Türk - Macar İşadamları Dernegi Budapeste Ticaret Müşavirleri Konferansı

Türk Macar Isadamlari Dernegi ( TÜMİŞAD )'nin evsahipliginde düzenlenen cok farkli ülkelerden diplomat, girisimci, isadami, ögretim üyesi, sporcu ve ögrencilerin katildigi konferansa, TC. Budapeste Ticaret Müşavirleri Evrim Demirci Soranlar ve Fatma Seda Sevgi konusmaci olarak katildi.

Türk - Macar İşadamları Dernegi Budapeste Ticaret Müşavirleri Konferansı
 Açılış konuşmasında Türk Macar Isadamlari Dernegi Başkanı ve DEIK - DTIK Avrupa Bölge Başkan Yardımcısı Osman Şahbaz: “Bu aksam, T.C. Budapeşte Büyükelçiliğimiz Ticaret Müşavirlerimiz bizlere “Macaristan Ekonomisi ile Türk - Macar Ekonomik ve Ticari İlişkileri” konulu bir konferans vereceklerdir. Bu konferansı Türklere ait büyük yatırımlardan birisi olan Marmara Hotel Budapest'de gerçekleştiriyor olmamız bizleri ayrıca gururlandırmaktadır. Derneğimizin bu programı, Türk tarihi açısından hazin olan bir günü anımsamamızı sağlamıştır. 26 Şubat 1992 tarihinde, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ Bölgesindeki Hocalı Kentinde Ermeniler tarafından yapılan katliamda hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan Rahmet diliyor ve yakınlarına sabır dilerken “Tek Millet, İki Devletiz” dediğimiz Azerbaycanlı kardeşlerimizin acılarını kalbimizin derinliklerinde hissediyoruz.

Bir daha, Hocalı, Srebrenitsa, Hama ve Humus gibi katliamlarla insanlık tarihinin kara lekeleriyle dolu olmasını istemiyoruz.

Türk Milleti, yeryüzünde barışın, sevginin ve insanî değerlerin teminatı olmuştur.

Millet olarak tarihimizle gurur duyuyor ve “mazimizden güç alarak istikbale daha emin adımlarla” yürümeyi, ecdadımıza olan minnet ve şükran duygularımızın bir tezahürü olarak görüyoruz.

Panelistlerimiz, Macaristan Ekonomisi ve Türk Macar Ticari iliksileri konusuna değinecekler.

Başkan Şahbaz, kısaca Türkiye'nin son ekonomik durumunu dinleyicilerle paylaştı.

Türkiye, bugün dünyanın 17. büyük ekonomisi, AB'nin 6. büyük ekonomisi olabilme başarısını elde etmiştir.

Ülkemizin 2023 yılındaki hedefi ise, dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer almaktır. Nüfusumuzun % 60'i 34 yaşın altındadır.

25 Milyon aktif, genç, dinamik ve yetenekli çalışanı ile 29 yaş ortalamasına sahip 74 milyonluk bir ülkeyiz.

Ülkemizi, 2010 yılında 28 milyon turist ziyaret etmiştir. Türkiye dünyanın ilk 10 turizm destinasyonu içerisindedir fındık, incir, ayva, kiraz, yaş ve kuru kayısı üretiminde Türkiye, dünya birincisidir.

Türkiye artık son 5-10 yıldır yardım yapan ülke konumuna gelmiştir. THY bugün Avrupa’nın 3. büyük havayoludur.

Türkiye 2023 yılına kadar dünyanın tanıyacağı 10 markayı çıkaracaktır.

Derneğimizin önümüzdeki günlerde de kültürel, sosyal, sportif ve ekonomik alanlardaki çalışmalarını sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Başkan Şahbaz konuşmasını, Cicero’nun “Yarınlar, yorgun ve bezgin insanlara değil, rahatını terk edebilen, gayretli dürüst insanlara aittir.” şeklindeki veciz bir sözüyle tamamladı.

 İlk sözü T.C. Budapeste Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Evrim Demirci Soranlar aldı.

Macaristan 1989 yılındaki siyasi ve ekonomik dönüşümünün ardından serbest piyasa ekonomisine geçti. Bu kapsamda da bir dizi ekonomik liberalleşme gerçekleştirildi;

 Ulusal para birimi Forint konvertıbıl hale getirildi, önemli miktarda özelleştirmeler yapıldı ve devletin ekonomideki payı %56 düzeyinden %10’lara geriledi. Bu arada 2004 yılında AB’ye üye oldu Macaristan. AB üyeliği de ekonominin liberalleşmesi ve dışa açılması sürecine ivme kattı. Öte taraftan, ülkeye kısa sürede önemli oranda yabancı sermaye girişi oldu.

Macaristan’daki yabancı sermayenin üzerinde biraz durmakta yarar var. Zira çok çarpıcı değerler söz konusu. Şöyle ki, Macaristan’da 3.444 adet yabancı sermayeli şirket bulunmaktadır. Bunlar 344 bin istihdam sağlıyor. Macaristan’daki yabancı sermayeli şirketlerin büyük bölümü Alman sermayeli; söz konusu Alman şirketleri ortalama 250 bin istihdam yaratmış durumda Macaristan’da. Alman yatırımlarını ABD yatırımları izliyor. En büyük 50 Amerikan firmasının 40’ı Macaristan’da mevcut. Uzakdoğulu firmalar da ülkede etkili. Burada asıl önemli olan husus şu ki, Macaristan’daki yabancı sermayeli firmalar ülke ihracatının %65’ini gerekleştiriyor ve gayrisafi yurtiçi hâsılanın (GSYİH) neredeyse yarısını (%49,2) oluşturuyorlar. Bir başka çarpıcı dataya göre de, Macaristan’daki üç Alman otomotiv firması, Mercedes, Audi ve Opel, sadece 3’ü, Macaristan’ın ihracatının %16-18’ini gerçekleştiriyor. Benzer şekilde, Macaristan’dan 1 ay kadar önce ayrılma karar alan Nokia da tek başına Macaristan GSYİH’nın neredeyse %5’ini gerçekleştiriyordu. Bu arada şunu hemen belirtmek gerekir ki, yabancı sermaye küresel ekonomik krize rağmen Macaristan’a gelmeye devam ediyor, mevcut yatırımlarda da kapasite artırımına gidiliyor. Nitekim en son 2011 yılında üç Alman otomotiv yatırımı toplam 1,6 milyar Doları bulan ilave yatırımlar gerçekleştirdi. Nokia’nın Macaristan’dan ayrılması, Macaristan’la ilgili olmaktan ziyade, genelde firmanın rakipleri ile global ölçekte rekabette yaşadığı sorundan kaynaklanıyor... Dolayısıyla, Macaristan’da yabancı sermayeli firmalar ekonomide önemli yer tutuyor, öncelikle bunun altını çizmek gerek. Macaristan’ın dış ticaret kalıbını anlamada bu husus önemli...

Macaristan İhracata Dayalı Büyüme Gösteren Bir Ülke.

Macar ekonomisinin dışa açık özelliği, haliyle onu dış gelişmelerden de aynı oranda etkiliyor. Dış pazarların ekonomisi iyiyse Macar ekonomisi de iyi, tersi durumda da kötü etkileniyor. Nitekim 2008 Son barında baş gösteren küresel ekonomik krizi Macaristan çok yakından hissetti. En büyük pazarı olan Batı Avrupa’nın bu krizden olumsuz etkilenmesi Macar ekonomisini adeta alt-üst etti. Zaten ülke ekonomisi bu kriz öncesinde olumsuz emareler vermekteydi, bütçe açığının GSYİH’ya oranı %10’a yaklaşmıştı, %9,2’yi bulmuştu ki biliyorsunuz Maastricht Kriterlerine göre bu oran en faz %3 olabilir. 2008 yılının sonunda Macar hükümeti IMF ile bir stand by anlaşması yapmak durumunda kaldı ve IMF ile anlaşma yapan ilk AB ülkesi olarak tarihe de geçmiş oldu. Bu kapsamda AB ve Dünya Bankası ile birlikte 3 kurumdan toplam 20 milyar Dolar kredi aldı... Ülke 2008 yılını %0,5, 2009 yılını da %6.7 küçülme ile tamamladı.

2010 yılı ile birlikte ekonomi toparlanmaya başladı, AB piyasaları da yaralarını sarmaya başlamıştı zira. Bu arada, Nisan 2010’da genel seçimler yapıldı ve oyların %63’ünü alan Viktor Orban liderliğindeki merkez sağ FİDESZ Partisi iktidara geldi. Orban Hükümeti, IMF ile yeni bir anlaşma yapmayı reddetti ve kendi ekonomik planlarını uygulamaya başladı. İlk olarak seçmene verdiği sözün gereği olarak vergilerde indirime gitti; gelir vergisini %16 oranlı sabit vergi olarak belirledi, kurumlar vergisi de yıllık cirosu 500 milyon Forinte kadar olan firmalar için %10 oldu. Ancak, vergi gelirlerindeki azalmayı telafi etmek amacıyla ve geçici olacağı güvencesiyle, büyük sermayeli firmalar olarak değerlendirdiği enerji, telekomünikasyon ve finans sektöründeki firmalara yönelik “kriz vergisi” getirdi. 2010 yılında Macar ekonomisi %1,2 oranında büyüdü, bütçe aşığı/GSYİH oranı da %4,2 olarak gerçekleşti.

2011 yılında Macaristan AB Dönem Başkanı idi. Ekonominin seyri de beklentiler doğrultusunda gelişiyordu. Ancak, 2011 yılının ikinci yarısında patlak veren Avro krizi 2011 Sonbaharı’na gelindiğinde Macar bütçesinin revize edilmesini gerektirdi. İlk olarak, %3 olarak öngörülen ekonomik büyüme oranı, önce %2’ye, ardından da %1,5’a indirildi. 2012 yılı büyüme oranı da %0,5’e indirildi %2’den. Bütçe açığını gidermek üzere de harcama kısıcı önlemlerin yanı sıra bir dizi yeni vergi getirildi. Bu kapsamda örneğin, KDV %25’ten %27’ye çıkarıldı; alkollü içecekler, tütün ve dizel yakıta yönelik ÖTV getirildi, “abur-cubur vergisi” diye bilinen ve içeriğinde belli oranda tuz, şeker ve yağ bulunan gıda maddelerine yönelik vergi uygulaması başlatıldı.

Macar Hükümeti, ülke borçlarından kurtulmaya özel önem veriyor. Sadece devletin değil, hane halkının da borçlarından arınması gerektiğini bildiriyor.

Devletin borçlarından kurtulması için, harcamalarını kısıp vergi artışına gittiğini, halkın borcundan kurtulması için de özellikle mortgage borçlarına yönelik bazı kolaylıklar getirileceğini açıkladır ve bu çerçevede “mortgage borcu erken ödeme planı” uygulaması başlattılar. Bu uygulamayı da çoğunluğu yabancı sermayeli bankalara rağmen yaptılar. Zira önlem uyarınca, çoğunluğu İsviçre Frankı olmak üzere yabancı paralar cinsinden bankalara borçlananların bu borçları öngörülen birkaç aylık sürelerde, yani erken ödenmesi halinde hükümet tarafından belirlenecek ve borçlunun lehine olan kurlardan sabitleniyordu.

Bankalar buna itiraz ettiler ama birkaç ay süren görüşmeler sonunda ortaya çıkan inansal yükün üçte birlik kısmını Macar devletinin üstlenmesi üzerine uzlaşmaya varıldı. Gerçi, AB söz konusu uygulamayı bazı birkaç önlemle birlikte “keyfi” ve “Avrupa’nın değerleri ile bağdaşmaz” bularak karşı çıkmış durumda ve bu durum giderilmediği sürece Macaristan’a mali destek verilmesinin söz konusu olamayacağı bildiriliyor, bu husus bir tarafa, Macaristan’da hane halkı tüketim eğilimi çok zayıf. Nitekim 2009 yılında ekonomi %6,7 küçülürken, hane halkı tüketimindeki azalma %8 olarak kaydedilmişti ve iç tüketim Hala toparlanamadı. 2011 yılında söz konusu oran %-0,2 oldu. İç piyasaya ihracat yapmayı düşünen firmalarımızın bu hususa özellikle dikkat etmesi gerekiyor. Halkın satın alma gücü zayıf ve tüketim henüz istenen canlılıkta değil. Nitekim son olarak Ocak 2012 ‘de yapılan bir araştırmaya göre Macar Halkının sadece %3’ü dilediğini alabilip üzerine de tasarrufta bulunabiliyor; %97’si ise öyle ya da böyle bir geçim derdinde...

Bundan sonrası için ne bekleniyor, Macar Hükümeti’nin arzusu ne? Macaristan’ın notu 2011 yılının sonunda uluslararası derecelendirme kuruluşlarınca “değersiz” statüsüne indirildi. Ülke borç almada güçlük çekiyor ve bu sürdürülebilir olmaktan uzak. Dolayısıyla, uzun süredir bir anlaşma yapmaya Yanaşmadığı IMF ile dış yardım konusunda anlaşma yapmak üzere Ocak ayının başından bu yana müzakereler yürütülüyor. Yine 20 milyar Dolarlık bir Kaynak talebi var Macarların. Söz konusu anlaşmanın Nisan ayında yapılması bekleniyor...

Macaristan bir taraftan da, ekonomik anlamda büyük oranda AB pazarına bağımlı olmanın ki ihracatının neredeyse %80’i AB ülkelerine yönelik, sakıncasını idrak etmiş durumda ve ihraç pazarlarını çeşitlendirmeye çalışıyor. Bu kapsamda, Rusya, Uzakdoğu, Orta Asya, Körfez ülkeleri ile ve bu arada Türkiye ile ekonomik ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor. 2011 yılının başından bu yana Rusya, Çin, Türkmenistan, Özbekistan, Azerbaycan, Mısır, Suudi Arabistan ve Türkiye’ye başbakan ve/veya cumhurbaşkanı düzeyinde resmi ziyaretlerde bulundular.

Türkiye için Macaristan şimdilik iyi bir ihraç pazarı olmayabilir, ancak Macaristan coğrafi konumu itibariyle ve sunduğu lojistik imkânları sayesinde önemli bir ticaret üssü olarak değerlendirilebilir. Macaristan’dan Avrupa’nın her yerine 24 saatten kısa sürede dağıtım yapma olanağı var. Ayrıca, Macaristan canlı hayvan yatırımları ile işlenmiş tarım ürünü imalatı yatırımları için de uygun. Yabancılara toprak satışı mümkün olmamakla birlikte arazi kiralamak mümkün ve Macaristan’daki ekilebilir arazi fiyatlarının AB ortalamasının yarısı, İspanya’nın da 1/9’u oranında olduğu, dönüm başına da 1000-2000 Avro arasında bir maliyetinin bulunduğu bildiriliyor.

Son olarak belirtmekte yarar var ki, Macaristan, nitelikli ve görece ucuz işgücüne sahip bir ülke. Macarlar matematik ve fen bilimlerine yatkın olmaları,  Mühendis özellikleri ve en çok da mucit olmaları ile tanınır. Sinir küpü, dizel motor, bilgisayarın atası sayılan cihaz, C vitamini, tükenmez kalem ve daha onlarca eşya Macarlar tarafından icat edilmiştir. Çoğu bilim alanında 11 Nobel ödülü vardır. Bulgaristan’dan sonra AB içerisinde asgari ücretin en ucuz olduğu (ortalama 350 Avro) 2. ülkedir. Verimli toprakları, hayvancılığa uygun coğrafyası ve lojistik avantajları ve Türklerle olan tarihi ve kültürel bağları dikkate alındığında Macaristan’ın Türk yatırımcılar için göz önünde bulundurulması gereken bir ülke olduğu düşünülmektedir” dedi.

İkinci konuşmayı T.C. Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Fatma Seda Sevgi aldı:

Power Point prezantasyonu ile genelde istatistikî bilgiler vererek konuşmasına başladı. Macaristan ihracatının ve ithalatının %25'ini birinci sıradaki Almanya'ya oluşturmaktadır. Macaristan’ın ihracatında Türkiye 15. sırada yer almaktadır. Şayet AB'yi tek bir ülke olarak görecek olursak, Türkiye 5. sırada yer almaktadır.2011 yılında Türkiye'nin Macaristan'a ihracatı 508 milyon dolar, Macaristan'dan ithalatı ise 1.494 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

2008 yılındaki küresel krizin etkisiyle azalan ikili ticaretimiz 2010 yılında artış göstererek devam etmiştir. Macaristan için Türkiye cok iyi bir ihracat pazarı. % 60 Oranında makine ve elektronik cihaz ihraç etmektedir.  Türkiye'nin son yıllarda çelik boru ihracatının arttığını görüyoruz. Macar hükümeti yatırım konusunda hedef sektörlerden birisi olarak turizmi pazar olarak belirledi. Başbakan Orban Viktor'un bir iddiası da " Gelecek tarım ve Suda dır  " ifadesi önemli idi. Su ve termal konusunu cok önemsiyor.

2011 yılındaki ocak - kasım dönemindeki Macaristan’ın canlı hayvan ihracatı 507 milyon olurken, bunun 341 milyon dolarlık kısmını Türkiye'ye ihraç etmiştir. Macaristan canlı hayvan ve kırmızı et konusunda Türkiye'nin önemli tedarikçileri arasındadır. İnşaat sektörü 2004 yılında cok iyi idi.2010 yılında % 60 geriledi. Bundan dolayı 25 çeşit alt sektördeki üreticilerde olumsuz etkilendiler.

Macaristan'daki inşaat sektörünün sıkıntılı olusu, Türkiye Macaristan arasındaki müteahhitlik projelerini de olumsuz etkisi olmuştur.

Hazırlanan güzel çalışmadan dolayı konuşmacıları dinleyenler alkışladılar. Sonrasında soru cevap kısmına geçildi.

Eğitim konusunda faaliyet gösteren B.Ömer Almak, Türkiye'den Macaristan'a gelecek girişimcilerimizin vize almakta çektikleri sıkıntıları dile getirdi. Viyana reviesta Consulting Grup CEO'su Gökhan Yıldırım ise, yenilenebilir, çevreye zarar vermeyen enerji konusunda yatırım yapabileceklerini, bu konuda ortak aradıklarını belirtti.

ELTE Üniversitesi örgencisi Kovács Zsuzsanna ise, bu konferansa Türkçemi pratik yaparak geliştirmek için hocamız Dr.Ramadan Doğan’ın daveti üzerine gelmiştim. Ancak, kendi ülkem Macaristan hakkında birçok bilmediğim, duymadığım bilgiyi öğrenme, işitme fırsatını yakaladım. Türk Macar Isadamlari Dernegi yetkililerine candan teşekkür ediyorum” dedi.

Konferans sonunda ilk konusmaci T.C.Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Evrim Demirci Soranlar’a plaketini, T.C. Büyükelçiliği 2. Sekreteri Anıl Kayalar bir plaket takdim etti. İkinci konusmaci TC. Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Fatma Seda Sevgi'ye plaketini Azerbaycan Cumhuriyeti Budapeste Büyükelçiliği Sekreteri Rashad Safarov ve Flormar Uluslararası Eğitim Müdürü Safiye Aytek takdim etti.

TÜMİŞAD'ın geçmiş dönemde yönetim kurulunda bulunan işadamı Necip Aygür'e plaketini ELTE Üniversitesi Ögretim Üyesi Dr.Ramadan Dogan ve DEIK -DTIK Avrupa Bölge Komite üyesi Avusturya'dan Gökhan Yıldırım takdim etti.

Macaristan'da 20 yılı aksin süredir gayretli çalışmalarından dolayı danışman, mali müşavir Salih Çardak’a plaketini Macaristan’ın eski İstanbul Ticaret Ataşesi Kovács József ve MÜSIAD Avusturya Başkan Yardımcısı Ümit Arslan takdim etti.

Seminere Avusturya'dan, Türkiye'den işadamları, TÜMİŞAD yönetimi, üyeler, Macar ve Türk işadamları, eğitimciler, sporcular, profesyoneller ile öğrenciler katıldı.

Plaket takdiminden sonra hep birlikte hatıra fotoğrafı çekildi. Misafirlere aksam ikramının yanında Türk baklavası ve Türk lokumu tattırıldı.

Geç saatlere kadar ayrılmayan misafirler, bilgi alışverişinde bulundu. Bir sonraki organizasyonun Macaristan ve Avusturya ortak yapacaklarının kararını alarak Avusturya'dan gelen MÜSIAD heyeti ve işadamları Viyana'ya gece geri döndüler.

SİVİL HABER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209