Birol Aydın'ın " Türkiye'de ve Dünya'da Neler Oluyor?

Saadet Partisi Fatih İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği Türkiye ve Dünya’da neler oluyor konulu konferans Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde yoğun bir katılımla gerçekleşti.

 Birol Aydın'ın

 Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydın tarafından verilen konferansta ülkemizde ve dünyada meydana gelen son gelişmeler değerlendirildi. İşte Birol Aydın’ın açıklamalarından çarpıcı ifadeler:

“ Türkiye ve Dünya’da meydana gelen olayları doğru bir şekilde değerlendirmemiz için fotoğrafın bütününe bakmamız gerekmektedir. Medya ve siyasetçiler bizlere bazı olayları aktarmaktalar. Ancak bu olayları tek tek ele aldığımızda arkasındaki gücü görebilmek ve bu olayların kime yaradığını anlayabilmemiz için büyük resme bakmalıyız.

Bugün dünyada güçler arası denge savaşları  cereyan ediyor. Batıdaki kötüye giden ekonomik hayat nedeniyle batılı  ülkeler dünya enerji yataklarına hâkim olmak istiyor.  Çin ve Hindistan ise gelecek 15 yılda süper güç olma yolunda ilerliyor. Siyonizm ise arz-ı mev’ud planını gerçekleştirmeye çalışıyor. İşte bu nedenle güçler arasında denge savaşları yaşanırken bazen de çıkarların ortak noktaları nedeniyle işbirliği yapılıyor.

Füze kalkanı niçin?

“ İşte bu güçlerin çatışmasının bir meydanı olan Suriye’de zulüm devam ederken, füze kalkanı ve patriot füzeleri ile Türkiye’de savaşa sürüklenmek isteniyor. Arap Baharı denilen hadise etrafımızda yaşanıyor. Tunus, Fas ve Mısır’da olumlu gelişmeler oldu ve iktidara kardeşlerimiz uzandı. Ancak Libya’da Kaddafi öldürüldü.  Şimdi görüyoruz ki Fransa, Mali’nin tüm kaynaklarını sömürmek üzere orayı işgal ediyor. Kaddafi varken Fransa’nın bu operasyonu yapması mümkün olmayacaktı.

Diğer taraftan Sudan ikiye bölündü ve petrol zenginlikleri Hristiyan olan tarafta kaldı. İşte tüm bu ve benzeri olaylara bakarak şunları rahatça söyleyebiliriz.

  1. Yaşanan son gelişmeler önceden belirlenmiş bir planın gerçekleşmesi için olmaktadır.
  2. Arz-ı mev’ud planı hızla işlemeye devam etmektedir.
  3. ABD eski Dışişleri Bakanının 10 yıl önce Fas’tan Endonezya’ya kadar 22 İslam ülkesinin sınırlarını ve rejimlerini değiştireceğiz açıklaması gerçekleşmektedir.
  4. Dünya’da ABD-AB ile Çin-Rusya arasında güç olma savaşları yaşanmaktadır.
  5. Mülkiyet belli bir zümrenin elinde toplanmaya devam etmekte, Dünya nüfusunun büyük bölümü sıkıntılar içindeyken mutlu bir azınlık Dünya’yı sömürmeye devam etmektedir.
  6. Borç altına sokulan halklar belirsizlik riski olmasın diye istemese de zalimleri desteklemeye davam etmektedir.
  7. Tüm dünyada ahlaki yozlaşma had safhaya ulaşmamıştır.

Peki, zalimler bu sömürü düzenlerini nasıl sürdürüyorlar? Bunun için şu metotları kullanmaktadırlar:

  1. Şiddet.
  2. Fikir kirliliği.
  3. Medya ve Sinema etkisi.
  4. NATO-BM-Unesco.
  5. Özel geliştirilen yöntemler.
  6. Demokrasi yerine demokratur rejimleri. Yani halkı, zalim yönetimin devamına alet etmek.
  7. Sermaye sahibi mutlu azınlığın hükümetleri ve karar merkezlerini kontrol altına almaları.

Türkiye’de durum.

Biz hem merkezi hem de mahalli yönetimlerde iş  başına geldiğimizde devrim niteliğinde hizmetler yaptık. Ancak 28 Şubat ile bize darbe yapıldı. Daha sonra kurulan AKP ise şu 3 sahada baştan işbirliğini kabul ettiği için iktidara getirildi. Bunlar;

  1. Türkiye’nin AB üyeliği için çalışılacak.
  2. ABD ve İsrail dünya gerçeğidir ve müttefikimizdir.
  3. Kapitalist nizam dünya gerçeğidir.

Haim Nahum Planı:

İnsanımızın aç, işsiz, borçlu ve maneviyatız bırakılarak ülkemizin yumuşak lokma haline getirilmesi ve yutulması olarak kısaca tarif edeceğimiz Haim Nahum planı da AKP döneminde uygulanmaya devam etmiştir. AKP 10 yıldır hiçbir çözüm getirmediği halde lafla doyana iyi mugalata yapıyor. Öte yandan belli bir zümreyi zengin etmeye devam ediyor. Ancak mızrak artık çuvala sığmıyor.TÜİK ve Hazine’in internet sitelerinden de rahatça ulaşabileceğiniz şu rakamlar gerçeği apaçık ortaya koymaktadır. Şöyle ki;

  • Devlet açlık sınırını 1.000 TL, yoksulluk sınırını ize 2.000 TL olarak açıklıyor. Ardından asgari ücreti 800 TL olarak belirliyor.
  • İşsizlik rakamı ile oynanıyor ve %10 civarı ilan ediliyor. Oysa gerçek işsizlik %16 dır.
  • Hükümet IMF’ye borcumuz azaldı havasını atıyor. Millet devletin borcu kalmadı sanıyor. Oysa sadece IMF’den borç alınmıyor. Borç alına başka kurumlar da var. Ayrıca özel sektörün de borcuna devlet kefil oluyor. 10 yıl önce 232 milyar dolar olan devletin borcu bugün 536 milyar dolara çıkmıştır. 10 yılda hükümet 458 milyar dolar faiz ödemiştir. Borçlu olduğumuzun ispatı 2013 bütçesinde ortadadır. Borcumuz yoksa neden 2013 bütçesinde 53 milyar TL faiz gideri olarak yer almıştır?
  • Türkiye’de fertler de borçludur. 10 yılda fertlerin borcu 6,7 katrilyondan 200 katrilyona çıkmıştır.
  • Türkiye’de tarım çökertilmiştir. Artık saman ithal eren bir ülkeyiz. Fransa’dan 2011 yılında 250 milyon dolarlık et ithalatı yapılmıştır. Fransa bizim tarım bakanımıza madalya takmıştır.
  • Ülkemizde verginin %70’i halktan alınmaktadır. Âmâ vergi gelirlerinin ancak %4’ü yoksullara aktarılmaktadır.

 

SİVİL HABER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209