Yürüyüş

            Gecen bir dizi izlerken ülkemizin ve bizim düştüğümüz durum aklıma geldi dizide aynı hükümetin halka makarna ve kömür dağıttığı tarzda bir olay geçiyordu "Dizide çok uyanık bir çoban var ama bu çoban hep hırsız hem çok et seven cinsten çaban koyunların yakın olduğu bir ağacın altına kuyu kazıyor kuyunun içine ağaca bağlayıp ilmik attığı ipi koyuyor hemen ipin üzerine koyunlar yesin diye biraz ot bırakıyor otu gören koyunlar hiç düşünmeden otu yerken ip boğazlarına takılıyor ve havada sallanmaya başlıyor çobanın buna bakışı ne dersiniz koyun kendini astı"

*** Gelecek nesile ne bırakabileceğiz?durun ben söyleyim açlık sınırının altında n bir maaşla geçinmek zorunda kalan orta çağ karanlığına saplanmış bilimden kopuk geri bir yaşam tarzı. "doyurmasa da öldürmüyor" "bundan daha kötüleri de var" gibi üstü kapalı yada açıkça ses çıkarmayı yani hakkını gasp edenlere karşı gelmemeyi öğreten onlarca söz dilden dile söylenmekte işin en garip tarafı bunu en yakınımıza dahi söyleyebiliyor o teselli ettiğimizi sanıyoruz yazık!!! ne çabuk unuttunuz kurtuluş savaşını daha birinci dünya savaşından yeni çıkmış bir ülkenin halkı ailesiyle birlikte katılmadı mı? Canını malını ortaya koymadı mı? onlar bizler gibi mi yaptı birileri sokaklarda haksızlığa karşı, faşizme karşı gelirken diğeri gibi balkonlardan çay eşliğinde alkış mı tuttu? hani "ceddin ata" hani "ceddin dede" idi senin hani derler ya askerlik vatan borcudur.o sadece askerlik zamanında yapılacak görev değil eğer bu ülkede yaşıyorsan hep toprağını hem de halkına olan borcunu ödeyeceksin. yanıldığımı söyleyin bana. bu ülkede yirmi milyon kişinin evine beş yüz tl den az para, on milyon kişinin evine aylık yüz elli tl giriyorsa ve buna rağmen sen hala saraylarda oturanları trilyonları kaçıranlara alkış tutuyorsan sen yaşadığını sanan çoktan ölü bir insansın arkadaş. ben böylelerine alkış tutup şükretmem aksi takdirde kendimi aptal hissetmeme neden olur. bırak "uyu ali uyu "hecelemelerini o taa ilk okul sıralarında kalmış bir kaç sözcükten biri.kendine ,ailene ve halkına bir faydan dokunsun istersen şöyle yap bir kez olsun "korkma sönmez" diyordun ya iş o sözle başla sen

*** hani mustafa kemal bursa nutkunda diyordu ya "Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, ‘Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.’ diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, ‘Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.’ diyecek. Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, ‘Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.’"

*** hani diyorduk ya biz" barikatın ardı vatandır" işte o barikat solun çatısının altında unutma ki tek kurtuluşun sol bir iktidarın elindedir.sol karanlığı sevmez o hep güneşi getirir kızıl bayrağın altında doğar hep o beklediğin güneş. gökyüzünden kafanı yerden kaldır ve dik yürü vaktindir unutma ki bir metre halının üzerinde tespih çekmekle ne vatan kurtarılır nede hırsızları yargılayabilirsin.
YORUM EKLE

banner309

banner225

banner209