Bursa'da ilk kez resmi 1 Mayıs katlanıyor

Bursa'da, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'un da katılımıyla düzenlenen kutlamalar başladı.

Bursa'da ilk kez resmi 1 Mayıs katlanıyor

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü Bursa'da kutlayan Türk-İş ve Türkiye Kamu-Sen'in etkinliğine katılmak üzere Kocaeli, Eskişehir, Bilecik, Yalova, Çanakkale, Sakarya, Kütahya ve Balıkesir'den gelen gruplar, Atatürk Stadyumu önünde toplandı.

Ellerinde dövizlerle sloganlar atarak Darmstat Caddesi'nden yürüyen grup, kutlamaların yapılacağı Kent Meydanı'na geldi.

Kutlamalara, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da katılıyor.

Bu arada, polis ekipleri il genelinde yoğun güvenlik tedbiri aldı.

Türk-İş Genel Başkanı Kumlu:  Bu ülkenin gerçek sahibi bizleriz''

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, ''1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı'nda bu meydandan yükselen ses, halkın sesidir. Yılgınlığa umutsuzluğa yer yok. Bu ülkenin gerçek sahibi bizleriz'' dedi.

Kumlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü Bursa'da kutlayan Türk-İş ve Türkiye Kamu-Sen'in, Kent Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, bugünün emeğin bayramı olduğunu söyledi.

''Bu anlamlı güzel günde, el ele, yürek yüreğe olmak için, sorunlarınızı dile getirmek için Bursa Kent Meydanı'nda toplandınız'' diyen Kumlu, şunları kaydetti:

''Bu alana tek bir yumruk, sloganlarınızla, taleplerinizle geldiniz. Özleminiz, ekmek, barış özgürlük, iş, aş, kardeşlik. Bugün burada, Bursa'nın, Türkiye'nin yüzünü güldürüyorsunuz, emekçilerin el ele kol kola dostluk içinde kucaklaşmasının destanını yazıyorsunuz. 1 Mayıs Türkiye'de yasaktı. Sizler yıllarca bu meydanlardan 1 Mayıs'ın bayram ve tatil ilan edilmesini istediniz. 2009 yılında 1 Mayıs bayram ve tatil oldu. 2010 yılında ise yasaklı olan Taksim Meydanı kutlamalara açıldı. Bu nasıl oldu? Biz çok uğraştık ama 1 Mayıs'ı bayram ve tatil ettiren sizlerin mücadelesi. Yılmadınız, yasaklı dönemlerde de her 1 Mayıs'ta alanlarda oldunuz.''

Taksim yasağının emekçilerin mücadelesiyle kaldırıldığını ifade eden Kumlu, ''Yine sizler sayesinde Türkiye'nin her yeri Taksim haline geldi. Bu nedenledir ki biz Türk-İş ve Türkiye Kamu Sen olarak bugün Bursa Kent Meydanı'nda sizlerleyiz. Türkiye'nin her yeri gibi bu alanı da Taksim haline getiren sizleri selamlamak, kutlamak için buradayız. Sağolun, var olun. Biz bir olduğumuzda, el ele gönül gönüle verdiğimizde, bugün reddedilen her şey, yarın kabul edilecektir, bunu bilin'' diye konuştu.

''İşsizliğe, yoksulluğa, adaletsizliklere isyan ediyoruz''

Mustafa Kumlu, açlığın, yoksulluğun, işsizliğin ve iş kazalarının kendileri için bir kader olamayacağını ifade ederek, şöyle devam etti:

''Bugün dünyanın her yerinde emekçiler bunların kader olmadığını haykırıyor. Dünyada herkese yetecek kadar aş varken, iş varken, niçin açlığın ve yoksulluğun kol gezdiğinin hesabını soruyor. Bugün dünyanın her yerinde emekçiler, sermayenin, yoksulluğa, işsizliğe, savaşlara neden olan aç gözlülüğünü protesto ediyor. İsyan ediyoruz değerli kardeşlerim, ülkemizdeki güvencesiz çalışma biçimlerine isyan ediyoruz. İşsizliğe, yoksulluğa, adaletsizliklere isyan ediyoruz. Sosyal devletin gün geçtikçe budanmasına isyan ediyoruz.''

Üreten, alın terinin baş tacı edildiği, özgürce örgütlenebildikleri, yasakların olmadığı bir Türkiye istediklerini bildiren Kumlu, şunları söyledi:

''Kazandığımızla geçinebilmek, gelecek kaygısı duymadan ülkemiz için alın teri dökmek istiyoruz. Çocuklarımızı okutmak, onları sağlıklı büyütmek, memleketimiz için çalışmak istiyoruz. Bizim, bu memleketin ürettiği her değerde nesilden nesile devrettiğimiz çalışkanlığımız, fedakarlığımız, demokrasiye olan aşkımız, alın terimiz var. Ama ilk fırsatta işsiz, aşsız, umutsuz, kapıya bırakılan bizler oluyoruz. Her fırsatta sağlık hakkına, eğitim hakkına, kıdem tazminatı hakkına, insanca çalışma hakkına, sendikalaşma hakkına göz dikilen bizler oluyoruz. Haklarımıza saldırıyorlar. Bunları kabul edecek miyiz kardeşlerim? Etmiyoruz, etmeyeceğiz.''

Birlikteliklerinin iyi anlaşılması gerektiğini kaydeden Kumlu, ''Şölen haline geldiği bu alanda verilen mesajlar hükümet tarafından iyi anlaşılmalıdır. Hükümet, emekçilerin sefaletinin kimseye refah getirmeyeceğini iyi bilmelidir. Bu ülkenin gerçek sahibi bizleriz. Hükümetlere düşen görev hiç vakit kaybetmeden taleplerimizi dikkate almak, gereğini yapmaktır'' ifadelerini kullandı.

''Millet olarak kardeşlik, barış içinde kucaklaşacağız''

1 Mayıs'ın barış ve kardeşlik günü olduğunu ifade eden Kumlu, ''Bugün burada, insanlığı savaşa sürükleyenleri; paranın ve silahların gücüyle, kendi çıkarları için, çoluk çocuk demeden dünyayı kan gölüne çevirenleri lanetliyoruz'' dedi. Kumlu, şöyle devam etti:

''Bugün Türkiye şehit haberleriyle kan ağlıyor. Bunun nedeni terör. Terör bir insanlık suçudur ve terör örgütünün yaptığı her saldırı Türk-İş tarafından, milletimiz tarafından nefretle lanetlenmektedir. Bizim, şer odaklarının ve onlara destek veren güçlerin milletimizin ve devletimizin güçlü iradesi karşısında yok olup gideceklerine olan inancımız tamdır. Allah'ın izniyle bu terör belasının üzerinden hep birlikte geleceğiz. Millet olarak kardeşlik, barış içinde kucaklaşacağız.''

Kumlu, ''Küreselleşme, dediler, artık paranın yeri yurdu yok dediler. Ama ne oldu? Zenginlik ve refah küreselleşti mi? Hayır. Ne küreselleşti? Yoksulluk küreselleşti, işsizlik küreselleşti. Mutsuzluk, acı küreselleşti'' diye konuştu.

Kıdem tazminatı

''Ulusal İstihdam Stratejisi diye bir şey çıkardılar. İşsizliği önleyeceklermiş. İşsizliği önlemek için ne yapmak istiyorlar? Kıdem tazminatı hakkımızı budamak, esnek çalışma biçimlerini yaygınlaştırmak, asgari ücreti bölgeselleştirmek, kiralık işçilik düzenlemesini getirmek istiyorlar ve daha neler neler'' ifadelerini kullanan Kumlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Kıdem tazminatımıza el uzatılmasını kabul edecek miyiz? Etmeyeceğiz. Kıdem tazminatımıza el uzatılırsa ne yapacağız? Genel grev yapacağız, genel grev. Peki esnek çalışma biçimleriyle köleleştirilmeyi kabul edecek miyiz? Etmeyeceğiz. Asgari ücretin bölgeselleşmesini kabul edecek miyiz? Etmeyeceğiz. Tüm bunlara ve haklarımıza yönelik diğer saldırılara karşı hep birlikte direnecek miyiz? Direneceğiz arkadaşlar. El ele, kol kola, yürek yüreğe tüm bunlara karşı koyacağız. Var mı öyle işçileri, emeği ile geçinenleri sefaletle baş başa bırakmak? Ey hükümet sana sesleniyorum yoksulluğu açlığı önle, işsize iş yarat, iş güvencesini, sosyal adaleti, adil bölüşümü sağla. Taşeronluğu, cinayet haline gelen iş kazalarını engelle. İşsizlik sigortası fonundaki paralarımıza dokunma. Esnek çalışma biçimlerinden vazgeç. Kayıt dışı ekonomiye karşı mücadele ver. Vergi adaletsizliğine son ver. Her sorunun çözümünü işçinin, kamu emekçisinin, emeklinin sofrasında, haklarında görmekten vazgeç. Unutma ki bu ülke emekçilerin omuzları üzerinde yükseliyor. Bizler sınır karakollarında, vatan savunmasında ölmek dahil, üzerimize düşen her görevi layıkıyla yapmıyor muyuz?''

Türkiye'nin ürettiği her değerden adil bir pay almanın kendilerinin de hakkı olduğunu dile getiren Kumlu, ''Bir de şu çok iyi bilinsin ki, emeği ile geçinenler, haklarına el uzatanları, çocuklarının geleceğini karartanları, acı ve mutsuzluk yaratanları asla affetmez'' dedi.

''12 Eylül'ün tüm izlerinin silinmesini talep ediyoruz''

''Anayasa'nın, yasaların değişmesini istiyor, yapılacak değişikliklerle 12 Eylül'ün tüm izlerinin silinmesini talep ediyoruz'' diyen Kumlu, şunları söyledi:

''Evet, anayasa değişmeli, çalışma hayatını düzenleyen yasalar değişmeli ve emeğin özgür ve güçlü olmasının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Türkiye'yi yönetenlerin temel hedefi özgürlükçü ve çoğulcu demokrasinin sınırlarını genişletmek olmalıdır. Toplumsal barış ve huzurun sağlanması için uzlaşma, hoşgörü ve bir arada yaşama kültürünün geliştirilmesi için çaba gösterilmelidir. Emekçilerin çıkarları savaşta değil barıştadır. Atatürk'ün 'yurtta sulh, cihanda sulh' şiarı rehber edinilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm kurumları hukuk devleti anlayışıyla hareket etmelidir. Biz bunu istiyor, Türkiye'nin anti demokratik tüm sabıkalarından arınmasını bekliyoruz. Bugün işçiler, memurlar emekliler, işsizler, kazanılmış haklarını kaybetmemek için, işsizliğe ve yoksulluğa hayır demek için, daha çok demokrasi, daha çok özgürlük için bu meydanı doldurmuştur. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı'nda bu meydandan yükselen ses, halkın sesidir. Yılgınlığa umutsuzluğa yer yok. Bu ülkenin gerçek sahibi bizleriz.''

Türk-İş'in birleştiren olduğunu savunan Kumlu, ''Türk-İş emek örgütleri arasındaki birlikteliği sağlayabilmek için bugüne kadar her türlü girişimde bulunmuş, gerektiğinde fedakarlık yapmıştır. Uzlaşma için fedakarlık mı? Tamam. Ama dayatma mı var? İşte orada herkes dursun. Türk-İş, ne onun peşine takılır, ne bunun. Türk-İş tabanının sesini dinler. Rotasını ona göre belirler. Ve de herkes bilir ki, bu ülkede, bu güne kadar yapılan her güçlü eylemin önünde Türk-İş olmuştur, olmaya da devam edecektir'' ifadelerini kullandı.

Haber Kaynağı : Haber7.com

Güncelleme Tarihi: 11 Ağustos 2017, 00:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209