Öncelikle cemaatten başlayalım; cemaat direk kendi yapısı içerisinde yer alan bireylerle en fazla %2 maksimum %3 bir oy oranına sahip olduğunu son derece iyi biliyor. Dolayısıyla seçim sonuçları üzerinde çok büyük bir etki yapamayacağının farkında. Fakat; uzun süredir birlikte yürüdükleri ve içerisine dahil oldukları muhafazakar dindar oy diliminden koparabilecekleri, yönlendirebilecekleri oylarla seçim sürecine etki etme düşüncesindeler. Zira; din olgusu ülke genelinde her zaman ideolojiden ve ırktan daha etkin bir tema olma özelliğinde. Cemaatte bu noktayı iyi bildiği için din olgusu ile muhafazakar kesime ait dilimden oy koparmanın yollarını arıyor. Aynı zamanda diğer bir hedef ise yolsuzluk operasyonları adı altında yürütülen propaganda süreci ile yukarıda ortalama %20 diye ifade ettiğimiz seçime yakın dönemde algılarla oy kullanan kesimi yönlendirme çabası. Bu nedenle seçim gününe dek bu algı operasyonunu canlı tutarak, sürekli olarak farklı şekillerde, farklı söylemlerle gündemden düşürmeyerek kararsız kesimi istedikleri yöne çekme gayretine devam edecekler.Zaten bundan farklı bir şekilde de seçim sonuçlarına etki etmeleri mümkün değil.
Algı politikası devam ediyor. Ve seçime kadar da devam edecek.Başka şansları yok zira….