Katliama ses çıkarmayan BATI ve ABD! Nedir bu demokrasi?

Mısır'da darbeye darbe diyemeyen ve katliamlar karşısında ses çıkarmayan Batı ve ABD'nin tutumu, yine Batı kaynaklın olan 'Demokrasi'yi yeniden sorgulanır hale getirdi.

Katliama ses çıkarmayan BATI ve ABD! Nedir bu demokrasi?

Mısır'da darbeye darbe diyemeyen ve katliamlar karşısında ses çıkarmayan Batı ve ABD'nin tutumu, yine Batı kaynaklın olan 'Demokrasi'yi yeniden sorgulanır hale getirdi. 

Sahi, nedir bu demokrası? 

İşte bu sorunun cevabı... 




İŞTE O YAZI...

İslâm’la Demokrasi Farkı
Oğuzhan Asiltürk

İslam âlemleri yoktan yaratan Allahın koyduğu düzen, Demokrasi ise insanların kendi aralarında oluşturduğu bir düzendir.

Önce bütün kâinatı yaratan, sonra insanı yoktan var eden Allah’ın c.c. vasıflarına aklımız ölçüsünde bir bakalım. Allah sonsuz kudret sahibi, sonsuz kemâlât (olgunluk) sahibi, hiçbir şeye muhtaç olmayan her yaratılmışın kendisine muhtaç olduğu yücelik ve mahiyetini anlamaktan âciz olduğumuz yaratıcıdır. İnsan ise yokken şu anda sahip olduğu nitelikleri, yâni beden gücü, akıl, zekâ, muhakeme kabiliyeti, hafıza gibi vasıfları Allah tarafından ayrıca verilerek yaratılmış olan bir kuldur. Bu gerçeği bilmek bir Müslüman’a İslam’la Demokratik düzen arasındaki farkı anlatmaya yeter. Ancak Allah’tan Peygamberden Kur’andan habersiz olan insanlar var toplumumuzda. Kısaca İslam’la Demokrasi arasındaki farkın ortaya konulması gerekir.

Batı Demokrasilerinin üç temel dayanağı vardır. 1.Kararlar çoğunlukla alınır. 2.Devlet Lâiktir. 3.Ekonomik düzen Kapitalist Fâizci Düzendir. Buna karşılık İslam’da:

1. Çoğunluk değil toplumun tamamı dahi yaratıcının koyduğu kuralları değiştiremezler. Mutlak hayır, hak ve adâlet Allahın bildirdiğindedir.

Beşerî sistemlerde insanlar Yaratıcıyla çatışma içine girmiş durumdadırlar. Halbuki insana aklını veren Yaratan’dır. İnsanların kendi akıllarını Yaratıcıdan daha üstün görmeleri kendilerini helâke götürür. İnsanlar Peygamberlerin getirdiği ilâhi vahye arkalarını dönerek hakkı bulamazlar. Huzur ve saadete kavuşamazlar. Zira insan noksan yaratılmıştır.

2. İslam inancında Devlet vatandaşının maddi mânevî ihtiyaçlarını İslam’ın emrettiği şekilde karşılamaktan sorumludur. İslam düzeninin yaşanması için gerekli her türlü hizmeti sağlamakla görevlidir. 

Büyük çoğunluğuyla Müslüman olan bir milletin düzeni lâik olamaz. Böyle bir kabul bütün bir milletin inancını yok saymak olur. Millete zulmetmek demek olur. Burada lâik düzenden yana olanlar şu itirazda bulunurlar. Biz sizin gibi inanmadığımız için İslamî kurallar uygulandığında ya siz bizi kendiniz gibi inanmaya ve yaşamaya zorlarsanız, ne olacak? Bu sözleri söyleyenlerin büyük kısmı İslamı bilmeyenlerdir. Bir kısmı da kasıtlı olarak asıl inkârcı inançlarını gizlemek için böyle konuşmaktadırlar. İslamın insan haklarına evrensel yaklaşımı nasıldır bir bakalım. 

İslâm düzeninde, ister Mü’min olsun ister İslâm dışı bir inanca sahip olsun bütün insanlara eşit olarak aşağıda sayılan beş temel insan hakkı tanınır. Ve bu hakların hepsi İslâm Devletinin koruması altındadır.

1. Yaşama hakkı.

2. Neslin korunması, ırz ve namusun korunması hakkı.

3. Mülkiyet hakkı.

4. Aklın korunması hakkı. Uyuşturucu ve benzeri aklı bozan şeylerle mücadele edilir.

5. İnancın korunması hakkı. Herkes din seçmekte ve dinini yaşamakta serbesttir.

Bu haklar şu anda Batı Demokrasilerinin uygulandığı ülkelerde Müslümanlara tanınmamaktadır.

3.Ekonomik düzen Kapitalist Fâizci Düzen

Kapitalist Ekonomiye gelince bu düzen Siyonist Yahudilerin kurdurdukları bir düzendir. Yıllarca mücadeleden sonra Papalığa faizi kabul ettiremeyeceklerini anlayınca Siyonist Yahudiler Hıristiyanlığın içinde Protestanlık mezhebini kurdular. Kapitalizm Protestanlığın dini düzenidir. Papalık da fâize karşı olduğu halde Katolik Hıristiyan ülkelerde bile bu sömürünün önüne geçmeye güç yetirememektedir. Amerikan Merkez Bankası Amerikan vatandaşı olan Siyonist Yahudilerin elindedir. Amerikan Dolarını kullanma karşılığı olarak Amerikan Devlet İdaresi, Adı Amerikan Merkez bankası olan özel şahısların sahibi olduğu bu bankaya her yıl 500 milyar dolar ödediği bilinmektedir.

Kapitalist düzenin esası, emek sarf etmeden paranın para kazanmasıdır. Fâizle ticaret yapan bir kimseye paranızı vereceksiniz ticaretin riskine katılmadan ticaret yapan kişi piyasa şartları bozulur da iflas eder ve bütün sermayesini kaybetse de siz paranızı faiziyle birlikte geri alabileceksiniz. Fakiri daha fakir zengini daha zengin yapan bir zulüm düzenidir bu uygulama. Selim vicdanın kabul edemeyeceği bir şeydir bu. İnsan için ancak çalışmasının, emeğinin karşılığı vardır. Paranın para kazanması İslam dininde yasak edilmiştir. Zira para İslam’a göre emek ve malın değerinin ölçüsüdür. Sadece, Metre gibi Kilogram gibi bir ölçüdür. Yani paranın kendisi ne maldır, ne de emektir, sâdece bir ölçü birimidir. Dolayısıyla para para kazanamaz.

Elini vicdanına koyan ön yargısız bir insan Müslüman olmasa da İslam düzeninin herkese bu dünyada huzur ve rahatlık getireceğini görür. Biz Milli Görüşçüler hakkı tebliğ etmekle görevliyiz. Hidayet Allah’tandır.

HAber://www.milligazete.com.tr/haber/Katliama_ses_cikarmayan_BATI_ve_ABD_Nedir_bu_demokrasi/289007#.Ug9vAJJA1rt

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209