Tarım Bakanlığı'ndan 'organik' itirafı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Organik Tarım Kanunu'nun eski olduğunu, denetimlerin etkisiz kaldığını ve kayıt dışılığın yaygın olduğunu itiraf etti.

Tarım Bakanlığı'ndan 'organik' itirafı
 Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 2012-2016 dönemini kapsayan “Türkiye Organik Tarım Stratejik Planı” hazırladı. Planda, dünyada ve Türkiye'de organik tarımın gelişimi, verilen destekler ve öngörüler yer alıyor.

Bakanlığın internet sayfasında yayınlanan planda tüketici eğilimleri, organik tarımda Türkiye'nin güçlü ve zayıf yönleri, tehdit ve fırsatlara da yer verildi. Stratejik Plan kapsamında yapılan ankette, tüketiciler organik ürünleri güvenli ancak pahalı olduğu görüşünü dile getirdi. Anket, Samsun, Bursa, Ankara, Eskişehir, İzmir, İstanbul'da organik ürün pazarlarında tüketicilerin algı, ilgi ve taleplerini değerlendirmek amacıyla, her türlü eğitim düzeyine sahip tüketiciler ile orta ve yüksek yaş grubuna sahip tüketiciler arasında yapıldı. Tüketicilerin büyük bölümü organik ürün kavramından haberdar. Katılımcıların yüzde 80'inin organik üretimin kontrollü ve denetimli bir sistem olmasından dolayı güven duyduğu ve organik ürünleri daha sağlıklı bulduğu, organik yaş meyve sebze tüketiminin daha yaygın olduğu, yüzde 87'sinin organik ürün pazarlarından alışveriş yaptığı, yüzde 65'inin organik ürün fiyatlarını yüksek bulduğu ve yüzde 88'inin ise organik ürün tanıtımını yetersiz bulduklarını ifade ediyor.

'Güçlü ve zayıf yönler'

Stratejik Plan'da Türkiye'nin organik tarımda güçlü ve zayıf yönleri de belirlendi. Organik
tarımda güçlü yönler şöyle: “Ulusal mevzuatın ve kurumsal yapının varlığı, pazara arz süresinin
uzunluğu, zengin biyolojik çeşitlilik ve doğal kaynaklar, zengin tarımsal eko sistemler, temiz toprak
ve su kaynaklarının varlığı, organik hayvancılığa uygun çayır ve meralar, geleneksel bilgi ve
tecrübenin varlığı.” Zayıf yönleri ise şöyle sıralandı: “Güncel olmayan Organik Tarım Kanunu, denetim alt yapısının etkinsizliği, kayıt dışılık, pazar sıkıntısı, eğitimlerin yeterli olmaması, eğitim
ve yayım çalışmalarının etkili olmaması, Ar-Ge çalışmalarının yetersizliği fonksiyonel olmayan
Organik Tarım Birimleri, İl Müdürlüklerinin yaklaşım farklılıkları, kütüphane ve dokümantasyon
yetersizliği.

'Tehdit ve fırsatlar'

Stratejik Plan'a göre, Türkiye organik tarımda önemli fırsatlara sahip. Talebin artması, iç pazarın gelişiyor olması, üreticiörgütlenmesine ilişkin yasal düzenlemeler, agro-ekoturizm ve
sağlık turizmine talebin artması, entegre tesislerin, konu bazında akredite analiz kapasitesinde gelişme sağlanması organik tarımda önemli fırsatlar olarak öne çıkıyor. Ancak, bazı tehditler de
var. Bunların başında da organik ürünlere olan güvensizlik geliyor. Ayrıca, sanayileşme, ithal girdiye bağımlılık, girdi fiyatlarının yüksekliği, iç pazarın yeterince gelişmemesi, ihracat engelleri
sektörün önündeki tehditler olarak dikkat çekiyor. Organik tarım destekleri Dünyada ve Türkiye'de organik tarıma önemli destekler sağlanıyor. Avrupa Birliği'nde ortak tarım politikası kapsamında
üreticilere yapılan doğrudan ödemeleri düzenleyen yasal mevzuatlar çevre koşullarına uyulmasını
ön koşul olarak kabul ediyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde organik tarım devlet kontrolünde yürütülmekte ve organik tarım üreticisi özellikle sertifikasyon için peşin ödemeler ya da ödeme kolaylıklarıyla destekleniyor. Türkiye'de ise, organik tarımsal ürün ve girdi üretenlere, 2004 yılından beri düşük faizli tarımsal kredi, alan bazlı destek ve ürünlere göre ilave destek ödeniyor.

Ali Ekber Yıldırım/ Dünya

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209