DÖNMELER, DÖNEKLER VE SİYASET

 Yazılı, görsel ve sosyal medya; döneklerin topluma yansıdığı, yansıtıldığı ayna. Dönekler tarihin her döneminde her toplumda var olmuştur. Bu bir kimlik, kişilik konusudur.


Makam, iktidar, servet ve şöhret için her kılığa giren, farklı görünen, dün söylediğinin tam tersini sırıtarak pişkinlikle söyleyen ve uygulayan şizofren narsist tipler vardır.


Dünün Avrupa ve ABD karşıtı İslamcılar birer birer dönüyorlar. Siyasal İslamcılar, ılımlı İslamcılar, Müslüman görünen Müslümanlıktan geçinen şarlatanlar, tarikatlar, cemaatlerde yuvalanan sapkın, kökenleri belirsiz dönmeler, AB ve ABD gücünü dolarlarını alınca lüks yaşama alışınca, dünyevi zevkleri tadınca hemen dönüveriyorlar.

Dönekler önce Türkiye’de devşirildi. Öylesine ki batılı stratejistler eliyle yetiştirildiler. Beyinleri yıkandı. Makam, iktidar, servet ve şöhret zafiyetleri tespit edilerek kullanıldı.

 

İslam dünyası dönekler arenasıdır. Arap baharı denilen Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu kasıp kavuran fırtına da batıya teslim olan dönme dönekler öncü rolü oynuyor.

Türk İslam hukukçusu Numan Bin Sabit (İmam-ı Azam)’e yaşadığı dönemin Emevi ve Abbasi devlet yönetimleri; kendileri rahat etmeleri için, halkın saygınlığını kazanan inançlarından ödün vermesi, yani dönek olması için önemli görevler (koltuklar) teklif etmişler ama Hanife’yi yolundan döndürmeyi başaramamışlardır. Bundan ötürü kendisine ceza olarak büyük işkenceler yapmışlardır.

Birçok kişi, dönek olmamak için, iktidarın işkencelerine katlanmanın onurunu seçmiştir

Bakın 
döneklerin ataları ne demişti: 
İttihat ve Terakki’nin üç önemli isminin “dönmelik, döneklik öyküleri.

Bunlardan biri 
Mısır asıllı Aziz Ali Paşa… Önce devletin birliğini korumayı amaçlayan İttihat ve Terakki’nin üst düzey isimleri arasına girmiş ve hayatının önemli bir bölümü Bulgar ve Rum ayrılıkçıların peşinde geçmiş… Sonra jöntürk (biz bunların bugünkü uzantılarına kısaca liboş diyoruz) olmuş… Ve en sonunda Arap milliyetçiliğini seçmiş!

İkincisi Kürt Şerif Paşa… O da önce devletin birliğinden yana olan ve ayrılıkçılara karşı savaşan bir ittihatçı, sonra jöntürk ve en sonunda Kürt milliyetçisi olmuş…

Ve 
üçüncü kahraman; önce ittihatçı, sonra jöntürk ve en sonunda Arnavut milliyetçisi olan Prens Dukagjinzade Basri…(Orhan Koloğlu, Üç ittihatçı)

“Anadolu direnişi bir blöftür. Avrupa medeniyeti Anadolu’yu bu zararlı haşereden temizleyecektir. Hüküm galibindir. Medeniyeti temsil eden İngiltere gibi bir devlete itiraz etmek küstahlıktır.” (Rıza Tevfik, ‘Feylezof’, 1920)

Bugünün dönekleri yani dünün döneklerinin torunları ne diyor? Temiz, ilkeli, tutarlı olduklarını söylerler. Sinsice çabaları; suçlarını yalanlarını başkasına yüklemek kendini temize çıkarmak. Nasıl olsa halk; büyük yalanlara, sürekli yalanlara doğruymuş gibi inanır.

Ne kadar acıdır ki, kendi milletinin, insanın acılarını sırtını dönen, sözde ve sahte ülke aydınlarının yaptıklarına bakınız.

Kendi ülkelerinin insanlarının acılarını bilmiyor, görmüyor, duymuyorlar.
Çünkü 
bu topraklar; yüzlerce yıldır her kademede on binlerce dönekliğe tanıklık etti…

Fakat tarih çoğumuz için okul yıllarının sıkıcı ve ezbere dayalı bir dersi olmaktan ibaret olduğu için; dedelerimizin dönemlerine iz vuran dönekleri sınırlı biliniyor.

Bu insanların kanları kimlerdendir?
Nesepleri neredendir ?
Döneklik, işbirlikçilik ırsi midir?
Gerçek olan ise şudur: günümüz dönekleri, tarihte varolan döneklerin torunlarıdır.

Dönekleri izlemeye devam edin. Çıkarı için döneklerin etrafında döneklik yapanları da gözardı etmeyin.

Ancak bilinmelidir ki; her toplumun dürüst namuslu ahlaklı üyeleri vardır. Bunlar etkili ve yetkili hale geldiklerinde ilk işleri döneklerin dönekliklerinin hesabını sormak olmuştur.

GüNün Sözü: Bakmazsan görmezsin, görmezsen şikayet etmezsin. ;).

YORUM EKLE

banner309

banner225

banner209