Nazi Siyonistleri!

 Avrupa’da yükselen sağ eski sağ değil. Eski sağ aile değerlerine önem veren ve Yahudilere karşı mesafeli duran bir anlayışı temsil ediyordu.  Hiçbir şey eskisi gibi değil. Köprünün altından çok sular aktı. Yeni sağ trend veya aşırı sağ, eski defterlerini kapattı.  Sözgelimi, aşırı sağcı Danimarka Halk partisi liderleri İsrail ile flört halinde.  Fiilen İsrail’in sözcülüğüne soyunmuş bulunuyor. Babasından emaneti devralan Fransız aşırı sağının yükselen yıldızı ve Ulusal Cephenin Başkanı Marine Le Pen babasının hilafına Yahudilere toz kondurmuyor.  Eski söyleme veda etmiş bulunuyor.  Kısaca, Avrupa sağı kabuk değiştirdi ve anti semitik kamptan semitik kampa geçti.  Ya da anti semitizm mesleğini terk ederek philosemite hale geldi.   Anti Semitizm yerine İslam düşmanlığını ikame ettiler. İslamfobik hale geldiler. Bu nedenle de Marine Le Pen ülkesinin bir nevi İslam işgaline maruz kaldığını iddia etmiştir.  Bu sözler ve yaklaşım, 16’ıncı Benediktus’un  İslam düşmanlığında ateist ortağı ve müttefiki Oriana Fallaci’nin sözlerine ne kadar da benziyor!   Yahudiler, dinsizler ve fanatik Hıristiyanlar İslam karşısında birleşmiş bulunuyor. Onların ateist müttefiki Fallaci ölmeden evvel şunları söylemekteydi:   “Ben Müslüman ülkelerde haç takamıyorum; onlar benim ülkemde istedikleri gibi hareket edip bizleri tehdit bile edebiliyorlar. Bunun nedeni ise başımızdakiler. Prodi ve Berlusconi gibi şapşallar bunun için benim oyumu alamadılar. Çoğu İtalyan’ın ve Avrupalının Yahudi düşmanlığından tiksiniyorum. Ülkemi ve Avrupa’yı onursuzlaştıran bu utanç beni utandırıyor. Eğer bir ateist, papa ile aynı şeyleri düşünüyorsa bunda bir doğruluk payı vardır. (Kendini ve XVI. Benedictus’i kastetmektedir. Papanın İslamiyet karşıtı sözlerinden dolayı)Eğer geçmişi bilmiyorsanız hayatta kalamazsınız. Eğer Leonardo Da Vincilerin, Raffaelloların, Giottoların sanat kenti Floransa’ya cami dikilirse kendi ellerimle havaya uçururum…”
*
Eski sağ aile değerlerine düşkündü. Şimdikiler ise eşcinselliği kutsuyorlar. Eski sağ Yahudilere karşı idi şimdikiler Siyonizmle ortaklar.  Ortak düşmanları İslamiyet.  Hıristiyan Siyonistlerden sonra bir de başımıza Nazi Siyonistleri çıktı!  Bu yeni bir trend. Yaklaşık 10 yıldan beri  Avrupa aşırı sağı,  Siyonist lehtarı (philozionism) olarak anılıyor (
http://mg.co.za/article/2012-03-30-european-right-wing-turns-zionist ). Avrupa aşırı sağının tamamı bu zehirli kokteyl içmiş görünüyor.  Sözde liberal özde aşırı sağcı Hollandalı Geert Wilders, Kur’an-ı Kerim’i Hitler’in Mein Kampf/Kavgam kitabıyla karşılaştırma densizliğinde ve cüretinde bulunmuştu.  Bu adama göre İslam sadece İsrail’i değil bütün dünyayı tehdit ediyor. Öyleyse safları sıklaştırmanın tam zamanı. Herkes İsrail’in etrafında kenetlenmeli ve  pervane olmalı.  İsrail bütün dünya adına ön cephede savaşıyor!  Kudüs düşerse maazallah yarın Atina, Roma, Amsterdam ve Paris de düşebilir.  Bu mantığı göre, öyleyse herkes İsrail’e siper olmalı. Belçikalı aşırı sağcı Lider Filip Dewinter ise Yahudiliği Avrupa sosyetesinin sütunu veya deniz feneri olarak tanımlamaktadır.  İslam düşmanlığını bir görev olarak telakki etmektedir.  Avrupa aşırı sağı İsrail’in Filistinlileri öldürmesini  kendi var olma hakkı olarak görüyor. Norveçli kitle katliamcısı Anders Behring Breivik kendisini Siyonizm yanlısı bir eylemci olarak tanımlamıştı.  Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. 
*
Avrupa aşırı sağı böyle de, İsrail’den aynı karşılığı görüyor mu?  Fazlasıyla.  Avrupa’nın İslamlaşmasına karşı İsrail, aşırı sağ partilerle birlikte tam sipere yatmıştır.  İslam nefreti karşısında Avrupalıları kışkırtan zaten Siyon liderleri olmuştur.  11 Eylül’den sonra Lewis, Bush yönetiminin Ortadoğu politikalarının fikir babalarından biri olmakla kalmamış, İslamofobi’nin Batı’daki baş körükleyicilerinden biri haline gelmiştir. 28 Temmuz 2004’te Alman Die Welt dergisine verdiği mülakatta şunları söylemiştir: “Yüzyılın sonuna kadar Avrupa’ya İslam hakim olacaktır... Avrupa Arap batısının, Magreb’in bir parçası haline gelecektir.” 31 Ekim 2005 tarihli The New Yorker dergisine göre de Lewis, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’e şu tavsiyede bulunmuştur: “Araplara yapılması gereken şeyin iki gözleri arasına büyük bir sopayla vurmak olduğuna inanıyorum. Onlar yalnızca güce saygı duyar.”
Arap tarafından İsrail basınını yakından takip edenlerden Salih En-Naami bir makalesini Nazizm ile Siyonizmin  flörtüne daha doğrusu dansına ayırmıştır.  Yeni Nazizm ile Siyonizm  ‘düşmanımın düşmanı dostumdur’  yaklaşımıyla hareket ediyorlar.  Ortaklıkları İslam nefreti üzerine kurulu.
Kaynak: Milli Gazete
YORUM EKLE

banner309

banner225

banner209