DAR SEÇİM BÖLGESİNDEN, GENİŞ DÜŞÜNCELER

Ülkemiz, anti demokratik sorunların çözümü ve millet iradesinin ön plana çıktığı yeni bir çağın başlangıcını yaşarken, artık seçtikleri vekilleri dijital ortamlarda değil, halka liyakat odaklı hareket alanlarıyla kendi bölgelerinde, doku temaslarıyla ulaşacaklardır.
Eylül 2013’te sunulan Demokratikleşme Paketinden çıkan seçim alternatiflerinden, barajı tamamen ortadan kaldıran “ Dar seçim Bölgesi” önerisi; tamamen millet iradesini ön plana çıkaran bir sistemdedir.

Bu sistemin parti isimlerine değil de, millete neler sağladığını bir görelim.

• Seçmen kime oy verdiğini daha iyi bilecek, milletvekilini tanıyacak
• Seçilen vekil bir daha seçilebilmek için, kendi bölgesinin sorunlarına daha yakın durmak zorunda kalacak
• Seçmen sesini duyurabilmek için, Ankara’ya kadar gitmek zorunda kalmayacak.
• Seçmen oyunun hesabını sorabilecek bir konumda olacak
• Tepeden inme kişilere mecburen oy vermek zorunda kalmayacak.
• Her parti sadece bir aday göstereceğinden, seçmen favori isme değil, kendisini temsil edebilecek kişiye oy verebilecek
• Vekil kendisini seçenin parti başkanı değil, milletin ta kendisi olduğunu bilecek.
• Bu güne kadar halktan uzak durup millete el öptürenler değil, milletin içinden millete değer verenler bu seçimde belli olacak
• % 10 barajının kalkmasından dolayı, kişisel haklar barajlara takılmayacak, hakkedene hakkı verilebilecek
• Milletin kendi iradesiyle vekilini seçmesi; kimin kapısını çalacağını bilmesi, dolayısıyla kendini güvende ve değerli hissetmesini sağlayacak.
• Parti liderlerinden çok, adayın özellikleri ön planda olacak.

Tabi buradaki önemli husus genelde baraj sistemine göre daha fazla vekil çıkarabilecek partilerin sandalye sayılarının düşebilme ihtimalidir. Bu duruma düşecek olan partilerin şöyle bir geriye dönüp “Biz nerede hata yaptık.” demeleri gerekecek ki, eğer bu seçim sistemi uygulanırsa, çok kişinin koltuk aşkına heba ettikleri misyonlarını, kişisel egolarının üstünde tutmalarının bedelinin resmi kanıtı olacaktır.

Peki bunlar kimler olabilir.
• Partilerinin mirasına konup, taş üstüne taş koymayanlar
• Partilerinde amaç bazlı değil, lider isimlere çalışanlar
• Geçmiş dönemdeki hatalarından ders almayıp, savunmaya geçenler
• Kendi içlerinde birlik sağlayamayıp, millete güven vermeyenler
• Bu güne kadar icraatla değil, lafla gemisini yürütmeye çalışanlar

Yukarıda görüldüğü üzere alternatifin adı “dar” ama bu alternatifin geniş düşüncelere açılan kapıların anahtarı olduğu da apaçıktır.
Kendi demografik kültürüne uygun, vermek istediği mesajı doğru yorumlayabilecek insanlarla temsil edileceği bu sistem, milletin gerçekten kendi vekilini seçebileceği en doğru seçim sistemidir.

Siyasi arenadaki çatışmalara göre hareket edersek yine olan millete olur. Artık milletin kendi çıkarlarını kollama zamanı gelmiştir. Nitekim “Baraj Macera Tarihi”ne bir bakarsak, dünkü teklife "yönetimde istikrarı zedeler" diyenler, bugün yeni bir seçim teklifi sunulduğunda “ Yok, o teklif istikrarı zedelemezmiş, dünkü olsun ama bugünkü zedeler" diyerek bir takım mazeretlerle halkın kafasını karıştırmaya çalışıyorlar.

Buradaki tüm bu gölge oyunlarının asıl nedeni şu ki; geçen seçimlerde başarılı olamayan muhalefet partileri, bu kez Anayasa Mahkemesinden meded ummalarından ibarettir.

O yüzden milletimin bu oyunlara kanmayacağına “Zarfa değil, mazrufa” bakacağına inancım sonsuzdur.

twitter@reyhanaydiin
YORUM EKLE

banner309

banner225

banner209