2B Yasasını Saadet Partisi İl Başkanlığı Basın Açıklaması ile protesto etti

2B Yasasını Saadet Partisi İl Başkanlığı Basın Açıklaması ile protesto etti

2B Yasasını Saadet Partisi İl Başkanlığı Basın Açıklaması ile protesto etti
 SAADET PARTİSİ İSTANBUL BAŞKANLIĞI BASIN AÇIKLAMASI

Konu: 2B Yasası ve 2B Arazilerinin Hak Sahiplerine Satışı

Pek Muhterem Sultanbeylili hemşerilerim, Değerli Basın Mensupları   
Öncelikle sizleri saygı ve hürmetle selamlıyor, gününüzün hayırlı geleceğinizin aydınlık olmasını diliyorum.

Bugün burada ülkemizin çözüm bekleyen çok önemli bir sorunu olan 2B yani orman vasfını yitirmiş arazilerin hak sahiplerine satışı meselesini konuşmak ve bu haksızlığa karşı tepkimizi göstermek, Sultanbeyli meydanından yetkilileri uyarmak için toplanmış bulunuyoruz. Bu mesele bütün ülkemizi kapsadığı gibi Sultanbeyli’nin de tamamını doğrudan ya da  dolaylı olarak etkilemektedir.

2B yasası 19 Nisan 2012 tarihinde TBMM de kabul edilerek yasalaştı ve süreç yaklaşık bir yıldır devam ediyor.

Bizler de Saadet Partisi olarak bu süreci çok yakından takip ediyoruz. 2B uygulamalarından insanımız mağdur edilmesin, haksızlığa uğramasın diye İstanbul’un çeşitli yerlerinde olduğu gibi Sultanbeyli’de de tepkimizi göstermek adına bir ay önce bu meydandan İlçe Başkanlığımızın yapmış olduğu açıklama ile yetkilileri uyarmıştık. Ancak görülen o ki yetkililer halkın bu tepkisini ve mağduriyetini iyi anlamamış ya da anlamak istemiyor. Bu nedenle henüz iş işten geçmeden bu yanlışın düzeltilmesi için yeniden Sultanbeyli meydanındayız.

Aslında 2B yasası ihtiyaç duyulan ve mutlaka çıkarılması gereken bir yasa idi. Bu yasanın çıkarılması kararını elbette destekliyor ve olumlu buluyoruz.

Ancak bu yasa çıkarılırken, hak sahiplerine haklarını teslim etmek olan asıl amaç unutularak, adeta fırsatı ganimet bilerek, buradan büyük bir kaynak elde etme beklentisi her yerde olduğu gibi özellikle Sultanbeyli deki hak sahiplerini de mağdur ve tedirgin etmiştir. Yasa amacından sapmış adeta bir işkence yasası haline gelmiştir. Hak sahiplerine dayatılan bu bedeller asla kabul edilemez büyük haksızlıktır. Hem hak sahibi diyeceksin hem de gerçekle alakası olmayan fahiş fiyat isteyeceksin, işgalci muamelesi yapacaksın. Bu ikiyüzlü tavır asla kabul edilemez.

Sayın Maliye Bakanı her fırsatta 2B satışlarından ilk aşamada 9 milyar lira beklediklerini, toplamda 14 milyar lira kaynak olacağını açıklayarak bu konuda yanlış bir amaç içinde olduklarını ortaya koymuştur. Bu amaç ve bu niyet hak sahiplerini mağdur edecek yanlış bir niyettir. Maliye bakanının bu beklentisi süreci kilitlemiştir. Buradan sesleniyoruz, sizin kaynak ve para beklediğiniz insanlar, faizci kapitalist düzeninizin çarkları arasında ezilen ve asgari şartlarda geçim mücadelesi verenlerdir. Kusura bakmayın ama hak sahiplerinin bu bedelleri ödeme gücü yoktur.

Bu satış iki vatandaş arasında gerçekleşen doğal bir satış olarak düşünülmemelidir. Dünyada ve ülkemizde zaman aşımı durumu vardır ve en ağır suçlarda bile devreye girmektedir. 2B konusu ülkemizde nesiller boyu devam eden ve Sultanbeyli’de de 30 yıldan beri devam eden bir konudur. Hak sahipleri bu yerleri parayla satın almıştır. İşgalci asla değillerdir. Bu gerçeklere rağmen rayiç denilen güncel fiyat gerçek fiyatın ortalamada 2-3 kat üzerinde belirlenmiştir.

Satış için belirlenen rayiç bedeller de kesinlikle gerçeği yansıtmıyor. Çünkü Sultanbeyli yerleşim arazisinin %65 civarı hisse tapulu arazidir ve bu araziler 2B arazilerine göre daha merkezi konumdadır. Buralarda bile tapu satış fiyatları 100 — 140 TL arasında iken orman kenarlarının rayiç bedelleri neden 225 ve 2000 Ttl arası gibi çok yüksek belirlenmiştir.

2012 yaz aylarında 2B fiyatları gayri resmi olarak açıklanmış ve halkın tepkisi ölçülmeye çalışılmıştı. Bizde Saadet Partisi olarak o günden beri her şekilde tepkimizi ortaya koymuş, halkı bilgilendirme, bilinçlendirme çalışması yaparken yetkilileri de bu hatalarından dönmeleri için uyarı vazifemizi yerine getirmiştik. Ancak görüyoruz ki halkın tepkilerini iyi okuyamayan iktidar bu haksızlığı icra etmek için kararlı görünüyor. Biz de kararlıyız, halk da kararlı ve bizler bu haksızlığı kabul etmiyoruz. Halkımız bu bedelleri de ödeyemiyor. Hak sahibi olarak hakkından da asla vazgeçmeyecek. İyileştirme diye getirilen bedelin yüzde elli ödemesi tamamen tepkileri yumuşatmak için ölümü gösterip hastalığa razı etme metodundan başka bir şey değildir. İyileştirilmiş hali bile hak sahiplerinin ödeme gücünün çok üzerindedir.

Bu süreçte iktidar kanadı ve yerel yöneticiler de fiyatların yüksekliğinden şikâyet etmişlerdir. Daha sonra ise, yapılacak iyileştirmenin tatmin edici olduğunu ve fiyatların çok düşük çıkacağını iddia ederek bizleri halkı yanıltıyorsunuz diye suçladılar. Ancak diyoruz ki keşke bu konuda biz yanılmış olsaydık da halk mağdur olmasaydı.

Bu fiyat politikası sadece 2B alanlarını değil hisse tapulu alanları da olumsuz etkilemektedir. Bu durum hisse tapulu alanlarda da fiyatları yukarı çekecek ve Sultanbeyli’nin büyük bölümünü oluşturan bu bölgelerde çözüm ve tapu bekleyen hak sahipleri mağdur olacaktır.  Dolayısıyla endişemiz odur ki bu yanlış fiyat politikası Sultanbeyli’nin mülkiyet sorununun çözüm sürecini kilitler. Mülkiyet sorunu çözülmeden, yani vatandaş yerinin müstakil tapusunu alamadan bir kentsel dönüşüm uygulanırsa büyük mağduriyetler yaşanır. Daha öncede yanlış bir bakış açısıyla hazırlanmış, halkın gücünün yetmeyeceği ve kabul etmediği çözüm girişimleri hep başarısız olmuştur.

Nasıl olmalıdır:

Biz halkın faydasına çözüm önerimiz olarak kısaca diyoruz ki; gerek 2B alanında gerek hisse tapulu alanlarda öncelikle ve mutlaka vatandaşa yani hak sahiplerine müstakil tapuları, rant beklentisi olmadan, borç ve faiz batağına düşmeden, gücünün yeteceği bir bedel ve vade ile verilmelidir. Bu şekilde hak sahipleri öncelikle yerinin sahibi olacaktır. Daha sonra imar uygulamaları ya da kentsel dönüşüm planlarının gerçekleşmesinde vatandaşa kendi yerini yapma veya kat karşılığı uygulama yapma hakkı tanınmalıdır.

Bunu ancak, İktidarın ve rantiyecilerin istek ve taleplerine boyun eğmeyecek, gerçek manada halkın gücünü arkasına almış, iktidarı değil halkı temsil eden, bu güçle masaya oturan, gerektiğinde masaya yumruğunu vurabilecek bir belediye başkanı gerçekleştirebilir.

Buradan bütün Sultanbeyli halkına sesleniyoruz, yasal sınırlar içinde, demokratik haklarınızı sonuna kadar kullanın. Mutlaka ilgili ve bilgili olun, arka planları mutlaka göz önünde bulundurun. “Merak etmeyin mağdur edilmeyeceksiniz” gibi yuvarlak söylemlere aldanmayın. Yetkililere her vesileyle ulaşarak somut açıklamalar ve sözler isteyin. Şunu unutmayın ki siz birlik beraberlik içinde bilgili ve bilinçli olursanız sizin kabul etmeyeceğiniz hiçbir uygulamaya halkı mecbur edemezler.

Biz Saadet Partisi olarak 2B ve kentsel dönüşüm sürecinin, halk mağdur edilmeden sonuçlanana ve sonuna kadar takipçisi olmaya devam edeceğiz. Gerekiyorsa daha büyük bir mitingle bu mücadele devam edecektir.

Buradan Sultanbeyli meydanından iktidar sahiplerine ve yetkililere bir defa daha sesleniyoruz, doğru olarak attığınız bu adımı yanlış bir amaç olan para toplama uğruna feda etmeyin. Lütfen Sultanbeyli’nin ve halkın mağduriyetini gerçek manada görün, halkın feryadına ve bu feryadı yansıtan Saadet Partisi’ne önyargısız olarak bir kulak verin. Fiyat konusunu yeniden görüşün. En fakirinin bile borçlanmadan, faiz batağına batmadan, yeterli uzun vadede rahatlıkla ödeyeceği sembolik bir bedel olsun. Süreç tıkanmasın, sosyal sorunlar çıkmasın. Böyle olursa Sultanbeylili mazlum halkın ahını almamış olursunuz. Biz de o zaman sizlere teşekkür ederiz.

Mülkiyet meselesini çözmüş yaşanabilir bir Sultanbeyli dileği ile hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

Selman ESMERER

İl Başkanı

SİVİL HABER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209