Erdoğan Arınç'a öyle bir cevap verdi ki!..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan medyayla buluşmasında, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kendisine yönelik açıklamalarıyla ilgili “Görüşmedim, niye görüşeyim” dedi.

Erdoğan Arınç'a öyle bir cevap verdi ki!..
 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan medyayla buluşmasında, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kendisine yönelik açıklamalarıyla ilgili “Görüşmedim, niye görüşeyim” dedi.
 
Polonya gezisinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Erdoğan, Arınç’ın kendisine yönelik sözleri üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: 
 
BİR SIKINTI VARSA ARAMIZDA GÖRÜŞÜRÜZ
“Yurt dışı seyahatindeyiz. Ülkenin bu ülkelerle yaptığı görüşmelerden nasıl bir fayda sağlayacağını konuşmalıyız. Benim basından beklentim budur. Benim bir arkadaşım veya hükümet sözcüm bir şey söylemiş, bu konuyu görüşeceğim mahal burası değil, sizler değilsiniz. Kendi aramızda görüşürüz. Bir sıkıntı varsa aramızda görüşürüz. Partinin genel başkanı ve hükümetin başbakanı benim. Varsa herhangi bir sıkıntı kendi aramızda görüşürüz. Gereğini, gerektiği yerde ben yaparım. TV ile medya aracılığı ile yapmam, MYK’da, Bakanlar Kurulu’nda görüşürüz.” 
Başbakan, medya ile görüşmesi öncesinde Arınç’la telefon teması olup olmadığı sorusuna da “Hayır. Görüşmedim. Niye görüşeyim” yanıtını verdi. Başbakan Erdoğan’a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:
 
KONUYU NEREYE GETİRDİLER
 
Öğrenci evleri tartışması sürüyor bir açıklamanız olacak mı?
Ben açıklanacak her şeyi söyledim. Bu tür konular bir ya da iki defa konuşulur. Sürekli aynı şeyleri söylemenin anlamı yok. Açıklamalarımı farklı yerlere çekmenin de bir anlamı yok. Konuyu fuhuşa, zinaya, evlere paldır küldür girmeye kadar getirdiler... Ailelerin şikâyetleri üzerine bir açıklama yaptık, konuyu nerelere getirdiler.
 
Suriye’ye dönük silah sevkiyatı hakkında yeni bilgi var mı? 
Roket mermilerinin kalıplarını Konya ve Adana’daki fabrikalara Suriyeli gruplar getirmiş. Paralarını da vermişler. Aslında o fabrikalar tarım aletleri üreticileri. Aslında o TIR’ın yakalanması Türkiye Cumhuriyeti’nin hassasiyetini gösterir. Türkiye’nin silah üreten resmi veya yarı-resmi silah üreticileri belli. Özeller de... Bunların satışları tamamen kayıt altında. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti hiçbir terör örgütünün arkasında değildir. Türkiye güçleniyor. İçeride, dışarıda engellemeye çalışan güçler var. Sermaye, medya ve arkasında olan ülkeler var. Türkiye’yi terör örgütleriyle bağlantılı göstermeye çalışıyorlar. O silahların menşeilerine bakarlarsa kendi ülkelerine ait çıkar.
 
Yerel seçim adaylarınız belli oldu mu?
Bu pazar 14 büyük şehrin temayül yoklamalarını alacağız. 30 büyük 
şehir bitmiş olacak. Kalan 51 ilin yoklaması da haftaya gelecek. Mutmain (tatmin) olduğumuz, kanaatimiz kesinleşen illerin adaylarını art arda açıklamaya başlarız.
 
DİNLEMEYE ENGEL OLDUK
 
Uluslararası dinleme skandalında Türkiye’ye dönük dinleme iddiaları da var...
Uluslararası camiada egemen güçler bunu hep yaptı. Hep dinlemeye çalıştılar. Biz de bu gelişmelere yönelik altyapı çalışmalarına izin vermedik, engel olduk. Rahatsız oldular. Bu arada olanlar var. Artık uzay dinlemeleri var. MİT’in alt yapısı 10 yıl öncesi gibi değil. GES’in MİT’e devriyle sonuç almaya başladık. Teknolojiyi daha iyi kullanır hale geldik.
 
Anayasa görüşmeleri yine tıkandı, ne düşünüyorsunuz?
CHP iadeiziyarette 4 parti bir arada olmazsa yokuz dedi. Zaten 4 parti uzlaşmış. 2’si kayış atıyorsa, biz çıkaralım demeliler. Dürüst değiller, samimi değiller. 2 partinin gücü yeterli, 63 madde değil, hepsini çıkaralım.
 
MUHAFAZAKÂRLARA KURUCU ÜYEYİZ
 
Avrupa’daki muhafazakâr partilerin yeni oluşumuna üye oldunuz değil mi?
Avrupa Muhafazakâr ve Reformcu Partiler Birliği kuruldu. Biz de kurucu üyesi olduk. İngiltere ve Çek Cumhuriyeti iktidar partileri de üye.
 
Avrupa’ya Bağış’lı sitem
 
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Polonya’nın başkenti Varşova’da katıldığı Türkiye-AB İlişkileri Konferansı’nda Türkiye’nin AB’ye alınmamasına ilginç bir tepki gösterdi. Erdoğan, AB Bakanı Egemen Bağış’ı göstererek, “Biz AB Bakanlığı’nı niye kurduk. Fellik fellik üye ülkeleri dolaşıyor. Avrupalı liderleri gördüğü kadar herhalde hanımını görmüyor” dedi.  Erdoğan özetle şunları söyledi: “Ayakları üzerinde duran bir Türkiye var. AB müktesebatında bu yok mu? Türkiye bunları sağlamış. Mali disiplini yerinde olan ve bunu  tartışmaya müsaade etmeyen bir Türkiye var. AB’deki görüşmelerimizi hep sürdürdük, sürdürüyoruz. Önümüze çıkartılan tüm olumsuzluklara rağmen sabırla biz bu süreci götürüyoruz.” Sadece müktesebat için değil. Ülkemiz, milletimiz, geleceğimiz için reformlarımızı yapıyoruz."
 
Meçhul Asker Anıtı’nda
 
BAŞBAKAN Erdoğan, Varşova’daki programına Meçhul Asker Anıtı’na çelenk koyup anıt özel defterini imzalayarak başladı. Başbakan, anıttan ayrılırken Polonyalı çocuklar ve Erasmus programıyla ülkeye gelen Türk öğrencilerle yakından ilgilendi.            
 
Karşılama töreni
 
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Polonya Başbakanı Donald Tusk ve eşi Malgorzata Tusk tarafından başbakanlık binasında resmi törenle karşılandı. Polonya Meclis Başkanı Ewa Kopacz ile de görüştü. (Hürriyet)

Bülent Arınç Erodoğan'a sitem etti! VİDEO

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Arınç, canlı yayında "dava arkadaşım" dediği Başbakan Erdoğan'a üstü kapalı olarak sitem etti.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç, Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da katıldığı ve TRT Türk'te yayınlanan programda "dava arkadaşım" ediği Başbakan Erdoğan'a üstü kapalı olarak sitem etti.

Öğrenci evleri tartışması tam gaz devam ediyor. Zaman gazetesinin Başbakan Erdoğan'ın öğrenci evleri ile ilgili sözlerini yayınlamasının üzerine Bülent Arınç, "bu asparagas bir haberdir" diyerek yalanlamıştı. Ancak aradan 12 saat geçtikten sonra grup toplantısında Başbakan Erdoğan sözlerinin arkasında durduğunu açıkladı.

 İŞTE BÜLENT ARINÇ'IN AÇIKLAMALARI

Hükümet sözcüsü Arınç ile Başbakan'ın birbiri ile çelişen sözleri hükümeti eleştiren çevreler tarafından kullanılmıştı.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Arınç, Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da katıldığı ve TRT Türk'te yayınlanan programda "dava arkadaşım" dediği Başbakan Erdoğan'a üstü kapalı olarak sitem etti.

Avrupa Konseyi tarafından Sırbistan'da düzenlenen "Medya ve Bilgi Toplumundan Sorumlu Bakanlar Konferansı"na  katılmak için Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da bulunan  Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Belgrad Kalesinde, TRT Türk Kanal Koordinatörü Nasuhi Güngör'ün konuğu oldu.

Bülent Arınç "Başbakan'ımızın çocuklarımızın üzerinden söylemek istedikleri doğru ve katılıyorum. Ama onun 'gerekirse yasal düzenleme yaparız' demesi, ardından gayretkeş bir valimizin bu sözlerin üzerine atlaması çok doğru bir davranış değil" dedi. 

ERBAKAN HOCAMIZ RAKİBİN ŞAHADETİ EN GÜÇLÜ ŞAHADETTİR DİYORDU

Ben grup toplantısının arkasından buraya geldim. Görüşlerimi de ifade etmedim. Düşüncelerimi açık biçimde ifade edeyim. Memnuniyetle söyleyeyim, ben Salı Akşamı plan bütçe komisyonunda tartışmalarımız oldu. Bütün muhalefet milletvekilleri CHP, BDP, MHP olsun konuşmalarında "biz size güveniyoruz, siz vicdan sahibisiniz" diyerek başladılar sorularına. 20 küsür senelik siyaset sürecinde bana güveniliyorsa ne mutlu. Erbakan Hocamız en güçlü şahadet rakibin şahadetidir diyordu. 

Şüphesiz başbakanımız büyük bir halk kahramanı, dindar, iyi bir aile reisi, siyasette sözünün eri bir insan. Her siyasetçi açısından meseleye böyle bakmamız lazım. Birileri kürsüye çıktığı zaman "dayansın ehli kübur" cinsinden beyitler söylenenler var. 

BEN TUTUNAK KATİBİ DEĞİLİM

Ben ağır ceza mahkemesinde avukatlık da yaptım, orada da güvenilir bir isimdim. O adam satılmaz, eğilip bükülmez denirdi. Ben şimdi hükümet sözcüsüyüm. Arkadaşlarıma bilgi verirken söylediğim her sözün yerini bulması lazım. Tutanak katibi değilim, özet yapıyorum. Ama söylediklerim içeride konuşulanlara doğru şekilde uymak zorundayım. 

HÜKÜMETİMİ KORUMAK ZORUNDAYIM

Ben hükümet sözcüsü olarak söylediklerimle hükümetimi zor durumda bırakmamalıyım. Hükümetime yara vermemeliyim. Başbakanımı korumak zorundayım ikincisi. Satır satır onun söyledikilerini yanıtlamak zorunda değilim. O gün bir soru soruldu. Ben bulunduğum yerde, ne duymuşsam onu söyledim. Duymadıklarımdan sorumlu değilim. Bakanlar Kurulu toplantısında konuşulmadı bu elbette. Bundan dolayı üzülmem, eksiklik hissetmem, yanlış yaptığımı düşünümüyoru.

Başbakanımız grup toplantısında "böyle şeyler duyuyoruz, bekar genç kızlar ve erkeklerin birarada oturması mahsurlu" dedi. Bu sözler ile benim söylediklerim tezat teşkil etti. 

BEN YANLIŞ YAPMADIM AMA...

Ben yanlış yapmadım, ama farklı bir şey söyledi ve benim açıklamalarım ile kendi sözleri arasında bir fark ortaya çıkardı. Ben tevil edemem bunları ama başka pek çok insan "Başbakan'ın beni hiçe saydığını" ileri sürdü. Başbakan'ın sözlerinden ben sorumlu değilim. Kendi düşünür. Bu sözleriyle toplumda sosyal bir yaraya parmak bastığını düşünebilir. Ama aradan 12 saat bile geçmeden çelişki içinde bir şey yaşandı. Bunu ifade etmem lazım. Bu çelişkiye dikkat çeken pek çok isim bizi eleştirdi. Bazı eleştiriler haklıdır, saygı duyuyorum, ama bazıları bizi haksızca vuran, hazır imkan buldum vurayım diye bir şey var. 

BEN SADECE BAKAN DEĞİLİM ÇOK ŞEYİ TEMSİL EDİYORUM

 Birlikteliğimizin bazen  zor günler geçirdiğini biliyorum, bazen münakaşa ettiğimiz oluyor. Biz dava arkadaşıyız. Kader birliği yapıyoruz. Hükümetteki sorumluluğum sadece bakan olduğum anlamına gelmez. Futbol sadece futbol değildir diye bir kitap var. Ben de sadece bakan değilim. Meclis başkanlığı yapmışım, demokrasi yolunda gençliğimi, ailemi, siyasi hayatımı feda etmişim, ben çok şeyi temsil ediyorum. Benim yıpranmamam, hiçe sayılmam lazım. Başbakanımız buna dikkat eder. Ama zaman zaman hepimiz hata yapabiliyoruz.

 BAŞBAKAN TOPLUMDA YANLIŞ ANLAŞILMAYA YOL AÇTI

Bir bakan yanlış yapabilir. işinde davranışında yanlış yapabilir. Bunun tartışılacağı yer ekranlar değildir. Hesabını verir ya da vermez. Bu hesap vermek bir yargı demek değildir. Biz siyasi hesap veririz. Başbakan gereğini yap der, bakan bana müsade der. Böyle bir noktaya gelmemek lazım.

Dünkü açıklamalarınız yanlıştı demeden, ima bile etmeden; konuşması başbakan'ın hakkıdır. Ama bana karşı davranışı toplumda yanlış anlaşılmıştır. Buna izin vermemesini benim beklemem de benim hakkımdır.

BENİM SAÇIMI BEYAZLATAN, BELİMİ BÜKEN NE BİLİYOR MUSUNUZ?

Benim saçlarımı beyazlatan, belimi büken ne biliyor musunuz? Başbakan'ı 24 saat takip ederim ben. Onun da böyle bir görevi olmalı, Hükümet Sözcüsünü açmaza düşürmemektir. Buradaki konuşmasıyla biz eleştirilerin odağında olduk. Ben itibarımın, kişiliğimin yıpratılmasını istemem. Birilerinin kum torbası haline getirilmek istemem. 

DOST, KARDEŞ OLARAK BAŞBAKANIMIZA SESLENİYORUM

Başbakanımıza dost, kardeş olarak seslenmek isterim, ikimizin sözleri arasındaki çelişkiyi düzeltmesi kendisinden beklenir. Bence de çok doğru olan düşüncelerini Başbakan açıklamalı. Eğer kendi içimizde konuştuk ve değerlendirdiysek ben hükümet sözcüsü olarak çıkar çok güzel bir şekide açıklarım.

Başbakan'ımızın çocuklarımızın üzerinden söylemek istedikleri bu. ama onun gerekirse yasal düzenleme yaparız demesi, ardından gayretkeş bir valimizin bu sözlerin üzerine atlaması çok doğru bir davranış değil.

11 SENEDİR ÖZEL HAYATA HİÇ MÜDAHALE ETMEDİK

Bize siyasetçinin özel hayatı olmaz derlerdi. Bunu söyleyenlerin özel hayata müdahale ediliyor demesi ne kadar yanlışsa, özel hayatın mahrem kalması da o kadar önemli. 11 senedir hiç bir şekilde özel hayata saygısızlık ya da müdahale anlamına gelecek birşeye izin vermedik.  Bizi neyle suçlarlar, içki satışındaki düzenleme için suçlarlar; dindar nesil istiyoruz dedik diye suçlarlar. Alkole erişimi sınırlamak Belgrad'da da, Londra'da da, Münih'te de vardır. Ben bunu size bir saat anlatabilirim. Biz şu an AB üyesi pek çok ülkeden daha iyi yakaladık AB normlarını. 

EV SAHİBİ ANLAŞMIŞ, KİRAYA VERMİŞ, YAPACAK BİR ŞEY YOK

Ben yedek subaylığımı Kırıkkale'de yaptım. Bazı asteğmenler bazı yanlış şeyler yapmış, bekara ev verilmeyecek denmiş. Bizi tanıyanlar bilenler ev verdi. Oturduk. Ev sahibi kiraya vermişse, gelende tutmuşsa buna yapılacak bir şey yok. Şimdi böyle bir şey yok. İyi veya kötü, doğru veya yanlış bu noktadan geriye dönüş olmaz. Biz çok ileri bir yere geldik. Bundan muhafazakar anlayış zarar görmüş olabilir. Zina fiili suç olmaktan çıkartıldı. Ne zaman Işılay Hanım bakan olduğu zaman. O da çok mazbut bir insandır. Ama ne yapalım ki Anayasa Mahkemesi Zina'yı yasadan çıkardı. Şimdi de böyle devam ediyor. Şimdi zina suç olsun diyene de saygı duyarım, sistem böyle devam etsin diyene de itiraz etmem. Yeni bir tartışma noktasını toplumun içine koymak, alt yapısı olmadan böyle bir şeyi yapmak başbakan olarak ileriye dönük bir vaat olabilir ama bir bakanlar kurulu üyesi olarak böyle bir şeyden haberdar değilim. 

BUNDAN SONRA BAŞBAKAN İZİN VERİRSE...

30 büyükşehirde ne kadar çok alırsak önümüzdeki mahalli seçimlerde AK Parti o kadar güçlü olacak. 3 dönem engeli var bizim düzenlememizde. Ben ne vekillik ne belediye başkanlığı istemiyorum dedim daha önce. Başkası birşey demiyor, ona da saygı duyarım. Anadolu'da insanlar siz giderseniz ne olacak bu parti diyor ben daha güçlüleri gelecek merak etmeyin diyorum. Çok sevgi, saygı duyduğum insanlar bu kararı nasıl verirsiniz diyor. Eğer sayın başbakan izin verir, bu kararıma saygı gösterirse ben hiç aday değilim. Manisa'dan aday olmuştum. Burada siyasete başladım ve burada bitireceğim dedim. Listeler ilan edildi, çok haklı çok yerinde gerekçeler söyledi Sayın Başbakan Bursa'dan milletvekili olduk. Eşyanın da tabiatın da bir sınırı var. Benim 19 yaşında başladığım siyaseti sürekli sürdüreceğim diye bir şeyim yok. Meclis Başkanlığı'na veda ettiğim gün 2007'de siyaseti de bırakayım istedim. Ama bu milletin içinden, benim inancıma, davama layık birini Cumhurbaşkanı seçtiremedim. Bundan sonra kimse bana güvenip siyasete yön vermeye çalışmasın.


SİVİL HABER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209