Uzay hakkında doğru sanılan yanlışlar

İnsanoğlunun, ta başlangıçtan beri en çok merak ettiği şeylerin başında gelir belki de kâinat ve kâinatın bilinmeyenleri.

Uzay hakkında doğru sanılan yanlışlar

Bununla ilgili o kadar çok teori üretilmiş, o kadar çok eser yazılıp çizilmiştir ki... Pek çoğu ortalama okurun anlayamadığı, bilimsel ifadelerle dolu olan yığınla kitap mevcut.

Osman Çakmak’ın Göklerin Kapıları adlı eseri; uzayı ve sırlarını, hatta sınırlarını herkesin anlayabileceği bir dille anlatıyor.

İki yıllık bir araştırma ve incelemenin sonunda okuyucuların beğenisine sunulan ’nda bildiğimizi sandığımız pek çok şeyin de yanlış olduğunu fark ediyoruz.

“En küçük zerre” olarak adlandırılan atomun bile parçalandığını biliyoruz.

Peki, atomu bir güneş sistemi büyüklüğünde varsayarsak, onun karşısında ancak bir insan boyutunda olan “esir maddesi”nin ne olduğunu kaç kişi biliyor acaba? Ve belki de bütün evrenin bunun içinde yüzdüğünü? İnsanlık tarihinde ilk kez iki ayrı araç, Güneş Sistemi’nin dışına çıkmak üzere. 1977’de fırlatılan Voyager 1 ve 2, acaba bize şu ana kadar ne gibi hayati bilgiler gönderdi ve ne kadar süre daha yolculuk edebilecekler? Peki, bütün kâinatı yutabilecek kadar büyük olan “Dev Çekici” nedir ve hâlâ genişlemeye devam etmekte midir? Belki evrenin sonu sandığımızdan çok daha yakın. Ve Avrupa, CERN’de kurduğu dev üs ile hakikatte neyi bulmayı planlıyor? Bu ve benzeri pek çok sorunun cevabını Göklerin Kapıları’nda bulabilmek mümkün.

Çakmak’ın bu çalışması hem kafaları karıştırmadan kâinatla ilgili merak edilen çok sayıda bilgiyi net bir şekilde sunuyor, hem de son derece somut örneklemeler ve anlatımlarla kitap kendisini bir çırpıda okutuyor.

(Star)

 

Haber Kaynağı : Haber7.com

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209