünde Gazze'de giriştiği katliamların ardından Başbakan Erdoğan'ın "sert ama tesirsiz" açıklamaları ve Dışişleri Bakanı Davudoğlu'nun "gözleri yaşlı" pozları, D-8'in önemini bir kez daha ortaya koydu.

İsrail güçten anlar güç de D8

  İktidarda bulunduğu 10 senelik süreçte D-8'in önemini kavrayamayan ve "AB Bakanlığı" kuran "Medeniyetler İttifakı"na verdiği önem kadar bile önem vermeyen AKP hükümetinin, İsrail'in son barbarlığının ardından D-8'e sarılma gayreti ise pek de samimi görünmüyor. Koskoca İslâm âleminin İsrail'in zulümleri karşısında takındığı tek tavır "sert"(!) kınamalar ve "ateşkes" çabaları olurken, D-8'in zorunluluğu bir kez daha görüldü.

Haber Merkezi

D-8'ler işlevsiz bırakılmamalı

İslâm Birliği ve Yeni Bir Dünya'nın ilk adımı olarak Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın kurduğu D-8'ler kuruluş hedeflerinden saptırılıp 'işlevsiz' bırakılarak, sömürü dünyasının menfaatlerine entegre edilmemeli. Zira, insanlığın tek umudu, barışın ve gerçek diyaloğun tek kapısı D-8'lerdir.

10 yıllık iktidarında Medeniyetler İttifakı, BOP, Dinlerarası Diyalog, AB Bakanlığı ve uyum yasalarıyla Türkiye'yi ve Türkiye'nin 'modelliği'nde İslam dünyasını küresel emperyalizme' uyumlu hale getiren hükümet; söylemlerin ötesine geçerek D-8 samimiyetini ortaya koymalıdır. Bunun için de öncelikle, AB bakanlığını lağvedilmeli, BOP, Medeniyetler İttifakı ve Dinlerarası diyalog projelerinin iflası açıklanmalıdır. Gazze'nin de, Suriye'nin de, Irak ve Afganistan'ın da  tek ihtiyacı D-8 gücünün ortaya konmasıdır.

İslam ülkeleri katliamı seyrediyor

D-8'lerin bu yılki zirvesi Pakistan'ın başkenti İslamabad'da yapılıyor. Bundan tam 15 yıl önce 1997 yılında 54. Hükümet'in Başbakanı Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan öncülüğünde kurulan D-8'ler, sıradan bir işbirliği örgütü olmanın ötesinde, İslam dünyasının Batı medeniyetine karşı ortaya koyduğu, yeni bir medeniyet projesi olma özelliğini taşıyor. İslam coğrafyasının içinde bulunduğu bugünkü duruma bakıldığı zaman, D-8'lerin önemi daha iyi anlaşılıyor. İşte günlerdir Filistin'deki katliamı seyreden 60'dan fazla İslam ülkesinin biçare hali ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın D-8 zirvesine katılmadan önceki itirafı, her şeyi özetliyor.

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan öncülüğünde kurulan D-8'lerin bu yılki zirvesi Pakistan'ın Başkenti İslamabad'da gerçekleştiriliyor. Bundan tam 15 yıl önce 1997 yılında resmiyet kazanan D-8'ler sıradan bir yardımlaşma teşkilatı olmanın ötesinden bambaşka anlamlar ifade ediyor. Kurulduktan sonra Siyonizm ve Irkçı Emperyalizmin hedefi olan D-8'ler, ABD politikalarına yedeklenen yerli işbirlikçi yönetimler tarafından sürekli olarak görmezden gelinerek işlerlik kazanması engellenen bir kuruluş oldu.

Batı 'ya karşı İslam medeniyetinin başkaldırısı

Diğer Müslüman ülkeleri de içine alarak genişleyecek olan bu halka, sıradan bir işbirliği örgütü olmanın ötesinde, emperyalist Batı'nın saldırganlığına ve sömürüsüne karşı, İslam dünyasının bir başkaldırı hareketi olma özelliğini de içinde barındırıyor. Bu yüzden D-8 projesi, İslam dünyasının Batı medeniyetine karşı ortaya koyduğu, yeni bir medeniyet projesinin adı olarak tarihe geçti. Bugün İslam coğrafyasının haline bakıldığı zaman, D-8'lerin önemi daha iyi anlaşılıyor. Dünya üzerinde, kan ve gözyaşının akmadığı, iç karışıklığın yaşanmadığı bir İslam ülkesi yok. İsrail'in Filistin'de yaptığı katliamlara seyirci kalan İslam dünyasının hali D-8'lerin önemini bize yeniden hatırlatıyor.

Emperyalist sömürü ve zulme karşı D-8

Dünya barışının sadece batılıların eline bırakılmayacak kadar ciddi bir mesele olduğunun şuurunda olan Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan bu yüzden D-8 projesini hayata geçirdi. Kapitalist sistem kurduğu G-7'ler (sonradan 8 oldu) eliyle dünya üzerindeki yaklaşık 190 devlette yaşayan 6 milyar civarındaki insanı sömürüyor. Erbakan bu 190 ülkeden sadece 30'unun gelişmesini tamamladığını tesbit etti. Bu yüzden D-8, geri kalan 160 devletin ve 5 milyar insanın azınlığa ezdirilmemesi için kuruldu. Yaklaşık 850 milyon nüfuslu 8 ortaklı bir oluşum olarak kurulan D-8 gelişmekte olan İslam ülkelerinin birlikte hızlı kalkınmaları, uluslararası alanda Batı'nın hegemonyasının kırılması (BM ve NATO),İ slam ülkelerinin dünya ekonomisindeki etkinliğinin artması, ve Müslüman halkların daha iyi bir yaşam standardına sahip olmasını sağlamak için hayata geçirildi.

D-8'in kuruluş süreci

22 Ekim 1996 tarihinde aralarında Türkiye'nin yanı sıra İran, Malezya, Endonezya, Mısır, Pakistan, Bangladeş ve Nijerya'nın olduğu 8 ülke, 54. REFAHYOL Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan önderliğinde, Türkiye'nin ve İslam Aleminin 21. yüzyıla dönük yeni uluslararası konum oluşturma projesiyle İstanbul'da bir araya geldi. Çalışmaların meyvesini verdiği yıl ise 1997 oldu. D-8'lerin Zirve, Konsey, Komisyon ve Genel Sekretarya adı altında üç ana organı bulunuyordu. Bu üç organın faaliyetlerini İstanbul'da bulunan İcra Direktörlüğü sağlıyordu. Bu göreve atanan ilk kişi ise, 2006 yılına kadar Emekli Büyükelçi Ayhan Kamel'di.  Mayıs 2006'da yapılan D-8 9. Bakanlar Konseyi Toplantısı'nda, İcra Direktörlüğü Genel Sekreterliğe dönüştürüldü. Sekretarya'ya Endonezya tarafından Genel Sekreter, İran tarafından Direktör ve Türkiye'den de İktisatçı atandı.

D-8'lerin ilke ve politikaları

D-8'lerin bayrağında, temel ilkelerini sembolize eden 6 tane yıldız  bulunuyor. Bu yıldızlar 6 ilkeyi ve 6 büyük misyonu temsil ediyor.  Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın bu 6 prensibi "Bu prensipler sadece D-8'lerin kendi prensipleri değil, Yeni Bir Dünya'nın kurulmasının da temel esaslarıdır." diye özetliyordu. Bu sekiz ülkenin gerek dünya nüfusunun beşte birine yakın bir nüfusa sahip olmaları, gerekse siyasi, askeri ve  stratejik açıdan son derece önemli bir güce sahip olmaları, bu projenin ortaya çıkardığı potansiyel açısından nasıl bir hayati öneme sahip olduğunu gösteriyor.

Bu teşkilat çalışmaya mecburdur

D-8'in mimarı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kasım 2000 yılında El-Cezire televizyonuna verdiği bir mülakatta D-8'lerin önemine binaen şunları söylemişti: "Bu teşkilât çalışmaya mecburdur. 21. asrın bütün dünya için saadet asrı olmasını istiyorsak bu teşkilâta son derece ihtiyaç vardır. Bu teşkilât 18 Haziran (1997)'da kuruldu. 1 sene sonra G-7'lerle beraber bir masa etrafında toplanmayı planlamıştık. Almanya, Fransa ve İngiliz devlet yöneticileriyle gerekli hazırlık çalışmaları yapıldı. Biz hükümette olsaydık geçtiğimiz sene (1999) G-7 ile D-8 arasında yuvarlak masa toplantısı yapılacaktı .Niçin yapılacaktı bu toplantı? D-8'in bayrağında toplanan altı yıldızın temsil ettiği değerleri hayata geçirmek için. Bu değerler; savaş değil barış, çatışma değil diyalog, çifte standart değil adalet, üstünlük değil eşitlik, sömürü değil işbirliği, baskı ve tahakküm değil, insan hakları, hürriyetler ve demokrasiyi hakim kılmaktır. Bu ne demektir? Bu yeni bir dünya demektir..."

10 yıldır neden işlev kazandırmadınız

Başbakan Erdoğan, İslamabad'da yapılan D-8 zirvesine katılmadan önce bir itirafta bulundu. Erdoğan, şu ana kadar D-8 üyesi ülkeler arasında ekonomik ve ticari işbirliğinin geliştirilmesi bağlamında bazı adımlar atıldığını fakat bunların şu ana kadar bekleneni veremediğini belirterek, ''Bu zirvede tüm bu ekonomik ilişkileri ele alacağımız gibi idari konularda da değerlendirmeler yapmak suretiyle D-8 ülkelerinin birbirleriyle olan münasebetlerini çok daha aktif, çok daha verimli hale getirmenin, işbirliğini geliştirmenin gayreti içerisinde olacağız'' dedi.

SİVİL HABER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209