NEYİ BAŞARMAK?

İnsanoğlunun isteyip başaramayacağı şey yoktur, bu dünyada” dediğimiz zaman bazıları şöyle düşünür: “Onda olan fırsat bende olsa, dünyayı feth ederdim”. Peki neyi, neden, nasıl ?

Gerçek olan şudur ki; hiç bir insan özel yeteneklerle gelmez bu hayata. Başarılı insanlar, sağlam bir inanca sahip, amacına âşık ve evrensel değerlerin farkında olup, insanların pozitif enerjisini iyi kullanabilen kişilerdir. Hayata belki farklı koşullarda farklı alternatiflerle gelinebilir. Fakat yaşamın her anı insana yeni bir şans kapısı aralar ve sizden bir sıfır önde başlayan kişiler, bazen bir adım gerinizde kalırken, bazen de sizi örnek alan kişiler olabilir. Bu nedenle elleriniz cebinizde bu değişimlerin olmasının beklenilmeyeceğini bilmek gerekir.

Biz insanoğlu hep daha fazlasını isterken, yaşamımızın ne kadar hızlı geçtiğinin farkında bile olmayız. Küçük hedeflerimiz zaman içinde devleşir, onlar devleşirken de ya içimizdeki “biz” küçülür ya da baktığımız nokta kör/leş/ir.

Elbette günümüz dünyasında insanların fiziki hayatlarını idame ettirerek, teminat altına alması, geleceğini planlaması için çalışması, kişisel gelişim sağlaması ve belirli pozisyonlara gelerek kendini tatmin etmesi gerekir. Önemli olan bunlardan elde ettiğiniz tecrübenin, sizde ki hangi değerlerin çıtasını yükselttiğidir.

Değerli Hocam, Sayın Mazhar Bağlı bir yazısında başarı için “Sadece başarma amacına kilitlenen birisinin ahlak diye bir derdi olmaz.” demiş ve ahlaki temellere oturmayan başarının ne kadar tehlikeli olduğuna dair çok doğru bir tespitte bulunmuştur.

Pir Sultan Abdal’ın öğrencisi Hızır; paşalığa yükselince hocasını ayağına kadar çağırtarak, ona ne kadar başarılı olduğunu göstermek istemiş, “Sen bana bir şey olamazsın demiştin, bak paşa oldum” demesi; yaşam içinde mevki konum sahibi olmanın, adam olunabilmenin göstergelerinden biri olmadığının güzel bir örneğidir

Başarının sırrı özgüven ve öz inançta yatar aslında. Bu önemli iki öğenin temeli de maneviyatın derinliğine yaptığımız yolculuğun manasını, ne kadar çözmüş olmamızda saklıdır. Çünkü maneviyatı güçlü olan kişiler, hiçbir zaman yalnız değillerdir. Onların en olumsuz durumlarda bile bir umudu olur ve onun ipini sıkı sıkıya tuttukları sürece de asla pes etmezler.

Yani demem odur ki; emeklemeyle başlayan hayatımıza, yürümeye çalışarak devam eder koşmanın hesabını yapar, dururuz. Ama bu dünyada ölüm var ve geriye kalacak olan şey, adınızla anılacak dualardır.İyi veya kötü..

Yaşam, yaşamak bir fırsat ve bizler sahnede ki birer silüet ! Önemli olan başı dik ve onurlu bir şekilde perdelerini kapamak vesselam..

Reyhan AYDIN

YORUM EKLE
YORUMLAR
nevzat celik
nevzat celik - 10 yıl Önce

Cok güzel bir tespit önemli olan onurlu ve başı dik. Bir uyuncu olmak

banner309

banner225

banner209