NE İNKAR NE İTİRAF BU YANLIZCA BİR SİTEM

Ne garip insanlar oluverdik zamanla. Doyumsuz ve sürekli eksikler arayan, bütün olmanın gücünü küçümseyip; “özgün hayatlar” koyuverdik  bir türlü tatmin edemediğimiz egomuzun adını…
Evet bizlerden bahsediyorum. Ben, sen ,o.Herkeslerde var olan fakat  yaşamdaki rolleri gereği gizli saklı yaşamayı yeğleyen, beceremeyip birde , yüzüne gözüne bulaştıranlardan hepimizden bahsediyorum.Birileri “ben değilim” de diyebilir.Ama farkında olunmayan şey, dostluk ve  arkadaşlıklar kurduğumuz insanlar arasındaki iletişimin, bizi domino taşları gibi birbirini takip eden olayların silsilesi sürüklediği.
Hatta öyle bir hal aldık ki;  bu hayatta Allah’ın kadınlara vermiş olduğu en büyük lutfu bile kendi hayatlarımıza tercih eder olduk. “Annelik” Burada sadece anneleri suçlamak değil amacım, reddetse bile hem cinsimin de farkında olduğu şey, maneviyatımızın bile kimyasının  bozuluverdiği…Bunu neden yazdığımı da eminim ki kendileri de anlayacaktır.
Algılamalarımızdaki süreçlerden bile geçmiş yaşantılarımızın sentezlerini  çıkarıp, sadece anlık nefsi duygularımızla, aslında farkında olamadığımız karmaşık süreçler içine girer olduk. Neden mi?  Kötü etkileşim ve sanal dünya…
Öyle insanlar var ki (bunlar kendilerini iyi biliyor) bulunduğu mevki, konum, ailevi durumu, saygınlığı ve daha birçok rollerinden dolayı asla ihtimal bile veremeyeceğimiz kişilerin bile, ikinci bir hayatları var, sanal dünyada. Nedeni ise insanların sevgiye, ilgiye, konuşmaya, anlaşılmaya en çokta umursanmaya ihtiyaçları var.
Yıllarını eşine ve ailesine veren bir adamın “eyvah yaşlanıyorum”  feryadı var sanal alemdeki arayışlarda...Çünkü eşi için artık sadece eve çalışıp para getiren, geçimlerini sağlayan, eğer kadınında canı isterse gönlü yapılan bir adamdan daha fazla değeri olmadığını yaşayı verir hergün…  Tabi ki sonuç her zaman küçük mutluluklar ararken büyük kaoslara dönen hayatlar..Dağılan yuvalar,hırpalanan çocuklar v.s. Hem de hiç görmediği kadın/erkek için..
Ya kadınlar! Diyeceksiniz. Biz ekonomik özgürlüğü elinde olan, kendinden emin özgüveni tam, ayakları yere sağlam basan kadınlar… Kadınlarında yorulabileceğini düşünmeli erkekler.Hem dışarıda çalışıp evdeki görevlerini tam yapmalarını bekleyen beyler!  O kadınlarda sizden, yeri geldiği zaman erkek gibi çalışması gerektiğini söylerken, size tamamen amade kadın olmalarını beklemeyin. Bölüşün paylaşın,  bir kadının ne olursa olsun yerinin, ne erkeğin başınıın üzeri, nede belden aşağı olmadığını, koltuk altınızda kalbinize yakın bir yerde olması gerektiğini unutmayın.Kadının hissetmek istediği bu…
Birde fazla rahattan huzursuz olanlar var tabi. Bir kadın için hayattaki en değerli şey çocuklarının büyümelerini izleyebilmektir.Onların ilk adımlarına şahit olmak, ilk anne dediklerini telefondan iş yerini bakıcısının arayarak dinletmesi değil, birebir yanında olup, o anı yaşayabilmektir. Çoğu ev kadını sürekli eşinden şikayet eder, çok çalışıyor, bizimle ilgilenmiyor, ama bir dediği de iki olmuyor bu arada…Arkadaş muhabbetlerinde ana teması  “kendini boşlukta hissetmek”’tir. Eşinin iş hayatı içinde nelerle boğuştuğunun nasıl o evi geçindirdiğinin hesabını yapmaz, yapamaz. Onu cezalandırmak içinde kadınlığını kullanıp, istenmeyen erkek muamelesi yapar ki, bir süre sonra gerçekten istemediğini fark eder, eşinden uzaklaşır ve soğur.  Unutmayın ki,  şefkat bekleyenin kim olduğu cinsiyet ayrımına bakmaz hanımlar! Sadece biz kadınlar çok duygusal değiliz.Biz sadece ifade edebiliyoruz.Şanslıyız yani.. 
Yani demem o dur ki; bizler şımarık egolarımız için bölünüyoruz, parçalanıyoruz, hatta lime lime dağıldık, toparlanamıyoruz. Herkes neyin peşinde onu bile bilmiyor.Aradığı  şey her neyse, o  doymak istediği, önce nerden geldiğine bir baksın, sonra elinde ne kaldığına.Vesselam..
Reyhan Aydın
https://twitter.com/reyhanaydiin
YORUM EKLE
YORUMLAR
Erdal Şenol
Erdal Şenol - 10 yıl Önce

Yüreğine kalemine sağlık çok güzel ve anlamlı bir yaz

banner309

banner225

banner209