Müslümanlıkta kadın sultandır, gereken önem ve değer kadına verilmiştir. Toplumsal olarak olayı ele aldığımızda ise durum değişmekte, geçen zaman çerçevesinde kadının değeri azalmaktadır. Bunun nedenlerinden birisi çoğu kadının kendilerini medya sofrasına adete sunuyor olmasından ve medyanın kendilerini değersizleştirerek aşağılamasına izin vermesinden kaynaklanmaktadır.
Böyle bir durum karşısında, en büyük tepkiyi biz bayanların vermesi gerekirken, adeta bu durumdan memnunmuşuz gibi sessiz kalmamız gerçekten düşündürücü değil mi?
Televizyonda, reklamlarda, sokaklarda ve billboardlarda, reklamınıyaptıkları ürünler daha çok arka planda kalıyorken, ön planda kadın vücudunun ve cinselliğin olması, ahlaki değerlerimize de oldukça ters düşmekte.. Satılan ürünlerde, belirlenen hedef kitlesini etkilemek için bedenlerini kullandırmaları, kendilerini cinsel obje olarak gösterenlere karşı çıkmamalarını anlamak gerçekten de zor.
Dergilerden gazetelere kadar, yiyecek reklamları ve bir çok alanda, reklamı yapılan üründen önce kadının bedeninden bir bölümün ön plana çıkarılması bana göre ahlaksızlıktır. Arabadan tutunda, mobilya sektörüne ve örneklerini çoğaltabileceğimiz bir çok alanda, kadınların ahlaki değerleri hiçe sayılarak kullanılmasını kendi adıma kınıyorum.
Yapılan araştırmalara baktığımızda, dünyada uyuşturucu ticaretinden sonra en çok gelir getiren ticaret insan ticaretidir. İnsan ticaretinin yüzde seksenini de ne yazık ki kadınların oluşturduğu gerçeği ile karşılaşıyoruz. Bu korkunç bir orandır. Maalesef günümüzde kadın, dünya pazarının ölümsüz vitrin elemanı haline gelmiştir.
Asıl sorunlardan birisi de bu pazarda, kadının kendi isteği ile bulunuyor olması. Bir Din'i ve milleti, çıplak unsurlar ve sergilenen bedenler sayesinde, ahlaki çöküntüye götürmekteler. Bizler, birer eş ve anne olduğumuzu unutmayalım. Çocuklarımızın ufak yaşlarından itibaren, baktıkları bir çok yerde çıplak kadın bedeninden bir bölüm görmeleri, ahlaki ve ruhsal yapılarını oldukça zedelemektedir. Çocukların sık, sık bu görüntülerle karşılaşmaları münasebeti ile beyinlerinde normalmiş gibi algıoluşuyor, bu oluşan algı zamanla onlarında bilinçlenmesine de mani oluyor.
Biz kadınlar, reklam sektörünün bedenlerimizi kullanmalarına asla izin vermemeliyiz. İkinci sınıf insan konumuna düşmek istemiyorsak buna karşı çıkmalıyız. Ahlaki değerlerimizi hiçe sayılmasına müsaade etmemeliyiz. Bizler yaptığımız çalışmalarla, başarılarımızla gündeme gelmeliyiz. Bu düzeni ortadan kaldırmak canla, başla çalışmalı saygınlığımızı arttırmalıyız..
Kadına şiddet ve tecavüz olaylarını artıran, en önemli unsurlardan biri, kadın bedeninin şuursuzca sergilenmesi olduğunu unutmayalım.
Bu durumun, örf ve adetlerimizle bağdaşmadığı gibi, dinimizde de haram olduğunu mümin kadınlar olarak aklımızdan çıkamayalım.
Unutmayalım; KADIN CİNSEL BİR META DEĞİLDİR.
NE DEMİŞ ŞAİR
Kimi der ki kadın
Kimi der ki hamur yoğuran
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek
Ne ayal, ne vebal
O benim kollarım, bacaklarım
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim hayat arkadaşımdır.
KADINI CİNSEL META OLARAK GÖRMEK
