Biletler yandı

 Bir yılı aşkın süredir istisnasız her gün düşmanlık kusuyoruz kardeş Suriye topraklarına…

Kin güdüyoruz Suriyeli yoksul çocuklara, cumhuriyet tarihi boyunca kimseye gütmediğimiz kadar…

Bilhassa 2002’den bugüne bitmeyen aşkla Avrupa kapılarında izzet arayan,sömürgeci devletlerin maskarası olmuş dış politikamızda nihayet iflas bayrağını çekmiş bulunuyoruz.

Doksanlarda Avrupa Birliği’ni Hıristiyanlar kulübü olarak nitelendiren Abdullah Gül ‘bizi arka bahçedeki köpek kulübesine sokuyorlar’ diyordu tıpkı Refah Partisinin ateşli il başkanı Tayyip Erdoğan gibi.

Dünyada eşine zor rastlanan U dönüşleri için aslında 15 yıl geriye gitmeye gerek yok! Nato’nun Libya’ya girme meselesinde 20 gün gibi bir sürede Başbakanımız kendi rekorunu kırmıştı.Tayyip Erdoğan’ın kendine has tutarsızlığı, doksanlarda kendisini keşfedip hapishaneden çıkışını görsel şölene dönüştüren reklam kampanyası ile ünlü Morton Abramowitz’i bile ziyadesiyle rahatsız etmiş ki diplomasi dilinden çok uzak ithamlarla Başbakanımızı topa tuttu.Zehir zemberek açıklamalar akepeyi fena yıpratmış olacak ki tüm çatırtılar bu makaleden sonra ayyuka çıktı. Çok ilginçtir ki heybetiyle övünülen Tayyip Erdoğan bu açıklamadan sonra hastanede buluverdi kendisini.Aynı günlerde ülkemizin bütün basın kuruluşları hastaneye canlı yayın araçlarıyla üs kurdular.Çok daha ilginç bir husus da şudur ki Bülent Arınç tam da bugünlerde Erdoğan’a biat etmedim gibisinden dillere destan bir açıklama yaptı.

Suriye’nin işgali büyük Ortadoğu projesinin en önemli adımı olarak Ankara’nın önüne serildi.Abd Koz ve hamlelerin ehemmiyetini kavratmak adına herhangi bir hastalık durumunda bile göz dağını vermiş oldu.İşin ciddiyetini çözen Tayyip Bey o gün bugündür savaş tanrılığına soyundu.

Onlarca yandaş televizyon kanalı ve gazete,yüzlerce internet sitesi ile harp kıvamına getiriliyoruz.Amerika’da iş kazalarını inceleyen bir internet sitesinden parmağı parçalanmış bir adamın, Japonya’da depremde göçük altından çıkarılmış bir adamın fotoğrafını alıp katil esad naralarıyla Suriye devrimi diye satan, yüzbinlerce muhafazakar demokrattan derleme feysbuk sayfaları ne kadar alçak değil mi?

Avrupa parlamentosunun saharov ödülleri verdiği feysbuk kahramanlarına kaldıralım kadehlerimizi…

Kadeh nereden çıktı derseniz ,Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’ın Şimon Peres onuruna kaldırdıkları kadehler aklıma geliverdi.Muhafazakar çocuklara gereken önemi biz vermedik, elin avrupası aldı çocukları ödüle boğdu. Bu çocukların paha biçilemez meziyetlerinden bahsedelim.Doğruları ve yanlışları sabit değildir,kimin söylediğine bağlı olarak son derece değişkendir.Teslimiyetçi dış politikayı benimseyen eğer Chp ise son nefesine kadar düşman kesilen yavrucaklar, aynı çizgide Amerikan güdümündeki Akp’yi dini bir vecibe hassasiyetiyle savunurlar.Hakikaten arap baharı denen üfürgeç tam da bizim çocukların arayıp bulamadığı bir nimetmiş. Aslanlar gibi her ülkede tuttu vallahi

‘’ayın bilmemkaçı ergen hareketleri’’

Sosyolojik olarak uzun yıllardan beri muhafazakar gençleri kontrol altında tutan f-cemaate rakip çıkmış oldu.Dini çiçek böcek masallarıyla ekonomi ,iş ,emek ,barış ,adalet gibi toplumsal değerlerden uzak tutarak gençleri köreltenlerin karşısına ‘’halk devrimleri’’ ismini verdikleri bir yemle çıktılar.

Bunalmış ve körelmiş çocuklar için şahane bir eğlence çıktı ki internet üzerinden devlet kurmaca oyunu aslında pek de orijinal bir oyun olmasa da klişe bilgisayar oyunlarından galiba daha zevkli geçti.

Hayatı boyunca hiçbir terörist sömürgeci ülke aleyhinde tek kelime etmemiş zavallı yavrucakların bugünlerde savaş naraları atması oldukça gülünç bir sahne.

İktidara geldikleri günden bugüne binden fazla vatandaşımızı şehit eden pkk karşısında nefes almaya cesaret edemeyen,9 vatandaşımızı uluslararası sularda gözümüzün içine bakarak katleden İsrail’e karşı özür dilenen Davutoğlu bildiğiniz üzere bu aralar çok asabi takılıyor.Dış politikamız için özürlü tabirini kullanmak isterdim ama o da mümkün değil zira özürlü olmak için kısmen de olsa bir tarafınızın düzgün olması gerekir.

Yetiştirme iddiasında bulundukları dindar gençlere nasıl Müslüman katledileceğini öğretiyorlar ne diyelim…Dinler arası diyalog dedikleri bu olsa gerek!

Suriye meselesi hiç tahmin edilemeyecek iki sonuç doğurdu

Ülkemizde 50 yıldır birbirine kırdırılan farklı kesimlerden birçok insan savaşa karşı bir araya geliyor.

Attila İlhan’ın işaret ettiği dip dalga nihayet oluşuyor…

Ve küresel bazda incelersek

İlk defa İran ,Rusya, Çin ve Lübnan bir araya gelerek muazzam bir fotoğraf karesi oluşturdular.

Amerika birleşik devletlerini yok etme arzusuyla yanıp tutuşan bu devletler için Suriye inanılmaz bir fırsata dönüştü.

KÜRESEL TERÖRİSTLER ASLA SURİYE’YE GİREMEYECEK , ASLA BÖYLESİNE BÜYÜK BİR RİSK ALAMAYACAK!
YORUM EKLE

banner309

banner225

banner209