Margaret Thatcher'in 1990'daki zirvede sarf ettiği söylediği "Sovyetler Birliği dağıldı ve düşman olmaktan çıktı. Onun yerine yeni bir düşman koymamız gerekiyor. Bu yeni düşman İslam olacaktır" sözleri, 2010'da kabul edilen Yeni Stratejik Konsept ile yeniden geçerli olacağa benziyor.
NATO'nun İslam ülkelerine karşı giriştiği askerî operasyon ve işgalleri devam ederken, NATO, bugün başlayıp yarın sona erecek 25. Liderler Zirvesi ile tarihinin en geniş katılımlı zirvesini yapacak. Zirvede Afganistan'dan, füze savunma sistemine kadar pek çok önemli gündem maddesi masaya yatırılacak. Afganistan, Pakistan, Yemen, Irak, Libya ve Somali gibi birçok İslam ülkesini bombalayarak binlerce masum insanı katleden NATO'nun sıradaki hedefinin İran olduğu konuşulurken, Malatya'nın Kürecik ilçesine kurulan füze savunma radarları da zirvede gündeme gelecek.
"AKILLI SAVUNMA" KONSEPTİ ONAYLANACAK
Zirveye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz katılacak. Zirvede onaylanacak "akıllı savunma" konseptine göre NATO'nun öncelikli savunma ihtiyaçları belirlenecek ve bu hedefe yönelik somut projelere hangi ülkelerin katılacakları kararlaştırılacak. Füze savunma sistemi, insansız uçaklarla satıh gözetleme, ağır hava köprüsü kanadı ve ortak istihbarat, gözetleme ve keşif gibi önceden onaylanan projeleri de kapsayan akıllı savunmayla, İttifak içinde dayanışma ve paylaşma öne çıkarılacak. Zirvede "akıllı savunma" kapsamına alınması beklenen 46 projenin öncü ve katılımcıları saptanacak.
TÜRKİYE DÜNDEN RAZI
Türkiye'nin NATO'yla girdiği bu ittifak gerek İslam aleminde, gerekse de Türkiye kamuoyunda tepki çekedursun, özellikle NATO'nun İran'a karşı Türkiye'yi "taşeron" olarak kullandığı yorumlarına sebep oluyor. Bu arada, NATO Zirvesi'nde onaylanacak "akıllı savunma" konseptinde liderlik rolü oynamaya hazırlanan Türkiye, "Dönüşümünden Sorumlu Stratejik Komutanlık" bünyesinde 46 projeden 20'sine katılacağını deklare etti. Bunlardan da 4'üne de liderlik etmek istediğini NATO'ya bildiren Türkiye, deniz güvenliği ve uçuş eğitimi gibi alanlarda öncülük yapmak istiyor.
İSRAİL'İN OLMAMASI TÜRKİYE İLE İLGİLİ DEĞİL
Bu arada, İsrail'in NATO Zirvesi'ne katılmayacak olmasının Türkiye'nin İsrail'in katılımını veto etmesiyle ilgili olmadığı açıklandı. NATO Genel Sekreteri Rasmussen, İsrail'in Chicago'daki zirveye davet edilmeme nedeninin, Türkiye'nin İsrail'e karşı herhangi bir tavrından kaynaklanmadığını belirtti ve "İsrail, Kosova'da NATO Barış Gücü'nde ya da Afganistan'da Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü'nde de yer almıyor. İsrail'in NATO zirvesine katılımının Türkiye tarafından engellenmesi gibi bir durum söz konusu değil" dedi. ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Phillip Gordon da, İsrail'in NATO zirvesine katılmamasının lojistik ve zamanla bağlantılı sorunlarla ilgili olduğunu söyledi.
YENİ STRATEJİK KONSEPT, YENİ DÜŞMAN
1990'da, İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'in İskoçya'daki NATO toplantısında söylediği "Sovyetler Birliği dağıldı ve düşman olmaktan çıktı. Onun yerine yeni bir düşman koymamız gerekiyor. Bu yeni düşman İslam olacaktır. NATO'nun kırmızı düşman rengi şu anda hükümsüzdür; ancak, önümüzdeki gelişmelere bakarak, bu rengin yeşil olması kuvvetle muhtemeldir" sözleri, NATO'nun 7-8 Kasım 1991'de Roma'daki zirvesinde kabul edilen yeni paradigmasına işaret ediyordu.
NATO'nun 2010'da Lizbon Zirvesi'nde kabul ettiği Yeni Stratejik Konsept ile "Nükleer Savunma Sistemi" kapsamında NATO ülkelerine yerleştirilecek radar ve füzesavarların yerlerinin, bu ülkelerle birlikte tespit edilmesi karar altına alındı. Böylece, ABD, "NATO Avrupa Füze Savunma Sistemi"ni oluşturmuş oldu ve NATO üyesi ülkeleri ile antlaşmanın imzalanmasını sağladı. 11 Eylül sonrasında NATO, ABD güdümündeki bir düşman algısıyla yeniden İslam'ı hedef tahtasına oturtmuş oldu.
SİVİL HABER
