'Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi' bugün başladı

ESAM tarafından İstanbul'da "Küresel Tehditler ve İslam Dünyası" başlığıyla gerçekleştirilecek kongreye 50 ülkeden 120 davetli katılacak

'Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi' bugün başladı
 Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından bu yıl 23'üncüsü gercekleştirilecek "Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi", "Küresel Tehditler ve İslam Dünyası" başlığıyla, 50 ülkeden 120 katılımcıyla İstanbul'da bugün Holiday İnn Otel'de başladı..























ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1991 yılından bu yana düzenledikleri kongrenin bu yıl 29-30-31 Mayıs tarihlerinde yapılacağını bildirdi.

ESAM'ın Türkiye'nin ilk stratejik araştırma kurumu olarak 1969 yılında faaliyetlerine başladığını hatırlatan Kutan, kurumun Türkiye'nin, İslam aleminin ve dünyanın ekonomik ve sosyal gelişmelerini etüt etmek üzere faaliyet gösterdiğini söyledi.






















Kutan, 1991 yılından itibaren de yaptıkları çalışmalara ek olarak Müslüman ülkelerin ekonomik, siyasi, kültürel manada işbirliği ve dayanışma yapmalarını temin bakımından "Müslüman Topluluklar Birliği" şeklinde bir birliğin organize edilmesine karar verildiğini belirterek, "O dönemde Müslüman ülkelerle en ileri seviyede ilişki kurma fikrini ısrarla savunanlardan birisi rahmetli Necmettin Erbakan'dı. Bununla beraber bu meseleler görüşüldü ve sonunda 1991 yılından itibaren 60 Müslüman ülkede mutabakat temin edildi" dedi.

























İslam
 dünyasının meselelerini ve ve bu meselelerin çözüm yollarının müzakeresi amacıyla İstanbul'da toplantı yapılması yönünde karar aldıklarını anımsatan Kutan, her yılın Mayıs ayının son haftasına denk getirildiğini bildirdi. Toplantının İstanbul'un Fethi'nin yıl dönümüne getirilmesinin bir tesadüf olmadığını söyleyen Kutan, "Fetih'ten sonra İslamiyet'in Avrupa'ya intikalinin ardından 6 asır süresince uçsuz bucaksız topraklarda dili farklı, dini farklı, mezhebi farklı çeşitli kavimler barış içerisinde birlikte yaşama imkanına sahip olmuşlar. Bu da tabi bizim yapacağımız çalışmaya örnek olur diye biz umumiyetle 29 Mayıs'ta yapıyoruz" diye konuştu.

Kutan, katılımcıların İstanbul'un fethi kutlamalarına iştirak etmek istediklerini de vurguladı.























Endonezya'dan Fas'a kadar 50 ülkeden katılım

Kongreye Endonezya'dan Fas'a kadar 50 ülkeden 120 kişinin katılacağını belirten Kutan, çalışmanın ilk iki gününde katılımcıların tebliğlerini sunacaklarını, üçüncü günde ise yapılan çalışmaların kamuoyuna intikali amacıyla toplantı deklarasyonunun yayınlanacağını bildirdi.

Kongrenin her yıl farklı bir başlıkla hareket ettiğini ve bu başlığın belirlenmesi için özellikle akademisyenlerle bir araya geldiklerini anlatan Kutan, 23. kongrenin "Küresel Tehditler ve İslamDünyası" başlıklı olacağını söyledi. Kutan, "Özellikle şu husus büyük ihtimalle gündeme gelecek, dünyada bir düzen var, bu düzenin neticesinde özellikle İslam coğrafyasında, onun dışında İslamcoğrafyasının dışında olan sömürülen ülkelerde zulüm, kan, gözyaşı var. Bunun sebepleri ve sorunları mutlaka müzakere edilecek" dedi.






















Geçmiş 200 yılda dünyayı şekillendirenlerin Batı medeniyeti olduğunu, sadece askeri işgal değil, kültür emperyalizmi yoluyla bunun gerçekleştirildiğini anlatan Kutan, "Aşağılık kompleksi içerisinde olan bir sürü okumuşlar var, batı hayranı, batı taklitçisi. Onları bir nevi gönüllü asker haline getirdiler. Yani dolayısıyla o ülkelerin hem sınırlarını hem yönetimlerini yine Batılılar belirlediler" diye konuştu.

"Adamların zihniyeti yanlış"

Mevcut dünya düzenine en son şeklin 2. Dünya Savaşı'ndan sonra galip devletlerin katılımıyla Yalta Konferansı'nda verildiğini anımsatan Kutan, şunları söyledi:

"Yapılan düzen tamamen sömürgecilerin, sömürü düzeninin ihtiyacına göre kurumlar kurdular. Bir Birleşmiş Milletler kurdular, teorik olarak dünyadaki bütün haksızlıkları önleyecek, adaleti temin edecek... Ama uygulamasına bakıyorsunuz Birleşmiş Milletler'in verdiği ilk karar 1948'de İsrail devletinin kuruluş kararı. Getirdiler bu İslam coğrafyasının içerisine hançer gibi sapladılar. Diğer kurumlar da aşağı yukarı aynı istikamette çalışıyor. Şimdi bunlar ortaya mutlaka koyulmalı ve artık bir gerçek haline gelmiş ki Batı'nın anlayışıyla dünyada mevcut olan bu sıkıntıları gidermek mümkün değil kesin olarak, adamların zihniyeti yanlış."





















"Dönüp kendi tarihlerine bakmaları lazım"

Olumsuzlukların çözümü için üç aşama gerektiğini bunların "inceleme, teşhis ve tedavi" olduğuna vurgu yapan Recai Kutan, "Teşhis ortadadır. Batı medeniyetiyle dünyanın huzura barışa kavuşması mümkün değildir. Peki nasıl kavuşacak? Eskiden nasıl kavuşmuşsa, İslam medeniyetinin hakim olduğu dönemlerde huzur da vardı, barış da vardı, insanlar arasında eşitlik vardı" ifadesini kullandı.

Dünyadaki bir çok terör olayının ve zulümlerin Müslümanlara mal edilmeye çalışıldığını, New York'ta Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırılarla ilgili de benzer bir durumun sözkonusu olduğuna işaret eden Kutan, "Bunu diyorlar da doğru değil. Asıl dönüp kendi tarihlerine bakmaları lazım" dedi.

Kutan, "Dünyanın şu anda İslam'ın sevgi, şefkat ve kardeşlik mesajlarına ihtiyacı var" ifadesini kullanan Kutan, merhum Necmettin Erbakan'ın Başbakanlığı döneminde gerçekleştirilen D8 projesinin de gündeme geleceğini anlattı. Kutan, "Gelişmekte olan 8 ülke kastediliyor, bunlar diyorlar ki, 'Bu dünya hepimizin, geliniz hak, adalet ölçüleri içerisinde dünyayı birlikte yönetelim, dünyanın nimetlerinden de adalet ölçüleri içerisinde müştereken istifade edelim'. Yani G8'le bir çatışmaya girme niyetiyle kurulmuş değil" diye konuştu.

Kongrede bu ve benzer konuların müzakere edileceğini ancak hemen netice almanın mümkün olmadığını söyleyen Kutan, "Bunları tarlaya tohum atılmasına benzetiyorum, tohumun bir müddet sonra yeşerdiği hep görülüyor. İnşallah, ümit ediyoruz ki bu toplantı İslam aleminde bir şuurlanmanın ve hakikaten bütün meseleleri yakından bilebilmenin ilk adımı olacak. Böyle bir organizasyonu yapmak ESAM için gerçek anlamda bir onurdur" değerlendirmesinde bulundu.

Kutan, henüz kesinleşmemiş olsa da 15 Haziran'da İstanbul'da D8 toplantısı yapacaklarını, kendi hükümetlerinin ardından D8'e ilginin azaldığını, gündemden düşmemesi için ESAM olarak böyle bir toplantı yapacaklarını söyledi. Kutan, "D8 ihtiyacı artık bütün ülkeler tarafından da kabul edilir hale geldi. Şimdi AK Parti hükümeti de belirli bir süreden sonra D8 üzerinde, özellikle Ahmet Davutoğlu Bey duruyor" diye konuştu.(AA)

Her yıl İstanbul’da, İslam dünyasının önde gelen liderlerini bir araya getiren ESAM bu yıl "23. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi"ni "Küresel Tehditler ve İslam Dünyası" konseptiyle gerçekleştiriyor. Fas’tan Somali’ye, Çeçenistan’dan Myanmar’a, Gazze’den İran’a, Keşmir’den Maldiv Adaları’na, Moritanya’dan Mısır’a, Lübnan’dan Tacikistan’a, Cezayir’den Sri Lanka’ya 50 ülkeden 120’den fazla İslami hareketlerin önderleri konuşmacı olarak katılıyor.




























































PROGRAMIN AYRINTILARI

23. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği (MTB) Kongresi
“Küresel Tehditler ve İslam Dünyası”
 
29-31 Mayıs 2014, İstanbul
 
23. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresinin Konusu ve İçeriği
ESAM tarafından her yıl düzenlenen Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi’nin 23.’sü bu yıl, 29-31 Mayıs 2014 tarihlerinde “Küresel Tehditler ve İslam Dünyası” temasıyla İstanbul’da icra edilecektir.
 
Bu toplantıda; Beşeriyete yönelik küresel tehditler, tehditlerin ürettiği problemler ve İslam dünyasında meydana gelen değişme ve gelişmeler ışığında sorunlar ve çözümler tartışılacak ve “Hak ve Adalet Merkezli Yeni Bir Dünya”nın inşası için geleceğin yol haritası istişare edilecektir.
 
Muhtemel Konu Başlıkları
Aşağıdaki başlıklar toplantıyla ilgili bir fikir vermesi ümidiyle bilgilerinize arz edilmektedir. Kongreye sunacağınız tebliğinizin hazırlanmasına yardımcı olacağı kanaatimizi sizinle paylaşmak için aşağıdaki bilgiler arz edilmektedir.
 
Beşeriyete Yönelik Küresel Tehditler
Mevcut dünya düzeni artık sorun çözme yeteneğini kaybetmiştir.
Bu düzen 21. Yüzyıl’ın başında sürekli sorun üretmektedir.
Bugün dünyada giderek yaygınlaşan çatışma ve kalkışmalar herkesi endişelendirmektedir.
Dünyada yeniden soğuk savaş yıllarına dönülmektedir.
İslamafobia ve ırkçılık dünya barışını tehdit eder boyutlara ulaşmaktadır.
İslam coğrafyası ırkçı ve tekelci emperyalizmin hile ve tuzaklarıyla karşı karşıya bulunmaktadır.
Irkçı ve tekelci mihrakların ürettiği ve desteklediği terör İslam dünyasında çatışma ve kargaşayı yaygınlaştırmaktadır.
Bu gün sadece İslam dünyası değil bütün beşeriyet baskıcı, dayatmacı ve sömürgeci mevcut dünya düzenin (düzensizliğinin) tehdidi ile karşı karşıyadır.  
Dünya Nereye Gidiyor ve Müslümanların Durumu.
Küresel Tehditlerin Ürettiği Problemler
Dünya kaynaklarının paylaşımındaki adaletsizlik yaygınlaşmaktadır.
İslam dünyasının büyük bir bölümü ve az gelişmş dünya giderek yoksullaşmaktadır.
Yoksullaşma küresel talepte daralmalara yol açmaktadır.
Mevcut dünya düzeni belli ülkelerin çıkar çatışmasına dönüşmüş ve çözüm üretememektedir.
Mevcut para-kredi sistemi küresel düzeyde tekelleşmeye yol açmaktadır.
Reel değerler artırılmadan sembolik değerler üzerinden yapılan ticaret küresel düzeyde tekelleşmeyi yaygınlaştırmakta ve yoksulluğa küresel boyut kazandırmaktadır.
Ulusal üretimi artırmayan dış borçlanma yoksul ülkeleri daha da yoksullaştırmaktadır.
İşsizlik, yoksulluk ve sefalet dünyanın önemli bir bölümünde dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır.
Irkçı ve tekelci mihraklar ülkeler arası savaşa ve çatışmaya yeni bir boyut kazandırmış ve ülke içi çatışmalara dönüştürmüştür.
Batı’da uygulanan yeni korumacılık politikaları gelişen ülkelerin daha da yoksullaşmasına ortam hazırlamıştır.
Uluslararası uyuşturucu ve insan ticareti bütün beşeriyeti tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. 
Yolsuzluk, rüşvet, ahlaki yozlaşma ve çürüme, kitle iletişim araçları vasıtasıyla özendirilmekte ve yaygınlaştırılmaktadır.
Kısaca mevcut dünya düzeni sorun çözememektedir, sorun üretmektedir.
 
Çareler ve Çözümler
Beşeriyet çaresiz ve çözümsüz değildir.
Çare, kuvveti Hak nedeni kabul eden ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra mevcut küresel dünya düzeninin dayandığı paradigmanın değiştirilmesidir.
Uluslararası ilişkileri menfaat çatışması temeline oturtan bu paradigmanın dayandığı mevcut uluslararası kurum ve kuruluşlar çatışma ve gerginlikleri önleme yerine sürekli hale getirmektedirler.
Barışın tesisi için, küresel yardımlaşma ve dayanışmayı esas kabul eden hak ve adalet merkezli yeni bir dünya, uluslararası ilişkilerin “Menfaat Paralelliği Paradigmasına”  göre yeniden inşa edilmesi gerekmektedir.
Bu dünyanın inşasında, akidelerinde esas olan adalet anlayışından dolayı, Müslümanlar aktif rol almalıdır.
23. Dünya Müslümanlar Topluluğu Kongresi, baskı, dayatma, haksızlık ve sömürüye karşı tavır almayı insani bir erdem kabul eden herkesi, Hak ve Adalet Merkezli Yeni bir Dünyanın inşasına davet etmektedir. Bu yeni dünya bütün beşeriyet için barış ve dayanışma dünyası olacaktır.
 
Oturumlar ve Konu Başlıkları
Tebliğ sunmak isteyenler, uygun gördükleri alanda ve aşağıda taslak olarak belirtilen konularda tebliğlerini  sunabilirler.Başlıkların 19 Mayıs 2014’e kadar ESAM’a bildirilmesi beklenmektedir.
 
•        Irkçı emperyalizmin bugün tesis ettiği zulüm ve sömürü dünyası nasıl kuruldu, nasıl  
          işlemektedir?
•        Dünya bugün sadece bir iktisadi bunalım ile karşı karşıya değildir. Aynı zamanda beşeriyet bir     
           medeniyet bunalımı ile de karşı karşıyadır.
•        “Günümüz Müslümanları Yeni Bir Dünyanın inşasına nasıl ve hangi alanlarda katkıda
           bulunabilirler?
•        Yeni bir dünyanın inşası için İslam dünyasında inanç, düşünce ve söylem birliği olduğu halde
niçin bu hedefe yönelik bir siyasi irade oluşmamaktadır?
•        Müslümanların siyasi kararlara niçin irade ve istekleri yansıtılmamaktadır?
•        Müslümanlar “demokratur” rejimler ile nasıl aldatılmaktadır?
•        Mevcut Dünya Düzeninin dünyada ve İslam Dünyasında yol açtığı başlıca sorunlar nelerdir?
•        Tarih boyunca barış ve adaletin rehberi olan peygamberlerin insanlığa tebliğ ettikleri ilkeler yeniden dünya gündemine taşınmalıdır.
•        Peygamberlerin hak ve adalet merkezli mesajları Yeni Adil Dünyanın inşasında göz önünde bulundurulmalıdır.
•        Hak ve Adalet merkezli yeni bir dünyanın kurumsal yapısı nasıl olmalıdır?
•        1- İlmi yapı nasıl olmalı?
•        2- Siyasi yapı nasıl olmalı?
•        3- İktisadi yapı nasıl olmalı?
•        4- Dini-ahlaki ve kültürel yapı nasıl olmalıdır?
 
OTURUM 1.  Küresel Emperyalizm  ve İslam Dünyasındaki Değişmeler ve Gelişmeler
Baskı ve Dayatmacı Dünya Düzeni ve İslam Coğrafyasının İçinde Bulunduğu Durum
İslami Uyanışın Önündeki Engeller
İslam Dünyası İçin Yeni Fırsatlar
İslam Dünyasına Yönelik Küresel Tehditler
Mevcut Küresel Sistemin İnsanlığa Yönelik Ürettiği Sorunlar
 
OTURUM 2. Küresel Barış ve İslam Birliği’nin Kurumsal Yapısı
Müslümanların Yeni Dünya Düzenindeki Temel İlkeleri: İslam Birliğinin Yol Haritası
        Hedefler
        İhtilafların Çözümü
        Yeni Bir Dünya: Prof. Necmettin Erbakan D-8 ve D-60
        İslam Dünyasında Söylem Birliği
 
OTURUM 3. İslam Dünyasının Ekonomik ve Siyasi Dinamikleri
        İslam Dünyasında Siyasi ve Ekonomik Birliğin Temelleri
        İslami Hareketlerin Sistem arayışları ve Çözümleri: Çatışmacı Sistemlerden Barış Toplumuna
        İslam Dünyasının Dinamikleri Niçin Harekete Geçirilemiyor?
        İnançta Birlik / Fikirde Birlik / Söylemde Birlik / Eylemde Birlik
 
OTURUM 4.  Müslüman Toplumların İradesi Siyasi Kararlara Nasıl Yansıtılacak?
        İslam Dünyasında  Siyasi İrade Birliği Nasıl Sağlanır?
        İslam Dünyasında Liderlik ve Karşılaşılan Sorunlar
        Ahmet Cevdet Paşa ve Mecelle
 
OTURUM 6.  Edille-i Erba’ya (Dört Temel Delile) ve İslam Dünyasının Müktesebatından Hareketle Ortaya Konan İlkelere Göre Geleceğin Yol Haritası Nasıl Belirlenebilir?
        Müslüman Alimlerin Görev ve Sorumlulukları,
        Müslüman Dünyasının Halk Önderleri- Rehberlerin Görev ve Sorumlulukları,
        Düşünür ve Filozofların Görev ve Sorumlulukları,
        Siyasi Önder ve Rehberlerin Görev ve Sorumlulukları 
        İş Adamlarının ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Görev ve Sorumlulukları
 
OTURUM 7. Hak ve Adalet Merkezli Yeni Bir Dünyanın İnşası 
 Sömürü dünyasından Adil Yeni Bir Dünyaya Nasıl Geçilecektir?
        Yeni Dünyanın Dayandığı Dünya Görüşü,
        Yeni Dünyanın İlmi Kurumları
        Yeni Dünyanın Siyasi Kurumları,
        Yeni Dünyanın İktisadi Kurumları,
        Yeni Dünyanın Dini, Kültürel, Eğitim ve Sanatsal Kurumları,
        Yeni Dünyanın Sivil Toplum Kuruluşları,
        Yeni Dünyanın Yardımlaşma ve Dayanışma Kuruluşları Olan Hayır ve Vakıf Kurumları.
 
OTURUM 8. İslam Dünyasında Siyasi İstikrarsızlığın Boyutları ve Nedenleri?
        İslam Birliğine Karşı Küresel ve Yerel Engeller?
        İslam Dünyasında Dayanışmayı Engelleyen Etkenler ve Faktörler
        İslam Dünyasında Birlik ve Dayanışmayı Gerektiren Nedenler
Müslüman Ülkeler (Topluluklar) ve Kriz Bölgeleri
        Filistin
        Suriye
        Mısır
        Afganistan
        Bangladeş
        Irak
        Arakan
        Doğu Türkistan
        Libya
        Sudan
        Orta Afrika Cumhuriyeti
        Mali
        Myanmar
        Filipinler
        Çeçenistan
        Kırım
 
Son Oturum: Bütün Beşeriyeti “Hak ve Adalet Eksenli Yeni Bir Dünya’nın” inşasına Davet Edecek olan
“2014 İstanbul Barış ve Dayanışmaya Çağrı Bildirgesi”   

milligazete.com.tr

SİVİL HABER

Güncelleme Tarihi: 29 Mayıs 2014, 13:08
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner309

banner225

banner209