Destici: Asker ziyaret edip partileri yönlendirdi

BBP Genel Başkanı Destici, siyasete yön vermek için askerlerin siyasi partilere yaptığı gizli ziyaretlerin 27 Nisan e-bildirisine Hükümet’in verdiği cevaptan sonra azaldığını söyledi.

Destici: Asker ziyaret edip partileri yönlendirdi

Yakup Bulut'un haberi

Destici, 12 Eylül 2010 anayasa referandumu sonrasında ise bu ziyaretlerin tamamen kesildiğini söyledi.

BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, siyasete yön vermek için askerlerin partilere yaptığı ziyaretlerin 27 Nisan e-muhtırasına Hükümet’in verdiği cevaptan sonra azaldığını, 12 Eylül referandumu sonrasında tamamen kesildiğini söyledi. 28 Şubat’la ilgili ilk suç duyurusunu 3 Mart 2011’de BBP İstanbul İl Başkanlığı’nın yaptığını belirten Destici, soruşturmayı desteklediklerini söyledi.

28 Şubat soruşturması kapsamında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in mutlaka savcılar tarafından sorgulanması gerektiğini kaydeden Destici, Refahyol’un başbakanı Necmettin Erbakan’ın başbakanlığı iade ettiği halde Demirel’in koalisyonun devamı için yetkiyi Çiller’e vermediğini ve süreci yönettiğini kaydetti. Destici süreci şöyle anlattı:

Demirel de asker de adam gönderdi

“Süleyman Demirel operasyonu var orada. Rahmetli Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’a ve gönderdiği heyete anlatmıştı. Muhsin Başkan, askerleri ikna ettiklerini ve Demirel’in görevi Tansu Hanım’a vereceğini iddia eden Erbakan’a ‘Ben sizi desteklerim ama başka bir senaryo var. Demirel görevi Tansu Hanım’a vermeyecek’ demişti. Çünkü o süreçte BBP’ye sadece Refah Partisi yetkilileri gelmiyordu. Demirel de, askerler de adam gönderiyor. ‘Tamam Refahyol’u destekliyorsun ama böyle olmayacak’ Mesela Süleyman Demirel’in en yakınından biri geliyor bunu söylüyor.

Demirel 12 Haziran öncesi de adam gönderdi

Örneğin 12 Haziran seçimleri öncesi de adam gönderdi Demirel. Gelen Demirel’e çok yakın kişi, bazı partilerin ittifak yapması gerektiğini söyledi. Demirel dönem dönem gönderir böyle. Karşı taraf da Demirel’den geldiğini bilir. Mesela İsmet Sezgin veya Hüsamettin Cindoruk gelir bir şeyler söylerse Demirel’den geldiğini bilirsiniz. Böylece siyaseti şekillendirmeye uğraşır. Demirel 28 Şubat sürecinde bu mesajları Çankaya Köşkü’nden gönderiyordu. DYP’den kopma olacağı ve başka bir hükümet kurulacağı bize net olarak söylenmişti.”

Muhsin Yazıcıoğlu Erbakan’ı uyardı ama...

BBP’nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ANASOL-D’nin kurulacağını dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’a haber verdiği halde Erbakan’ın buna inanmadığını söyleyen Destici, o dönemde askerlerin içinden de Muhsin Yazıcıoğlu’na “Refahyol’un devamına müsaade edilmeyecek” mesajı getirildiğini aktardı. Demirel’in süreci bizzat yönettiğine vurgu yapan Destici, “Bizzat Cumhurbaşkanı Demirel askerlerle birlikte operasyonu yürüttü. Ondan sonra 28 Şubat süreci daha hızlı işlemeye başladı. Batı Çalışma Grubu oluşturuldu. Herkes fişlenmeye başladı. Başörtüsü yasağı başladı. Onbinlerce kız öğrenci atıldı üniversitelerden. Milyonlarca insan fişlendi. Anadolu sermayesinin ve işadamlarının önü kesildi” dedi.

Askerler ‘Demirel vermeyecek’ dediler

28 Şubat sürecinin başında Muhsin Yazıcıoğlu’na haber getiren askerlerin “Cumhurbaşkanı ile görüştük Demirel hükümet kurma yetkisini Çiller’e vermeyecek” mesajına dikkat çeken Destici, “Askerin siyasete bu şekilde müdahale etmesi suç. Demirel de bu suçun aleti oldu. 28 Şubat sürecinin aydınlanması için Demirel mutlaka konuşmalı, konuşmuyorsa da mutlaka sorgulanmalı. Demirel aile fotoğrafı ile birlikte sorgulanmalı. Sadece Demirel değil Tansu Çiller, Hüsamettin Cindoruk, Mesut Yılmaz sorgulanmalı” diye konuştu.

Hükümetin verdiği cevap müdahaleyi bitirdi

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, siyasete yön vermek için askerlerin siyasi partilere yaptığı ziyaretlerin 27 Nisan e-muhtırasına Hükümet’in verdiği cevaptan sonra azaldığını, 12 Eylül anayasa referandumu sonrasında tamamen kesildiğini söyledi. Destici, “Siyasete asker baskısı ve yönlendirmesi 12 Eylül referandumu ile tarihe karıştı. Siyasetçiyle paşalar arasında insani münasebetler dışında bir ilişki olmaması lazım” şeklinde konuştu. 12 Eylül referandumunda haklı çıkan taraf oldukları için o dönem kendilerini ‘kandırılıyorsunuz’ diye eleştiren MHP ve CHP’nin kendilerine özür borçlu olduğunu söyledi.

Şeriat geliyor yaygarası bir günde sona erdirildi

28 ŞUBAT sürecinde irtica yaygarası koparıldığını ifade eden BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, 28 Şubat’ın da aynı 12 Eylül darbesi gibi olgunlaştırıldığını söyledi. Destici, “12 Eylül kanlı oyunlarla 28 Şubat da şeriat senaryolarıyla olgunlaştırıldı. O süreçte ‘irtica geliyor’ yaygarası kaparıldı, iktidarın acemilikleri de buna yardımcı oldu. 12 Eylül’de bir günde silahlar nasıl sustuysa, 28 Şubat’ta da hükümet değişince bir anda şeriat yaygarası bitti” dedi.

Demek ki Kutlu Doğum’a gitmek ‘irtica’ değilmiş

27 NİSAN’IN soruşturulması gerektiğini söyleyen Destici, “BBP e-muhtıradan sonra 28 Nisan sabahı Hükümet’ten de önce karşı bildiri yayınlayan partidir. Kutlu Doğum gibi programların bahane yapılması da bizi ayrıca üzdü. O dönem askeri kışkırtanlar CHP çevrelerinden rektörler, köşe yazarları ve işadamlarıydı. Bugüne gelince, daha önce Deniz Baykal, bu yıl da Kılıçdaroğlu Kutlu Doğum programlarına katılıp konuşma yaptı. Demek ki Kutlu Doğum programlarında konuşmak bir irtica değilmiş” dedi.

MHP bizle irtibatı kesti CHP ‘aldatıldınız’ demişti

“MHP’DEKİLER referandumla birlikte bizimle irtibatı tamamen kopardı, iletişimi kesti” diyen Destici şöyle devam etti: “ CHP’de de Kemal Kılıçdaroğlu 9 Ağustos 2011’de terör raporu için gittiğimizde, ‘Terör raporun çok güzel de geriye dönüp baktığınızda referandumdaki tavrınız Türkiye’ye ve size zarar vermedi mi? Hala bunların yargılanacağına inanıyor musunuz? Bu bir aldatmacaydı’ dedi. Ben de ‘bu paket iktidarın değil sizin de paketiniz olsa evet derdik. Vebal arıyorsanız sizinle MHP’ye aittir’ dedim.”

Evren ve Şahinkaya o salona mutlaka getirilmeli

12 EYLÜL 2010 Anayasa değişikliği referandumunun önemine değinen Destici, kendilerinin “yetmez ama evet” diyerek destek verdiklerini hatırlattı. Destici, “Referandumda evet dememizin en önemli gerekçelerinden biri darbecilerin yargılanacak olmasıydı. Biz hiç kimsenin hapislerde çürümesi peşinde değiliz. Ama Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın o salona getirilip iddianamenin yüzlerine okunması lazım ki, bir daha darbeye kalkışacaklar bu fotoğrafı aklından çıkarmasın” şeklinde konuştu.

Haber Kaynağı : Haber7.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209