Murat Özdemir Samanyolu Haber TV'de Taksim Projesi'ni Değerlendirdi

Yeryüzü Mühendisleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Mimar ve Mühendisler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özdemir ile Mimar ve Kentbilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp Samanyolu Haber kanalında Taksim’in yayalaştırılması ile ilgili proje hakkında görüşlerini dile getirdiler.

Murat Özdemir Samanyolu Haber TV'de Taksim Projesi'ni Değerlendirdi

 “İstanbul’da yeşil sadece mezarlıklarda olmamalı”



İnsanların meydanlardan faydalanabilmeleri açısından yayalaştırma konusunun önemli olduğunu dile getiren Özdemir, Taksim’deki projenin sadece o bölgeyi ilgilendiren değil İstanbul’un genelini ilgilendiren bir proje olduğunu kaydetti.



Taksim’in trafiğe kapatılarak yayalaştırılması konusundaki çalışmalarda en önemli noktalardan biri olarak, yayalaştırılan alanların yeşil alanlara da dönüştürülmesini gösteren Özdemir; yayalaştırılan bölümün granit taşlarla kaplı ve insanların banklarda oturduğu değil, yeşil alanların bol olduğu ve insanları meydanda tutabilecek özelliklere sahip olması gerektiğini belirtti. Yeşil alan konusunda halkla ve uzmanlarla istişare edilmesi gerektiğinin altını da çizen Özdemir; “Yeşil alanlara ihtiyacımız var; çünkü İstanbul’da ciddi olarak alan, park ve meydanlarda yeşil alan sıkıntısı var. İstanbul’da yeşil mekanlar ağırlıklı olarak ölülere ait. Dolayısıyla bu tarz yayalaştırma, kamuya açma konusunda yeşili, park dokusunu korumak düşünmek lazım; çünkü normal haliyle Taksim Meydanı insanların geldiği zaman geçirdiği değil, bir sirkülasyon meydanı. İnsanlar Taksim Meydanı’na geldikten sonra ya İstiklal Caddesi’ne ya da diğer taraflara geçiyor. Kısacası fonksiyonel olarak insanları orda tutabilecek özellikler olmalı.” dedi.



“Ben yaptım oldu düşüncesinde olmamak gerekir”



Araç trafiğinin yeraltına alınmasının ardından trafiğin rahatlayıp rahatlamayacağı polemiği hakkında da görüşlerini belirten Özdemir, öncelikli amacın trafiğin rahatlatılmasından ziyade vatandaşlara hizmet eden bir meydan inşa etmek olması gerektiğini söylerken, Tarlabaşı bölgesindeki ışıkların kaldırılmasıyla trafiğin daha da akıcı bir özellik kazanacağını sözlerine ekledi.



Hayata geçirilecek projede eleştirilere ve alternatif önerilere açık olunmasının proje için faydalı olacağına dikkat çeken Özdemir, ben yaptım oldu düşüncesi yerine ortaklaşa halkın yararlanabileceği ve faydalı bir proje ortaya koymak gerektiğini belirterek sözlerini noktaladı.



“Çalışmaların yaşatacağı aksaklıklar vatandaşa önceden bildirilmeli”



Başbakanlığa sunduğu projesi hakkında izleyicilere bilgi veren Alp, Taksim’de araçlar ve trafiğin yeraltına alınması ve yayalaştırma projesinin İstanbul Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan döneminden beri gerçekleştirmek istenen bir hedef olduğunu dile getirirken, o dönemde planlandığını; fakat Dalan tekrar seçilemediği için projenin yarıda kaldığını kaydetti.



Şehircilik prensipleri açısından doğru olan uygulamanın meydanları araç hegemonyasından kurtarıp yayalara tahsis etmek olduğunu belirten Alp, dünyadaki birçok meydan ve tören alanının mimari açıdan ve insanı kavrama açısından Taksim Meydanı’ndan önde bulunduğunu ifade etti. Ayrıca yöneticilerin, Taksim Projesi’ni konusunda uzman mimarlarla, üniversitelerle ve halkla ortak hareket ederek ve tartışarak oluşturması gerektiğinin altını çizerken, proje başlamadan önce İstanbul sakinlerinin Taksim’de gerçekleştirilecek projeden ve buna bağlı olarak ortaya çıkabilecek aksaklıklardan haberdar edilmesi gerektiğinin önemine vurgu yaptı.



“Taksim otobüs deposu olmaktan kurtarılmalı”



Mayıs ayında Uluslararası Mimarlar Birliği Büyük Ödülü’nü kazanan Taksim Cumhuriyet Camii ve Dinler Müzesi Projesi’nden bahseden Alp, Taksim’de gerçekleştirilecek projenin ilk şekliyle yanlış olduğunu söyleyen Alp; “Proje ilk yapıldığı şekliyle tam olarak olgunlaşmamıştı ve Taksim’e giren bütün yollar; Gümüşsuyu’ndan, Sıraselvilerden, Mete Caddesi’nden hepsi alta alınıyordu. Bütün yaya trafiği üste alınarak araçlar alta alınıyordu ve böylece bizim bu günlerde bütün İstanbul meydanlarımızın kurban olduğu bir taşıt ve otobüs deposu olma görüntüsünden kurtarılıyordu. Bu sefer ne oluyordu; bütün yollar aşağı alınırken orda büyük delikler açılıyordu ve de yayalar sadece ufak kaldırımlardan Taksim’e gelebiliyordu.” diye konuştu.



Taşıtların aşağı alınmasının ve yayalaştırılmasının tek başına hiçbir anlam ifade etmeyeceğini belirten Alp, Taksim Meydanı’nın yapıdan yoksun büyük ve boş bir alan olmayacak, çevresindeki binaların da meydanla uyumlu ve insanları rahatsız etmeyecek şekilde tasarlanması gerektiğini kaydetti.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209