EĞİTİMİ KONUŞMAK

 Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir.
Eğitimle ilgili daha birçok farklı tanımlamalar da yapılabilir.
Toplumun temeli eğitimle atılır.

Eğitim, ekmek gibi, su gibi, hava gibidir. Toplumların olmazsa olmazıdır. Nasıl konuşmak için dil gerekliyse toplumsal yaşam için de eğitim gereklidir.
Her ülkenin bir eğitim sistemi vardır.
Ülkeler eğitimle kalkınır, eğitimle güçlenir, eğitimle büyürler. Toplumlar devamlılıklarını eğitimle sürdürürler.
Kültürler, birikimler, bilgiler; gelmişler, geçmişler eğitim yoluyla yeni kuşaklara aktarılır.
Medeniyetler gibi eğitimde tarihsel süreçler içinde evrim geçirir. Değişir, gelişir, yenileşir.
Eğitimin iyisi; yeniliklere açık, bilimsel, günün koşullarına uygun, toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir yapıda olanıdır.
19. Eğitim şurasında eğitimin temel sorunları konuşulmadı. Adeta siyasal iktidarın bir eğitim şurasıydı.
Oysaki eğitimde birçok mesele kangrene dönüşmüş durumda; eğitimle ilgili nereye elini atsan elinde kalır.

Ülkemizde Bilim Sanat Merkezleri vardır. Bilim Sanat Merkezlerine ilkokullardan zeki ve yetenekli öğrenciler seçilerek alınırlar. Bilim Sanat Okulunu kazanan öğrenciler hem kendi okullarında ders görürler hem de haftada iki gün üçer saat Bilim Sanat Merkezlerinde bilimsel, sanatsal çalışmalar yaparlar.
Bilim Sanat okullarının ödenekleri yoktur. Küçükte olsa devletten yardım almazlar. Öğrenciler Bilim Sanat okuluna kendi imkânlarıyla giderler. Her türlü masraf öğrenci ailesinin cebinden çıkar.

Eğitim sürecinde ve eğitim süreci sonrasında öğrencilere tanınmış hiç bir hak yoktur. Üniversiteye sınavsız geçiş Vb.
Bu koşullarda çocuklar bilim sanat okullarında; bilim yapacaklar, sanat yapacaklar da ülkelerine faydalı olacaklar…
Böyle bir eğitim politikasıyla ülkede bilim, sanat adamı yetişmesi mümkün mü?
Ülkenin eğitim anlayışı bu işte.

Her şey eğitimden geçer.

Yapılan güzel çalışmalar yok ediliyorsa; aydın, bilim adamı yetişmesi için koşullar sağlanmıyorsa, orada gidişat gidişat değildir.
Hükümetlerin yapboz tahtası durumuna düşürülmüş bir eğitim hastalıklıdır.

Bizim bilimle, fenle, sanatla uğraşan insanlara; gelişmeye, teknolojiye, üretime dönük eğitim felsefesine ihtiyacımız var.
İyi bir eğitim; toplumsal kalkınmadır; gelecektir, üretken, refah, medeni bir toplumdur; huzurdur, güvendir, paylaşımdır, barıştır, uygarlıktır.

YORUM EKLE

banner309

banner225

banner209